Ben hiç öyle bir kadın görmedim. Ona sahip olmak kesinlikle korkutucu olur. | Open Subtitles | لم أر امرأة بهذه المواصفات لا بد أن طلعتها مهيبة |
Ben hiç öyle bir kadın görmedim. Ona sahip olmak kesinlikle korkutucu olur. | Open Subtitles | لم أر امرأة بهذه المواصفات لا بد أن طلعتها مهيبة |
Kontes haşmetli bir kadındı. Şehvetli, otoriter ve korkutucu... | Open Subtitles | كانت الكونتيسّة امرأة مهيبة حسيّة ، وفظيعة |
Derin sırt dekoltesi kesinlikle görkemli görünüyor. | Open Subtitles | بفتحة ظهر طويلة وهي مهيبة بشكل مطلق |
Ölümün görkemli olacak. | Open Subtitles | ستحظى بموتة مهيبة |
Hala bir çocuk yazarının sadece bir kaç kitap... kitap yazarak nasıl böyle prestijli bir ödülü... kazandığına anlam veremiyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أعرف كيف مؤلف قصص الأطفال يتلقى جائزةً مهيبة على طرح عدة كتب. |
Sayısız savaştan, çok sayıda salgından... Suikastten sorumlu prestijli bir örgüt. | Open Subtitles | منظّمة مهيبة جدًّا مسؤولة عن حروب لا يحصيها العدّ |
İkinci yüzyıldaki Roma İmparatorluğu, korkutucu bir süper güçtü. | Open Subtitles | كانت الامبراطورية الرومانية في القرن الثاني تمثل قوة خارقة عالمية مهيبة |
Roma ordusu, eski dünyanın o güne dek görmüş olduğu en korkutucu savaş makinesiydi. | Open Subtitles | كان الجيش الروماني يمثل أكثر آلة حربية مهيبة شهدها العالم القديم |
görkemli, dehşetli fakat yine de nazik. | Open Subtitles | مخيفة مهيبة لكن محترمة |
görkemli. | Open Subtitles | مهيبة |
Yani şu "Dünya'nın en prestijli hukuk firması" mı? | Open Subtitles | أتعني "أكبر شركة قانونية مهيبة في العالم". |