Demek ki deliler treninin biletçiliği için çok önemli bir iş görüşmesi var. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح ان لديه مقابلة عمل مهمة للغاية لوظيفة قائد قطار المختلين |
Bunları UCLA'ya gelmeden önce öğrenmiştim, ve çok önemli olduklarına karar vermiştim. | TED | تعلمتها قبيل مجيئي إلى جامعة كاليفورنيا وقررت أنها مهمة للغاية. |
Fakat sonradan öğrendik ki bu işlem için çevre çok önemli ve sadece ortamda tam olarak var olanlara göre "önemli gen" ya da "önemsiz gen" olarak ayırabiliyoruz. | TED | لكن وضح أن البيئة هي عامل مهمة للغاية لهذا، ويمكنك فقط تعريف جين أساسي أو غير أساسي بناء على ما هي البيئة بالضبط. |
Yapmamız gereken ilk şey bu kaynaklara sahip olduğumuzun ve onların çok önemli olduğunun farkına varmak. | TED | الشيء الأول الذي نحتاج إلى القيام به هو ببساطة معرفة أن لدينا موارد عالمية مشتركة وأنها مهمة للغاية. |
Enerjinin fiyatı da onlar için çok önemli. | TED | كذلك، تكلفة الطاقة مهمة للغاية بالنسبه لهم. |
Bu enerji sistemlerinin evrimine dair çok önemli bir tablo. | TED | هذه صورة مهمة للغاية لتطوّر أنظمة طاقتنا. |
Sanırım bu sabah çok önemli bir toplantıya katılacaksınız Doktor. | Open Subtitles | يبدو أنك ذاهب إلى مقابلة مهمة للغاية هذا الصباح يا دكتور |
Biliyorum ama çok önemli. İşi şansa bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم, لكنها مكالمة إيقاظ مهمة للغاية ولا أريد أن أُخاطر |
Tarif çok önemli. Çok dikkatlice takip etmemiz gerek. | Open Subtitles | إنَّ الوصفة مهمة للغاية وعلينا إتّباعها حتى النهاية |
Ama galiba çok önemli tarihsel bir andayız. | Open Subtitles | و لكنني أعتقد بأننا في لحظة مهمة للغاية في التاريخ |
Lütfen bir göz atın. Bu onun için çok önemli. | Open Subtitles | من فضلك اقرأها إنها مهمة للغاية بالنسبة لها |
Odada eşyaları nasıl yerleştirdigi çok önemli olabilir. | Open Subtitles | كيفية ترتيبه للمواد في الغرفة يمكن ان تكون مهمة للغاية |
O yazın senin için çok önemli... olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ..قلتي بأن تلك الصيفية كانت كانت مهمة للغاية لك |
Ve bu iş benim için çok önemli, ve ben... | Open Subtitles | و هذه الوظيفة مهمة للغاية بالنسبة لي , و أنا فحسب |
10 dakika sonra dört numaralı otoyola gidecek ve çok önemli bir haber yapacaksınız. | Open Subtitles | بعدعشر دقائق من ألأن تكوني في الطريق السريع رقم4 لتغطية أخبار مهمة للغاية. |
Bunun anlamı senin gözlemlerin çok önemli. | Open Subtitles | وهذا يعني أن ملاحظاتك الخاصة مهمة للغاية |
İyi bir aileye sahip olmak çok önemli. | Open Subtitles | أن تكون لديك عائلة جيدة هو أمر مهمة للغاية |
Yani sonuç olarak eyalet bütçelerini önemsememiz gerekiyor çünkü çocuklarımız ve geleceğimiz için çok önemliler. | TED | و خط الإنطلاق هو نحن بحاجة للإهتمام بميزانيات الدولة لأنها مهمة للغاية لأطفالنا ومستقبلهم |
Kendi kariyerini riske atacak kadar önemli bir şey mi? | Open Subtitles | مهمة للغاية لدرجة أنك مستعد لوضع مهنتك على المحك ؟ |
Benim için de çok önemlisin. | Open Subtitles | و أنتِ مهمة للغاية بالنسبة لي أيضاً |
Ülke düzeyinde, ticaret bloğunda veya küresel pazarda maliyetler çok önemlidir. | TED | وحتى على مستوى الدولة، التكتلات التجارية أو الأسواق العالمية، التكاليف مهمة للغاية. |