Dinle,.. ...bu şey için bir tedavi bulana dek çalışmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | اسمع , نحن ذاهبون الى مواصلة العمل حتى نجد علاج لهذا الامر. |
Bölüm 34 etrafında bizi motive eden bir şey, bunun üzerine çalışmaya devam etmemiz lazım. | TED | هذا النوع من الأشياء التي دفعتنا الى قسم 34، نحن بحاجة إلى مواصلة العمل على ذلك. |
Oğlunun burada çalışmaya devam edecek olmasına sevindim. | Open Subtitles | ،إني في غاية السعادة لأن إبنك يستطيع مواصلة العمل هنا |
Ve bu iki periyod arasında, bilinçaltının problem üzerinde çalışmaya devam etmesine izin verirdi. | Open Subtitles | وساعتان في المساء. بين هاتين الفترتين، قد يسمح لنفسه ومن دون وعي مواصلة العمل على المشكلة. |
İşi hallet de çalışmaya başlayalım. | Open Subtitles | افعلها ويمكننا مواصلة العمل |
Güvenlerini zedelediğim insanlarla birlikte çalışmaya devam etmemin artık imkansız olduğunun da farkındayım. | Open Subtitles | من الشركة ، حيثُ أدركتُ أنّه يستحيل عليّ مواصلة العمل بجانب من وثق بي وقد خذلته |
Onlara yardım edeceğimiz en iyi yol dava üzerinde çalışmaya devam etmek. | Open Subtitles | ولكن أفضل طريقة لنا لمساعدتهم هو مواصلة العمل في هذه القضيّة |
Gölgelerde çalışmaya devam edemeyiz. Artık gölge yok. | Open Subtitles | لا يمكننا مواصلة العمل في الظلال، فلم تعُد هناك ظلال |
Birlikte çalışmaya devam ederiz ve sen de tüm bunları Kelly'den saklarsın ya da ona anlatırız ve vereceği tepki ne olursa, onunla baş etmeye çalışırız. | Open Subtitles | يمكننا مواصلة العمل معاً ويمكنك إخفاء حقيقة هذه الجلسات من كيلي أو يمكننا إخبارها الحقيقة |
Evet. Diğer memurlar bana çalışmaya devam edebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أجل، الضباط الآخرين أخبروني أنه يمكنني مواصلة العمل |
Hiçbir şey olmamış gibi beraber çalışmaya devam edebileceğimize dair hiç endişen yok mu? | Open Subtitles | ,لست قلقاً من أنه يمكننا مواصلة العمل سوياً و كأن شيئاً لم يكن؟ |
çalışmaya devam etmek iyi bir fikir ancak şartları anlaman koşuluyla. | Open Subtitles | مواصلة العمل فكرة جيّدة ولكن فقط إذا فهمتي الشروط. |
Eğer normal işlerini yerini getiremiyorsan işverenin Engelli Ayrımcılığı Yasası'na göre çalışmaya devam edebil diye iş sözleşmene göre uygun ayarlamalar yapmak zorunda. | TED | لذلك لو كنت غير قادر على أداء مهامك اليومية الاعتيادية، صاحب العمل مُلزم بموجب قانون التمييز ضد ذوي الاحتياجات الخاصة لإجراء تعديلات على عملك، بحيث يمكنك مواصلة العمل. |
Ve teknoloji her yerde ve her zaman çalışmamıza izin veriyor, makul düzenlemeler artık fiziksel olarak fiziksel bir ortamda çalışmaya devam edip etmeyeceğine bağlı değil. | TED | ومع التكنولوجيا التي تمكننا من العمل من أي مكان، في أي وقت، التعديلات المعقولة لم تعد مشروطة سواء كنت تستطيع مواصلة العمل من مكتب حقيقي أم لا. |
Bu yüzden bu, üstünde çalışmaya devam etmemiz gereken bir şey. | TED | لذلك علينا مواصلة العمل على هذا الشأن، |
Noel arefesi ve William çalışmaya devam etmek istiyor. | Open Subtitles | إنها عشية عيد الميلاد و يريد "ويليام" مواصلة العمل |
Bu şekilde çalışmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | يمكنك أبوس]؛ ر مواصلة العمل من هذا القبيل. |
çalışmaya devam etmek isteyen sendin. | Open Subtitles | أنتِ التي قلتِ أنكِ تريدين مواصلة العمل |
Bu sette çalışmaya devam etmek istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد مواصلة العمل بهذه المجموعه |
Önceki taslağım üzerinde çalışmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | أريد مواصلة العمل على أطروحتي. |
İşi hallet de çalışmaya başlayalım. | Open Subtitles | افعلها ويمكننا مواصلة العمل |