| benim işim müşterilerle telefonda miktarlar ve kağıt çeşidi hakkında konuşmak. | Open Subtitles | مهمتي أن أتحدث للعملاء على الهاتف بخصوص الكميات و نوعية ورق الطباعة |
| Şimdi bir leydiyim ve benim işim bütün gün hiçbir şey yapmamak. | Open Subtitles | أنا آنسه نبيلة الآن ، و أصبحت مهمتي أن لا أعمل شيء طوال اليوم. |
| Kadınımın kavgalarına karışmam. benim işim onu sevip nereye isterse götürmek. | Open Subtitles | أنا لا أحاربهن, مهمتي أن أحبها وأدللها |
| Onu doğruyu yaptığını halka söylemek benim görevim. | Open Subtitles | مهمتي أن أقول للعالم أنه يفعل الشيء الصواب |
| benim görevim, herhangi bir tehlike barındırmayan maddeleri tespit etmek. | Open Subtitles | مهمتي أن أتأكد من خلو الممتلكات من المواد الخطرة |
| Göreviniz beni öldürmek. Benim görevimse sizi öldürmek ve bunda üstüme yoktur. | Open Subtitles | إن مهمتكم أن تقتلوني و مهمتي أن أقتلكم أولاً و أنا جيد في هذا |
| Babamla maçlara gittiğimizde skoru tutmak benim işimdi. | Open Subtitles | حينما كنا نذهب أنا و أبي دائماً إلى المباريات كانت مهمتي أن أدوِّن النتيجة |
| Ama maddi sorunlarını halletmek benim işim değil. | Open Subtitles | لكن ليست مهمتي أن أحل مشاكلك المادية |
| benim işim, bazılarına dünyanın kaç bucak olduğunu gösterip, ödülü sağlama almak. | Open Subtitles | مهمتي أن أضرب فقط و أؤمن رحلة الصيد |
| benim işim kaçağı yakalayıp ödülü almaktır. | Open Subtitles | مهمتي أن أضرب فقط و أؤمن رحلة الصيد |
| Onun yarasını iyileştirmek benim işim değil. | Open Subtitles | انها ليست مهمتي أن يشفي جروحه. |
| benim işim tarafsız, objektif kalmak. | Open Subtitles | مهمتي أن أبقى مع الطرفين -أعترض |
| Sana bakıcılık yapmak benim işim değil. | Open Subtitles | فليست مهمتي أن أكون راعيتك اللعينة! |
| benim görevim seslerinin çıkabileceğine inanmalarını sağlamak ve bir arkadaşlarının onları dinlediğinin idrakına vardırmaktı. | Open Subtitles | كانت مهمتي أن أمنحهم الإيمان بصوتهم. وأن أحيطهم بأن هناك صديق ينصت إليهم. |
| benim görevim onları , madene gönderilmeden önce oyalamaktır. Çok yalnız ve çaresizim, Sizin gibi dost yüzleri görmekten çok memnunum. | Open Subtitles | مهمتي أن ابقيهم سعداء حتى يأخذهم الرجال لقد كنت وحيدة وضائعة وممتنة لرؤية وجة ودود |
| Bu bir savaş, Beca ve askerlerimin mükemmel senkronla üç dehşet şarkıyı söyleyeceğinden emin olmak da benim görevim. | Open Subtitles | هذه حرب , بيكا و هذه مهمتي أن أتأكد من أن جنودي محضرين لوقت الذهاب بثلاث أغاني متقنة بشكل كامل |
| Albay, benim görevim sanat eserlerini korumak. | Open Subtitles | أيها العقيد ، مهمتي أن أحمي الأعمال الفنية |
| Bu örgütlere girmek benim görevim. | Open Subtitles | مهمتي أن أتسلل إلى تلك المنظمات |
| Benim görevimse Tanrının doğal düzeninin yeniden sağlanması için dünyayı 36'lardan temizlemek. | Open Subtitles | مهمتي أن اتخلص من عالم الـ 36 لكي يعود النظام الطبيعي لـ لله |
| O ruhları canlandırmak da benim işimdi. | Open Subtitles | فكانت مهمتي أن أبعث الحياة في أرواحهم اليائسة |