"مهم جداً بالنسبة" - Translation from Arabic to Turkish

• için çok önemli
• için bu kadar önemli
• için çok mühim
• için önemli

Öyleyse bu senin için çok önemli bir hafta, öyle değil mi?
حسناً إذن .. فهذا أسبوع مهم جداً بالنسبة لك ، أليس كذلك؟

Yani yaptığınız işin kalbimde çok özel bir yeri var ve bu benim için çok önemli."
لذا فان لعملك مكانة خاصة جدا في قلبي وهو أيضاً مهم جداً بالنسبة لي.

Benim için çok önemli o.
لا بأس بذلك إنه مهم جداً بالنسبة لي سأفعل أي شيء من أجله

Lütfen benim için bu kadar önemli olan bir günde, çirkin bir şeye kalkışma.
أرجوك لاتعمل شيء سيء في يوم مهم جداً بالنسبة لي

İşte bu yüzden bu iş benim için çok mühim.
عشان كده ده حدث مهم جداً بالنسبة لى

..bir çok öğrencinin, onlar için önemli olan dini açıklamaları var.
كثير من التلاميذ لديهم تفسير ديني، وهو مهم جداً بالنسبة لهم،

Annenizi tekrar görmeliyim. Benim için çok önemli.
أريد أن أتحدث مع أمك إنه أمر مهم جداً بالنسبة لي

Dünden beri benim için elinden geleni yapmasını istiyorum ondan çünkü bu yarış benim için çok önemli.
..لقد طلبت منها ان تفعل بمقدورها ليوم غد حقاً ..السباق مهم جداً بالنسبة لي

Bunun benim için çok önemli olduğunun farkındasın, değil mi?
وأنتِ تدركين أن هذا الأمر مهم جداً بالنسبة لي.

Ama lütfen daha iyi pişir. Bu benim için çok önemli.
أرجوك، اجعل الطبخ أفضل الأمر مهم جداً بالنسبة لي

Sizlerle, benim için çok önemli olan bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
أردت الحديث إليكم بشأن شيء مهم جداً بالنسبة لي.

Ve... bir baba olmak sürpriz bir babalık, çok... Bu benim için çok önemli.
أن أكون أباً، أباً حاضراً أمر مهم جداً بالنسبة إلي

Ama hislerimin beni engellemesi için çok önemli bir mesele.
لكن الأمر مهم جداً بالنسبة إليّ لأسمح بالتردد يقف في طريقي

Benim için çok önemli bir konu var ve başka kiminle konuşabileceğimi bilmiyorum.
أنا لا أعرف أي أحد آخر ألجأ إليه بخصوص شيءُ ما وهذا الشيء مهم جداً بالنسبة لي

İkinizden de bir teyit almam gerek. Bu benim için çok önemli.
أحتاج إلى تأكيد من كليكما هذا مهم جداً بالنسبة إليّ

Bir hukukçu olarak, tüm müvekkillerim için çok güçlü olmaya çalışırım. Çünkü bu benim için çok önemli. Fakat onu incinmiş ve çaresiz halde gördüğümde güçlü olmak çok zordu.
و كمحامية، أحاول أن أكون قوية جداً أمام كل موكل لدي، لأن ذلك مهم جداً بالنسبة لي، و لكن رؤيتها، كيف كانت مكسورة الخاطر و ضعيفة جداً، كانت رؤيتها صعبة جداً.

Sadece bu benim için çok önemli. Çok çok öemli.
هذا مهم جداً بالنسبة لي, مهم جداً جداً ...

Neden bu senin için bu kadar önemli?
الأحادي، لماذا؟ لماذا ذلك مهم جداً بالنسبة إليك؟

Birlikte çalışmamızın neden senin için bu kadar önemli olduğunu anlayamıyorum.
لا أفهم لماذا مهم جداً بالنسبة لك أن نعمل معاً.

Bu neden senin için bu kadar önemli?
لمَ الأمر مهم جداً بالنسبة لكِ؟

Bu çalışma benim için çok mühim.
هذا العمل مهم جداً بالنسبة لي.

Onlar için önemli olmalısın.
يجب عليك أن تكون مهم جداً بالنسبة إليهم.