Senin suçun değil. Neyse, bir önemi yok. Sen yapman gerekeni yap, olur mu? | Open Subtitles | "ليس ذلك مهمًّا على أيّة حال، افعل ما عليكَ فعله، اتفقنا؟" |
Ne istediğimin bir önemi yok. | Open Subtitles | -إنّكِ لتعلمين أنّكِ لا تريدين ذلك . -مُرادي ليس مهمًّا. |
- Bunun hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | هذا ليس مهمًّا. |
Bu senin için her zaman çok önemliydi. | Open Subtitles | لطالما كان ذلك مهمًّا جدًّا بالنسبة إليكَ |
Neden bu kadar önemliydi? | Open Subtitles | لمَ كان مهمًّا بتلك الدّرجة لك؟ |
Bana göre, bütün bunlar önemli bir şeyi ortaya koydu. | TED | بالنسبة لي، فقد أظهر كل هذا شيئًا مهمًّا. |
Acı çekenlerin önemi yok mu? | Open Subtitles | وليس مهمًّا من يتأذى؟ |
Sebebinin artık bir önemi yok. | Open Subtitles | -لأنّ السبب لم يعد مهمًّا |
Sebebinin artık bir önemi yok. | Open Subtitles | -لأنّ السبب لم يعد مهمًّا |
Zalimceydi ama çalışmam, çok önemliydi ve sen doğmuştun. | Open Subtitles | ،كان تصرفًا قاسيًا ...لكن عملي كان مهمًّا و ومن ثمّ ولدت |
Papa Hazretleri için çok önemli bir şey yapman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك أن تفعل شيئًا مهمًّا جدا لفضيلة البابا |