Hasat yüzünden yerimiz hep değişiyor. Geleli daha bir hafta olmuştu. | Open Subtitles | إنهم ينقلوننا كثيراً بسبب موسم الحصاد كنا هنا أسبوعاً فقط. |
Hasat yüzünden yerimiz hep degisiyor. Geleli daha bir hafta olmustu. | Open Subtitles | إنهم ينقلوننا كثيراً بسبب موسم الحصاد كنا هنا أسبوعاً فقط. |
Hasat yapılması gerekti. | Open Subtitles | عندما تكون جاهزة أعرف أنه حان موسم الحصاد |
Ancak hava şartları ve piyasa kötü gitmezse, belki o zaman Hasat'ın sonunda kredi ödemelerimi yoluna koyabilirim. | Open Subtitles | ,و إذا الطقس و السوق لم يزداد سوءا قد أنهي دفعات القروض التي علي في نهاية موسم الحصاد |
Peki. Onun yerine Hasat mevsiminden bahsedelim. | Open Subtitles | حسنا , بدلا من ذلك لنتحدث عن موسم الحصاد |
Hasat zamanı gelip, kuşlar uçtuğunda zamanı gelmiş demektir. | Open Subtitles | عندما يحين موسم الحصاد وتحلق الطيور عندها سيأتي الوقت |
Hasat zamanı geldiğinde, başkanı bir partiye davet edeceğiz. | Open Subtitles | .سنقيم حفلة في موسم الحصاد وسندعوا جميع كبار القرية |
Ve de her etabın sonunda Hasat zamanı var. | Open Subtitles | هناك 14 جولات اللعبة في ست مراحل، مع موسم الحصاد في نهاية كل مرحلة. |
Cadılar Bayramının aslında İskoçlarda Hasat mevsiminin bitiminin kutlaması olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمون يا رفاق أن الهالويين بدأ كإحتفال غيلي إيرلندي في نهاية موسم الحصاد ؟ |
Hasat yapılması gerekti. | Open Subtitles | عندما تكون جاهزة أعرف أنه حان موسم الحصاد |
Zaten, sıtma vakaları daha çok Hasat zamanında görülür, bu zamanlarda çiftçiler dışarıda daha çok vakit geçiriyor. Ekinlerini topluyorlar ve ateşli bir halde eve dönüyorlar. | TED | فهي تنتشر مثلًا خلال موسم الحصاد وعوضًا عن الخروج إلى الحقول لجمع المحاصيل يُضطر الفلاحون إلى ملازمة الفراش نتيجة الحمّى |
Birkaç hafta sonra, Nil Nehri'nin yıllık taşkınları başlayacak. Gelecek senenin Hasat toprağına can verecek ve beraberinde yeni hastalar getirecek. | TED | فخلال عدة أسابيع قلائل، سيبدأ موسم فيضان النيل السنوي، ليعيد الحياة إلى التربة من أجل موسم الحصاد القادم ومجموعة جديدة من المرضى. |
Sonbahar çiftçiler için Hasat zamanıdır. | Open Subtitles | الخريف هو موسم الحصاد للمزارعين. |
Seni küçük... oh, bu yıl Hasat iyi görünüyor, Bob! | Open Subtitles | يبدو ان موسم الحصاد هذا الموسم كان جيداً يا بوب ! إن هذا السماد يبدو رائعاً |
Hasat zamanı burada olurum. | Open Subtitles | سأكون هنا قبل موسم الحصاد ـ أعدك بذلك |
Bu sene Hasat festivalinin yüzüncü yıl dönümü. | Open Subtitles | إنها الذكرى المئوية لمهرجان موسم الحصاد |
Baisakhi Hasat Festivali neredeyse geldi. | Open Subtitles | ... سيدى ... باسكى موسم الحصاد قريب ... هل ستدعونى |
Ondan sonra Hasat zamanı. | Open Subtitles | وبعد ذلك سيأتي موعد موسم الحصاد |
Hasat zamanının ortasındayız yani bolca taze meyvemiz bulunmalı. | Open Subtitles | ونحن في منتصف موسم الحصاد ، لذا ينبغى ان نملك الكثير من الخضروات الطازجة . |
Hikâye Altın Hasat yılında başlar. | Open Subtitles | قصتنا تبدأ عند بداية موسم الحصاد الذهبي |