"موكلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • müvekkiliniz
        
    • müvekkilin
        
    • müvekkilinizin
        
    • müvekkilini
        
    • Müvekkilinin
        
    • müvekkilinizi
        
    • Müvekkilinize
        
    • müvekkiline
        
    • müşterin
        
    • Müvekkilinle
        
    • müvekkilinizle
        
    • Müşterine
        
    • Müşterinin
        
    • müvekkilime
        
    • Müşterinizin
        
    müvekkiliniz, birkaç terörist şebekeyle bağı bulunan bir suçlunun kaçmasına yardım etti. Open Subtitles موكلك قد ساعد وحرض عملية هروب مجرم مرتبط بالعديد من المنظمات الإرهابية
    Eğer müvekkiliniz yapması gerekeni yapsaydı, burada, bu şartlar altında olmazdık. Open Subtitles لم نكن لنكون هنا كلنا لو أن موكلك قد قام بما كان يفترض به عمله
    Bil diye söylüyorum, Cary, müvekkilin olarak, ...bu işi çok ciddiye alıyorum. Open Subtitles ومعلوماتك يا كاري بصفتي موكلك أنا آخذ هذه الأمور على محمل الجد
    - müvekkilinizin kabartma tabakları için stüdyosunu arama amaçlı arama emri. Open Subtitles لدي مذكرة رسمية هنا للبحث في استديوا موكلك عن أطباق منقوشة
    Git müvekkilini gör ve Henkin'e iyi davran. Open Subtitles الأن ، أذهب لرؤية موكلك وكن لطيفاً مع هينكن
    Müvekkilinin hayatını didik didik etmek için arama izni çıkarttırıyoruz. Open Subtitles نحن نفذنا مذكرات قضائيه على كل شي في حيات موكلك
    Bay Canning, müvekkilinizi 10'da getirin yoksa mahkemeye itaatsizliği kabullenin. Open Subtitles سيد كاننغ، أحضر موكلك هناك عند العاشرة صباحًا وإلا ستُعاقب
    Müvekkilinize söyleyin, olay yerinde bulunduğunu ispat edebilirim. Open Subtitles أخبر موكلك بأنني أستطيع وضعه في مسرح الجريمة
    müvekkilinizin yaklaşık bir milyar doları var, ve müvekkiliniz oğlumu öldürdü. Open Subtitles نعم,موكلك لديه ملياراً من الدولارات و موكلك قتل إبني
    müvekkiliniz, bugün Birleşik Devletler Başkanı'na saldıran insanlara yardım ve destekde bulundu. Open Subtitles موكلك ساعد اشخاصاً قاموا بالهجوم على الرئيس الأمريكي اليوم
    Demek hastayı bu duruma müvekkiliniz getirdi ve mahkeme kararıyla o durumda tutmak istiyor. Open Subtitles إذاً، موكلك أجبر المرييض على وضعه هذا و الآن يريد أمر من المحكمة لإجبار المريض على البقاء هكذا
    Bricker, müvekkilin 60.000 dolara razı olur mu, öğrenmek istiyor. Open Subtitles على طريق بيت الجيران. وبريكر يريد أن يعرف إذا كان موكلك سيسوي الخلاف مقابل ستون ألف دولار.
    Dinle beni, müvekkilin bir pislik, sen de bir pisliksin ve pislikler dertlerini Pazartesi sabahı hakime anlatacak. Open Subtitles إسمع يا صاحبي موكلك حقير وأنت حقير والحقراء يرون القاضي في صباح يوم الإثنين
    Bence kendini temsil etmeyi bırakıp müvekkilin adına hareket etmeye başlamalısın. Open Subtitles و أقترح أن تبدأ يتمثيل موكلك , وأن تتوقف عن تمثيلُ نفسك
    Bize göre otopsilerde müvekkilinizin istemediği bazı kanıtlar ortaya çıkacaktı. Open Subtitles نعتقد أن التشريح سينتج أدله موكلك لم يريدها أن تظهر
    Aklanma, temizlenme, kurtuluş da denemez... ama koşullar öyle inanılmaz bir şekilde denk geldi ki... bu durumu müvekkilinizin lehine kullandınız. Open Subtitles ولا مغفرة ولا بركة ولا اي شيئ لا شيئ الا تقارب عجيب في الملابسات التي تستغلها لمصلحة موكلك
    Git müvekkilini gör ve Henkin'e iyi davran. Open Subtitles الان ، اذهب لرؤيه موكلك وكن لطيفا مع هينكن
    Alan, eğer Müvekkilinin menfaatini Christine'inkinin önüne koyamıyorsan... kenara çekilmelisin. Open Subtitles الن , اذا كنت لا تستطيع ان تضع مصلحة موكلك فوق , كرستين , اذن تنحى جانباً
    Hayır, gerek yok. Bunu kullanarak müvekkilinizi "istekli" temsil etmelisiniz. Open Subtitles لا، بل يجب أن تستغلها لفعل ما بوسعك لتمثيل موكلك
    Müvekkilinize bir saat içinde asılacağını bildirmenizi istiyor. Open Subtitles إنه يطلب منك أن تخبر موكلك أنه سوف يشنق خلال ساعة
    müvekkiline iftira ettiğimi düşünüyorsan, o zaman git bana dava aç. Open Subtitles إذا كنتِ تعتقدي أنني قمت بالتهشير بسمعة موكلك قدمي دعوى ضدي
    Benim bir sorunum var çünkü müşterin istediğim performansı sergileyemiyor. Open Subtitles لأن موكلك لا ينفذ الوظائف التي أطلبها منه
    İki arkadaşını vuran Müvekkilinle karşılaştın. Open Subtitles لقد دخلت على موكلك تقتل أصدقائه وكان لديك الخيار
    Avukat hanım, müvekkilinizle yatmanız hiç etik değil. Open Subtitles حضرة المحامية، أذكّرك بأن مضاجعة موكلك عمل غير أخلاقي.
    Hayır. Bence her zaman yaptığını yaptın. Müşterine kendisini asmasına yetecek kadar ipucu verdin. Open Subtitles لا، أعتقد أنه من الممكن أنك فعلت ما تفعله دائماً تقوم بإعطاء موكلك حبلٌ كافي ليشنق نفسه به
    Bu anlaşma, Müşterinin şirketinin test yöntemlerini değiştirmesini gerektiriyor. Open Subtitles هذه الاتفاقية تلزم شركة موكلك بتغيير أسلوبهم في اجراء التجارب.
    Şimdi adalet kavramın benim müvekkilime umuyor mu? Open Subtitles أو تعريفك للعدالة لا يصل إلى موكلي؟ موكلك, رجاءاً
    Müşterinizin şu anda itirafını imzalamış olduğunun farkındasınız herhalde. Ne oldu? Open Subtitles هل تعرفي أن موكلك ثبتت عليه التهمة الآن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more