Beni vafdtiz et ve böylece yeniden doğayım ve kardeşimin kutsal görevi için ona katılayım. | Open Subtitles | عمّدني كي أحيا من جديد وأنضمّ إلى أخّي في مهمّته المقدّسة. |
Son görevi IKF ile mi ilgiliymiş ? | Open Subtitles | إذا ما كَانتْ مهمّته الأخيرة مَع الآي كْي إف؟ |
görevi, görünen bir iskeleti tamamen oluşturmak kurbanların kemiklerini kullanarak. | Open Subtitles | مهمّته كما يبدو، هي بناء هيكل عظمي كامل من عظام ضحيّته |
Bu sırada Parabolis tarafından kiralanan ...acımasız Karadut görevini tamamlamak üzereydi | Open Subtitles | في هذه الأثناء كان نيكسوسيس العديم الرحمة أرسل من قبل آرتيفيس كان يكمل مهمّته |
Sadece görevini tamamlamak için bu aletlere ihtiyaç duyduğundan değil, aynı zamanda bu aletlerin sihirli özellikleri de olduğundan, onları alır. | Open Subtitles | ليس لأنه يقتني كل تلك الأسلحة ليستكمل مهمّته فقط ولكن لأنها مزودة أيضاً بخصائص سحرية. |
görevini bile söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى ان أؤكّد لك مهمّته |
Bir kere halkın iyiliğini düşünmek kimin görevi diye sormuştum. | Open Subtitles | قلتُ ذات مرة أنّني لم أفهم مَن مهمّته أن يرعى شؤون الشعب |
Hala kullanabileceğimiz bir adamımız var ve görevi başlamak üzere. | Open Subtitles | لا تنسى، لازال لدينا عميل آخر هناك و لقد بدأت مهمّته للتوّ |
En önemli görevi, büyük veri setlerini inceleyerek potansiyel terör faaliyetlerini saptamak. | Open Subtitles | مهمّته الرئيسة هي اكتشاف الأعمال الإرهابيّة المحتمَلة، عن طريق تحليل كميّة كبيرة من البيانات |
Kabul etsin ya da etmesin görevi küresel yıkım. | Open Subtitles | وإن إعترف بها أم لا، مهمّته هي تدمير الكون |
Tabi bu görevi tamamlamanın ekonomik yolu onun için seni öldürmektir. | Open Subtitles | وطبعًا الطريق المختصر لإتمام مهمّته هو أن يقتلك. |
- Henüz geri dönmedi anlaşılan görevi çok önemli. | Open Subtitles | لم يعُد بعد، جليًّا أن مهمّته في غاية الأهميّة. |
O adamı öldürdü. görevi bu değildi. | Open Subtitles | لقد قتل الرجل فعلاً - لم تكن تلك مهمّته - |
Böylece görevini başarıyla yerine getirebilir. | Open Subtitles | لكي يعود ناجح في مهمّته |
Ancak Dino kısa zamanda görevini unuttu ve düşmanla birlik oldu. | Open Subtitles | ولكن (دينو) سرعان ما نسي أمر مهمّته وتآخى مع العدوّ |
Desmond ın yardımıyla Charlie, "Looking Glass" ten kaçtı ve görevini tamamladı. | Open Subtitles | "هرب (تشارلي) بمساعدة (دزموند) من آسريه بـ"المرآة" وأكمل مهمّته" |
Alaric asla benim çocuklarımın gibi olmayacak. Ona görevini tamamlamaya yetecek kadar güç verdim. | Open Subtitles | لن يصير (آلريك) كأبنائي قطّ، فلقد وهبته قوّة كافية لإتمام مهمّته. |
Hayır, görevini tamamladığı anda kendi kendini silmiş virüs. | Open Subtitles | -كلّا، إذ مسح نفسه ذاتيًّا لدى إنهاء مهمّته . |
Peder Benito yeryüzündeki görevini tamamladı. | Open Subtitles | القسيس (بينتو) أنجز مهمّته على الأرض. |
1934 yılından beri toplama kamplarında görev yapan Hoess görevinin Polonyalıları dehşete düşürecek bir yer yaratmak olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | هيس" الذي عمل في معسكرات" الإعتقال منذ 1934 ، عرف بأنّ مهمّته كانت تأسيس مكاناً يصيب البولنديين بالرعب |