"موحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • standart
        
    • Birleşik
        
    • üniforması
        
    • üniformalı
        
    • üniformalar
        
    • adayı tek
        
    Bu işin güzel yanı, bu standart bir test değil, kimi işe alınabilir, kimi alınamaz diye bir sonuç yok. TED الشيء الرائع هنا هو أن هذا ليس مثل اختبار موحد حيث يمكن قبول بعض الأشخاص في العمل والبعض لا يمكنهم.
    Peki, standart ders mi vereceksin yoksa Biraz Socratsal metod mu kullanacaksın ya da interaktif bir ders mi olacak? Open Subtitles إذاً ، هل ستقوم بإعطاء الفصل محاضرات من كتاب موحد بطريقة سقراط التفاعلية؟
    Bu standart bir test, "standart" demek, hepimizi aynı görüyorlar demek. Open Subtitles إنه إختبارا موحد موحد يعني أنهم يروننا مع ذلك
    Onları , yükseltilmeye karşı Birleşik bir direniş göstermeye ikna edersem, bu Başkan'a başka seçenekleri değerlendirmek için cesaret verir. Open Subtitles إذا استطعت إقناع ما يكفي منهم لاتخاذ موقف موحد ضد التصعيد هذا من شأنه إعطاء رؤسائنا نفوذ لخيارت أخرى
    Bence bu makine bir Birleşik alanı güdümlemek üzere tasarlanmıştı. Open Subtitles اعتقد ان هذه الالة صممت لتتعامل مع حقل موحد
    Sizi lise üniforması içinde görmeyince şaşırdım birden. Open Subtitles عندما رأيت كلاكما ترتدون ... زى موحد فى آخر مرة أريد ان احضر مدرسة عالية أيضا
    Bir kaç öğrenci var üniformalı. Büyük renkli bir cam var. Open Subtitles هناك مجموعة من التلاميذ بلباس موحد وهناك نافذة سميكة كبيرة
    Yumuşak yemek, nefis yataklar, tüy gibi üniformalar. Open Subtitles أكلات لذيذة, سرائر ناعمة، وزيٌ موحد
    Yani tüm adayı tek bir ekosisteme değiştiriyorlar. TED وبذلك يتم تحويل الجزيرة الى نظام بيئي موحد
    Bize farklı, benzersiz bireyler olmamızı söyleyip, sonra da sürüymüşüz gibi standart test vermelerini komik bulmuyor musun? Open Subtitles ألا تجدينه مضحكاً أنهم وليوم واحد يريدوننا مميزين وأن نكون أفراد ثمّ سيعطوننا إختبار موحد وهذا سيجعلنا قطيع بلا هوية؟
    Analizciler için standart bir eğitim ve yol gösterecek minimum standartlar yok. Open Subtitles ليس هناك تعليم موحد للمحللين ليس هناك أي معيار للشهادة
    Böylece tüm çocuklar standart bir sınava girecek. Open Subtitles لذلك كل الأطفال سيقومون باختبار موحد
    Diğerleri de yapıyor. Bu standart bir protokol. Open Subtitles كما فعله غيري هناك نظام موحد
    Bunlar Jack'in standart test sonuçları. Open Subtitles هنا " جاك " موحد درجات الاختبارات
    Ben huzurlu bir cemaate kurşun sıktım. Bir Birleşik topluluğa. Open Subtitles أنـا قـائد جـمع الـرب وهو مـجتمع سـلمي موحد هـنا
    Ortaya herkesin kendi bakış açılarındaki çeşitliliği birleştiren Birleşik sistem modeli çıkıyor. Toplantılarda çoğu zaman meydana gelenden farklı bir sonuç bu, değil mi? TED وينتج أخيرًا نموذج أنظمة موحد يدمج وجهات النظر المتنوعة لكل شخص، إذًا هذه حصيلة آراء مختلفة مما ينتج عن الاجتماعات، أليس كذلك؟
    Birleşik bir dünyaya bakış açısı emsalsizdi. Open Subtitles رؤيته بشأن عالم موحد كانت... حسناً، كانت لا مثيل لها...
    Elektrik akımı ve manyetik pusula gibi apayrı iki şeyin arasındaki bağı bulmak bilimin en büyük başarılarından biri olup Birleşik enerji kavramına doğru atılmış büyük bir adımdı. Open Subtitles و الربط بين شيئين متباينين كالتيار الكهربائي و البوصلة المغناطيسية كان أحد أعظم إنجازات العلم خطوة هائلة تجاه مفهوم موحد للطاقة
    Söğlendiğine göre Birleşik Devletlerdeki.. Open Subtitles التي يفترض فيها أنها موحدة هي الثانية الأكثر زيارة موحد...
    Sizin okulun bir üniforması olması çok iyi. Open Subtitles - لحسن الحظ مدرستك لها زي موحد.
    10 yıldır oraya hiçbir üniformalı memur ayak basmadı. Open Subtitles هناك موقف موحد داخل لمدة 10 سنوات
    - Yeni üniformalar. Open Subtitles -زي عمل موحد جديد
    Aslında bütün adayı tek bir ekosistem olarak dizayn ettik, rüzgar enerjisini, tuz ayrıştırma tesisinde kullandık ve suyun termal özelliklerini de binaları ısıtıp soğutmada. TED ذلك قمنا بتصميم الجزيرة كنظام بيئي موحد يستخدم طاقة الرياح لتشغيل محطات تحلية المياه ويستخدم الخصائص الحرارية للماء لتسخين وتبريد المباني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more