| Birkaç yıl önce baban, Moriarty kadar güçlü bir düşman edinmişti. | Open Subtitles | منذ عدة سنوات والدك صنع عدوا لنفسه من شخص بقوة موريارتي |
| Bilirsiniz birkaç yıl önce, George Moriarty adında bir Büyük Beysbol Ligi hakemi vardı. | TED | قبل عدة سنوات، كان هناك حكم في دوري رابطة البيسبول يسمى جورج موريارتي. |
| Jim Moriarty bu seçimi yapacağını düşünmüştü. Çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | جيم موريارتي ظن أنك ستقرر هذا الاختيار هو متحمس للغاية |
| Aslında Bayan Red'e Sherlock Holmes'ı öneren ben, Profesör Moriarty'dim. | Open Subtitles | في الواقع ، انا بروفيسور موريارتي والذي اوصى آنسة رييد الى شيرلوك هولمز |
| Hem sana bunu Moriarity, sen ona yapmadın. | Open Subtitles | وإلى جانب ذلك موريارتي فعلت ذلك لك ,انت لم تفعل ذلك لها. اسمع |
| Bu Arthur Conan Doyle'un Moriarty'li karakterini esinlendiği Amerikalı suçlu. | Open Subtitles | ذلك كان المجرم الأميركي الذي بنى عليه آرثر كونان دويل شخصية موريارتي |
| Artık resmî olarak en şeytani şüphelimiz James Moriarty'nin ipleri elinde bulundurmadığını söyleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الان رسميا القضاء على المتهم الاكثر فسادا. جيمي موريارتي لم تسحب هذه السلاسل |
| Moriarty, bu insanlık dışı araştırmaların başkan vekili değildi. | Open Subtitles | موريارتي لم تكن نائب رئيس الموارد الغير انسانية هي لم تمليء وظيفة فى الشركة |
| Bu grubun bir zamanlar bir lideri olduğunu söyledin. Moriarty. | Open Subtitles | انت قلت ان هذه المنظمة كانت تمتلك قائد موريارتي. |
| Moriarty'nin mirasından arta kalanları silip atabileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك يمكن أن لفة فقط حتى ما تبقى من إرث موريارتي على ذلك؟ |
| Moriarty yakalandığında örgütte en çok nüfuza sahip olan bu grup bir lider olmadan devam edemeyeceğimizi fark etti. | Open Subtitles | عندما تم القبض على موريارتي... ذوي التأثير الأكبر في المجموعة أدركت أننا لا يمكن أن يستمر من دون قائد. |
| Moriarty'nin Thatcher ile bir bağlantısı var mıydı? | Open Subtitles | موريارتي ، هل كان لديه اي أتصال بتاتشر ؟ |
| Bu ilaç Başkanı yeni sahibine yani James Moriarty'ye tamamen teslim edecek. | Open Subtitles | مخفي داخل جيب سري تحت إبطها هذا العقار سيجعل الرئيس طوع للغاية لارادة سيده الجديد ومن غيره فقط جيمس موريارتي |
| - Moriarty olduğundan öyle emindim ki gözümün önündekini göremedim. | Open Subtitles | كنت مقتنعا جدا أنه موريارتي لم أستطع رؤية ما كان هناك تحت أنفي |
| Jim Moriarty bu seçimi yapacağını düşünmüştü. Çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | جيم موريارتي ظن أنك ستقرر هذا الاختيار هو متحمس للغاية |
| Moriarty'i tek "i" ile hecelerdi. | TED | لقد تهجأء موريارتي بحرف آي واحد فقط. |
| Ben ve Jim Moriarty, yanan bir ev gibi bir araya geldik. | Open Subtitles | أنا وجيم موريارتي لدينا منزل يشتعل |
| Biz ise burada oturmuş Moriarty için çalıştığını düşündüğümüz birini yakalamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ونحن الآن نجلس هنا بانتظار شخصٌ ما نعتقد أنه يعمل من أجل(موريارتي). |
| Moriarty ya da Moriarty olduğunu söyleyen birisi seni arayıp, senden bir davaya bakmanı istedi, sen de bakıyorsun. | Open Subtitles | أنه كان ضحية لعملية سطو. (موريارتي),أو شخص يدّعي أنه (موريارتي) اتصل وطلب منك أن تتولى القضية وأنت فعلت ذلك. |
| Evet ama Prospero kaçmışken Moriarty onunlayken bu işte herkese ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن للوقت الراهن، بينما (بروسبرو) طليقٌ و(موريارتي) معينٌ له، نحتاج عون الجميع |
| Ben Jay Moriarity, efendim. | Open Subtitles | أنا جاي موريارتي |