yetenekleri olan ama fırsatları olmayan bu kişileri bulmalı ve yeteneklerini iyiye kullanmaları için onlara fırsatlar vermeliyiz. | TED | يجب ان نجد اشخاص بالمهارات لكن بدون الفرص و اعطائهم الفرص لاستخدام مهاراتهم للخير |
Günümüzde yetenekli bir atletin, ya da başarılı bir sanatçının küresel ekonomide daha önce hiç olmadığı kadar yeteneklerini güce çevirebildiğini izliyoruz. | TED | يمكننا جميعاً رؤية الرياضيين الرائعين أو الموهوبين الرائعين كيف أن بإمكانهم اليوم توسيع مهاراتهم عبر الاقتصاد العالمي كما لم يحدث من قبل. |
Bu gençlerin gerçekten de kendi yeteneklerini geliştirmeleri ve rehabilite edilmeleri pek mümkün değildir. | TED | في الحقيقة لا يوجد ما يفعله هولاء الشباب لتعزيز مهاراتهم وإعادة تأهيلهم. |
Bu onların sorunları çözme becerilerini ve onların müşterilerle olan ilişkisinin önemini arttırdı. | TED | يزيد من مدى أهمية مهاراتهم في حل المشاكل وتوطد علاقاتهم مع العملاء. |
Oradaki korkunç yoksulluk ancak yerel becerileri canlandırılırsa biter. | Open Subtitles | و الفقر المدقع هناك يمكنه أن يزول اذا ما تم استعادة مهاراتهم المحلية |
Antropolojik olarak konuşursak sporlar, gençlerin savaş hünerlerini uygulama yoludur. | Open Subtitles | علم الأجناس البشرية يقول أن الرياضة هي طريقة الأولاد لتطوير مهاراتهم |
Tıpkı takımların elemeleri, oyunculuğun denemeleri gibi adaylardan işe alınmadan önce yetilerini göstermeleri isteniyor. | TED | مثل تجارب الأداء للفرق المسرحية، ينبغي على المترشحين إثبات مهاراتهم قبل أن يتم التعاقد معهم. |
Şimdi de sırada her bir kızımızın yeteneklerini sergileyecekleri ünlü yetenek yarışmamız var. | Open Subtitles | والآن وقت المنافسة المشهورة للمهارات حيث تظهر آنساتنا المرشحات مهاراتهم الرائعة |
Hepsi de avlarını uçarken yakalayabilecek üstün uçuş yeteneklerine sahip hava avcılarıdır. | Open Subtitles | جميعهم يصطادون في الجو معتمدين على مهاراتهم الرائعة في الطياران لألتقاط فريستهم في الجو |
Yeteneklerinden bazıları yalnızca buradaki topluluğa hastır. | Open Subtitles | بعضاً من مهاراتهم متفردة لهذه المجموعة تحديداً. |
Bu da, daha çok insanın yeteneklerini kullanmasını ve para kazanmasını sağlıyor. | TED | مما يسمح لأشخاص أكثر بالاستفادة من مهاراتهم وكسب المال. |
Bu adamların beyinleri, neredeyse bizimkiler kadar büyük ve kardeşlerini hayatta tutmak için tüm yeteneklerini ve sevgilerini kullanıyorlar. | Open Subtitles | لهؤلاء الرجال والنساء أدمغة بحجم أدمغتنا تقريبا وسيستخدمون كل مهاراتهم وحبهم ليحاولوا الإبقاء على أخاهم حيا |
ancak genç çitalar, yeteneklerini, küçük dişler ve pençeler karşısında tehlikesizce test edebilirler. | Open Subtitles | لكن أبناء سيتا اليافعين إنها فرصتهم لإختبار مهاراتهم وبسلامة ضد أصحاب الأسنان والجماجم الصغيرة |
Pislik herifler halkı kandırmak için, onların yeteneklerini kullanıyor. | Open Subtitles | الرجال الفاسدون يستعملون مهاراتهم لخداع الناس |
Küçük kasaba cerrahlarına yeteneklerini geliştirme fırsatı tanıyor ve-- | Open Subtitles | هذه الأمور تسمح للجرّاحين في تلك المدن الصغيرة لقوِّي من مهاراتهم |
Erken sosyal becerilerini geliştirmeye başlamak için bir sebep daha. | Open Subtitles | و هذه أسباب إضافية لبدء تطوير مهاراتهم مسبقاً |
Sovyet film yapimcilari ani yüceltmek için tüm becerilerini kullaniyor. | Open Subtitles | استخدم صانعوا الافلام السوفيت مهاراتهم فى تخليد هذه اللحظه |
Bazılarının hissetme yetenekleri iyileşmez, becerileri iyileşmez, basitçesi onlar iyileşmez. | Open Subtitles | , بعضهم لا يعود الاحساس إليهم , لا تعود لهم مهاراتهم ببساطة لا يشفون |
Asker savaş hünerlerini her zaman geliştirir! | Open Subtitles | يجب على الجنود ان يطوروا من مهاراتهم العسكرية |
İşin ilginç yanı, en düşük yetilere sahip kişiler genellikle yetilerini en fazla abartan kişilerdir. | TED | ما يثير الاهتمام بشكل خاص هو أن هؤلاء ممن يمتلكون أقل قدرة هم ع الأغلب من يبالغون في تقدير مهاراتهم إلي أقصي حد. |
Ama yetenek seviyeri çok hızlı bir şekilde artıyor. | Open Subtitles | لكن مستويات مهاراتهم تتحسن بشكل سريع جدا |
Ayrıca yeteneklerine göre de seçiliyorlar. | Open Subtitles | وأيضاً تم إختيارهم بالإعتماد على مهاراتهم |
Yeteneklerinden dolayı değil. | Open Subtitles | ليست مهاراتهم المقصودة |