ölümü, acısız ve hızlı olduğu için Tanrı'ya dua ediyorum. | Open Subtitles | كنت اصلى الى الله حتى يكون موتها سريع للرحمه بها |
Ne ile ilgili bilmiyorum ama ölmeden birkaç gün önce polis merkezine gitti. | Open Subtitles | لا أعرف عمّا كان الأمر لكن قبل موتها ببضعة أيام ذهبت إلى المخفر |
Madeleine Elster'in ölümünden önceki ruh halinin ölüm şeklinin ve ölümünün esas nedenini gösteren otopsinin ışığında karara varmakta zorluk çekmemelisiniz. | Open Subtitles | والآن من الحاله العقلية لـ "مادلين إلستر" فى الفترة قبل موتها ومن طريقة الموت ومن تشريح الجثة يظهر سبب الموت بوضوح |
Karıma ölüm döşeğinde Lindsey'yi korumak için ne gerekirse yapacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وعدت زوجتي على فراش موتها انني سأقوم بأي شيء ضروري لحماية ليندسي |
Sonuç: öldüğü gece iki farklı yerinden bağlanmış. | Open Subtitles | الخاتمة: تم تقييدها مرتين في موقعين مختلفين ليلة موتها |
Deniz ölümünü affettiğinde vücudunun yeniden doğduğunu göreceğiz. | Open Subtitles | يبحث عن إحياء الجسم عندما يتخلى البحر عن موتها |
Daha da güzeli, balinalar öldükten sonra bile çok önemlidir. | TED | لكن الأمر الرائع حقاً هو كونها مهمة جداً حتى بعد موتها. |
ölümünün kazara olduğunu söylediler ama o ne yaptığını bilirdi. | Open Subtitles | قالوا موتها كان حادثا لكنها عرفت ما هي كانت تعمل. |
Bu da hücrenin çoğalmayı tamamlamasını engelleyip ölümüne sebep olur. | TED | مما يمنع الخلايا من إتمام انقسامها، ويؤدي إلى موتها. |
ölümü ise sağ alt mezenterik arterin delinmesiyle oluşan aşırı kan kaybıyla gerçekleşmiş. | Open Subtitles | موتها كان مسبب من نزيف الشرايين نظراً إلى فصل الشريان الماساريقي الأدنى الأيمن |
Lisa'yı öldürdü ve onun ölümü üzerinden senatoya mı oynuyor? | Open Subtitles | لقد قتل ليزا ورشح نفسه لمجلس الشيوخ على حساب موتها |
ölümü, gölgeler için inşa edilen bu programı, kamu spot ışığı içine aldı. | TED | موتها حوّل هذا البرنامج الخفيّ إلى برنامج عامّ. |
ölmeden üç hafta önce haberi olmuş. Tek kelime etmedi. | Open Subtitles | ثلاث اسابيع قبل موتها لم تقل لي شيئاً عن الامر |
Kız kardeşinin ölmeden önce zor zamanlar geçirmiş olabileceğini kavrama yetisine sahipti. | Open Subtitles | كان لديها تفاهم محدد لما قد تعيشه أختها تلك الأسابيع قبل موتها |
ölmeden önce adınızı söylediği için size yazıldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نعتقد أنها موجهة إليك ، بما أنها ظلت تردد اسمك قبل موتها |
ölümünden günler sonra hep şunu düşündüm durdum belki de benim hatamdı, yine de, ne yapıp etti saygımı kaybetmeyi başardı. | Open Subtitles | بعد أيام من موتها ... ظللت أفكر ربما كان هذا خطأي في نهاية المطاف و إنها فعلت ما فعلته وفقدت احترامي |
Bunu kimseye söylemedim ölümünden bir kaç ay önce bana birisiyle aşk yaşamaya başladığını söylemişti. | Open Subtitles | لم أخبر أي أحد بهذا لكن بضعة شهور قبل موتها أخبرتني أنها كانت تعاشر |
Gazetede kız kardeşininki gibi ender bir kan grubuna sahip olduğumu... ve ameliyatımın kardeşinin öldüğü gün olduğunu okumuş. | Open Subtitles | كانت تقرأ بعض المقالات وكانت لدي تلك الفصيلة النادرة مثل أختها وعميلة جراحتي كانت نفس يوم موتها |
Gelmekte olan ölümünü anlattı, gözlerini kapadı ve öldü. | Open Subtitles | لكي تخبرهم عن موتها الوشيك, ثم تغلق عينها وتموت |
Demek buraya öyle sevgiyle bağlanmış ki öldükten sonra bile unutamamış. | Open Subtitles | ،لذا إذا كانت شَغُـوفة بشأن المكان جداً لن تنساه حتى بعد موتها |
Onu ölümüne götüren haftalar boyunca, tıbbi tedaviye ihtiyacı olduğu bariz olmasına rağmen hastaneye yatırılmasını sağlamadı. | Open Subtitles | وفي الأسابيع التي قادتها إلى موتها عندما كانت بأشد الحاجة إلى الرعاية الطبية فضل غي أخذها إلى المستشفى |
Bana hep nasıl doğduğumu ve annemin öldüğünü hatırlatıyorsun. Annem ölmeden önce, demiş ki "Onun adı Christopher, ona bak". | Open Subtitles | وكيف ان أمى ماتت وانها أوصتك قبل موتها ان تعتنى بى |
Karaciğer ısısına göre sabah birle dört arası ölmüş. | Open Subtitles | إستناداً إلى حرارة الكبد أنا أضع موتها ما بين الساعة الواحدة والرابعة صباحاً |
ölmesini tercih ettiğim o küçük, cılız insanı bile kurtarmasına yardım ettim. | Open Subtitles | لقد قُمت حتى بمٌساعدة إنسانته البشرية الضعيفة والهزيلة والتي أفضل كثيراً موتها |
Onun trajik ölümüyle, mutlulukla geçen 19 yıl sona ermiş oldu. | Open Subtitles | زواجنا السعيد الذي دام 19 سنة قد إنتهى بسبب موتها المأساوي |
öldüğünde odada gördüğüm şeyle ilgili olabilir. | Open Subtitles | ربما للأمر علاقة بما رأيته في الغرفة بعد موتها. |