"مهم بالنسبة" - Translation from Arabic to Turkish

• için önemli
• için çok önemli
• için büyük
• için önemlisin
• için bu kadar önemli
• için önemsiz
• için çok önemlidir
• için önemi
• için de önemli
• için önemliyse
• için ne kadar önemli
• önem
• için eder
• önemli bir
• göre önemli

Evet, bu her ne ise anladığım kadarıyla onun için önemli.
أجل, و أيّاً كان هذا فهو مهم بالنسبة له كي أراه

Benim için önemli olan gelinimin sevgisini, ailesinin de güvenini kazanmaktır.
هذا مهم بالنسبة لي لأحوز على عواطف زوجتي و ثقة عائلتها

- Hayatımdaki hiçbir şey senin için önemli değil mi?
هل تقول أن لا شيء في حياتي مهم بالنسبة لك؟

Bu çocuğun sevgi dolu bir evde olması benim için çok önemli.
إنه فقط مهم بالنسبة لي أن يكون هذا الطفل في منزل محب.

Benim için önemli olan tek bir şey olduğunu anladım.
لقد أكتشفت بانه يوجد شيء وحيد مهم بالنسبة لي جونير

Demek istediğim, birinin sağlığı üzerine olabilir, birinin kariyeri üzerine olabilir, birisi için önemli bir şey olabilir.
أعني، قد تكون صحة شخص ما، قد تكون عمل شخص ما، شئ مهم بالنسبة لهم.

Ve o harika konuşmayı yaptık, yani, bizim için önemli olan nedir ?
و دارت بيننا محادثة رائعة ، حول، ما هو مهم بالنسبة لنا؟

Bununla savaşan organizasyonla savaşarak değil, onlarla beraber savaşıp onlara liderlik ederek onları birbirleriyle bağlantıya geçirip, gidişatı zorlayarak çünkü bu konu onun için önemli.
لا يحارب المؤسسة التي تحارب المرض ولكنه يحارب معهم ويقوضهم يجعلهم يتواصلون متحدي الوضع الراهن لانه شي مهم بالنسبة له

Sadece, bizim için önemli olan birine, birşey olduğu zaman, umursuyoruz.
نحن نهتم فقط عندما يحدث هذا لشخص مهم بالنسبة لنا

Emekli maaşının ne olduğunu bilmiyorum ama senin için önemli olmalı.
لا الثدي والمعاشات، ولكن يجب أن يكون مهم بالنسبة لك.

Benim sana inanmamın bir önemi yok. Benim için önemli. Herşeyden daha çok önemli.
ـ أنه لا يهم بما أصدقكِ ـ أنه مهم بالنسبة ليّ، أكثر من أيّ شيء

Buradaki herkes için önemli olan şeyler vardır evlat.
لكنه أمر مهم بالنسبة لي هناك الكثير من الأمور المهمة لبعض الناس،سوني

Demek ki bu onun için önemli bir şey, oraya gidelim de hallolsun gitsin.
واضح أن هذا موضوع مهم بالنسبة لها لذا، لنذهب هناك وحسب لننتهي من الأمر وحسب

Yüzünden anlaşıldığı kadarıyla, senin için önemli biri olduğunu söyleyebilirim.
يمكنني التوقع من النظرة التي تعلو وجهك أنه شخص مهم بالنسبة لك

Bu Marshall için önemli. Bu yüzden bana söz ver, striptizci yok.
إنه شيء مهم بالنسبة لمارشال عدني، لاراقصاتتعري.

Bunun benim için çok önemli olmasının nedenlerinden biri, dünyanın dört bir yanından aldığım tepkiler.
واحد أهم الأسباب في أن ذلك مهم بالنسبة لي ، هو ردود الأفعال التي عشتها في جميع أنحاء العالم.

Benim için büyük bir fırsat.
ولكن لم اكن اعتقد انك تتكلم عنى ايضاً ان تعلم كم هذا الحدث مهم بالنسبة لى؟

Benim için önemlisin.
أنت مهم بالنسبة لي

Eğer müzikale gelirsen hiçbirsini yapmayacağım. İşte bu benim için bu kadar önemli.
كل هذه الأشياء إذا رأيتِ المسرحية، هذا يخبركِ بكم هذا مهم بالنسبة لي

Bu benim için önemsiz, Konuşacak kelimesi kalmamış birisi için.
انة لغير مهم بالنسبة الى من يكون صاحب الكلمة الاخيرة

Yoksulluğa karşı mücadele, benim için çok önemlidir.
محاربة الفقر شيء مهم بالنسبة لي

- Ne önemi var ki? - Benim için önemi var, Frank!
هذا ليس مهم- أنه مهم بالنسبة لي يا فرانك-

Gördüğünüz gibi, ...saçınız sizin için önemli olduğu kadar benim için de önemli.
أرأيت مسيو, هذا مهم بالنسبة لي كما اشيائك بالنسبة اليك.

Eğer burası senin için önemliyse, benim için de önemlidir. Sana inanmıyorum.
إن كان هذا المكان مهماً بالنسبة لك إنه مهم بالنسبة لي

Yeniden bir iş bulmanın benim için ne kadar önemli olduğunu anlamıyor kimse.
لا أحد يدرك كم هو مهم بالنسبة لي أن أحصل على عملٍ مرة أخرى

Müdür yardımcısı olduğumdan beri buna çok önem veriyorum.
بما أني نائبة المدير فهذا أمر مهم بالنسبة لي

- Hayır, fark etmez. - Benim için eder. Haydi gidelim.
لا ، هذا لا يهم حسناً ، إنه مهم بالنسبة إلي ، هيا بنا

Aile adı ve geleneği canlı tutmak önemli bir olay bizimkiler için.
إنه أمر مهم بالنسبة لوالدي أن تحصلي على اسم عائلتنا لمواصلة التقليد.

İmparator ikimizi de istediğine göre önemli olmalı.
لابد أن الامر مهم بالنسبة . للأمبراطور كى يخاطبنا معاً