| Bu oldukça prestijli bir iş uzun ve Görkemli bir geleneği var. | Open Subtitles | انه خط مهيب للعمل مع تقليد عظيم قديم |
| Buraya çıktığında Görkemli bir şekilde otlanan bir arsa dolusu bizon görebilirsin. | Open Subtitles | عندما تحصل على ما يصل هنا ، تستطيع أن ترى حقل من البيسون الرعي مهيب . |
| Çok heybetli görünüyor ama kadınlar tamamen dışarıda bırakılmış. | TED | يبدو مهيب! لكن قد تم استبعاد النساء منه بالكامل. |
| Deviniz kesinlikle uzun, cüsseli ve heybetli görünüyor. | Open Subtitles | عملاقك يظهر حقاً طويلاً وضخماً... وجدُّ مهيب ٍ |
| Bu siyah kravatlı, prestijli birşey. | Open Subtitles | هذا حدث مهيب وكبير |
| Sadece sen ve şu büyük Görkemli kuşlar. | Open Subtitles | انه فقط أنت، وتلك الكبيرة... منظر مهيب... |
| Görkemli ve yüce bir planın parçasıyız | Open Subtitles | نحن جزءَ من تصميم فاخر مهيب |
| Çalışkan olduğu kadar Görkemli de. | Open Subtitles | مهيب كما هو دؤوب |
| Görkemli bir canavardı. | Open Subtitles | وحش مهيب. |
| Ne heybetli yatak. | Open Subtitles | إنّه مهيب هذا ما هو عليه |
| Ovv! Şuna bakın! Ne heybetli! | Open Subtitles | تحقق من مهيب! |
| Kulağa prestijli geliyor. | Open Subtitles | هذا مهيب |