"ميّتا" - Translation from Arabic to Turkish

• Ölü
• ölmüştü

Yani Ölü veya ölmek üzere olmadığın sürece hiçbir bahanen yok.
لذلك ، إلّم تكن ميّتا أو تُحتَضر فلن أقبل أيّـًا منها

İnan bana, övgü almayı çok seviyorum ama bu senin Ölü olman anlamına gelmiyorsa.
صدقني، أحبّ الحصول على الفضل لكن ليس إن كنت ميّتا

Bilmiyorum. Bir güvenlik görevlisi var. O da ikinci katın merdiven boşluğunda Ölü bulundu.
لا أعلم، هناك حارس أمني، لكنّه وُجد ميّتا أيضا في الطابق الثاني على الدرج.

Ama Henry Dahl'i ben öldürmedim. Çoktan ölmüştü.
(ولكنني لم أقتل (هنري دول كان ميّتا بالفعل

Çünkü ölmüştü.
لأنّه كان ميّتا.

O aramış olamazdı çünkü o zaman ölmüştü.
(يزيد فهد). الذي لا يستطيع إجراء أيّ إتصالات لأنّه كان ميّتا في ذلك الوقت.

Eğer onu yersen, daima Ölü kurbağa yiyen çocuk olarak anılacaksın.
افعلها، وستعرف دوما بالطفل الذي أكل ضفدعا ميّتا

Tek yapmaları gereken bana tek bir kişiyi getirmek, Ölü ya da diri.
كل ماعليهم القيام به ان يحضرو لي شخص واحد ميّتا أو حيّا

Beni, Ölü ya da diri, ele geçirmelerini istemiyorum.
لا أريدهم أن يحصلوا عليّ حيّا أو ميّتا

Ama sen de kendine onun Ölü olması istediğini söyledin.
لكنّكِ قلتِ بنفسكِ أنّكِ أردته ميّتا.

O zaman, yan sen çünkü Ölü bir adam tutuyor olacaksın.
" فإذًا، استمتع بهذا " " لأنّك ستكون تحمل رجلا ميّتا "

İnan bana, eğer 136 kiloluk Ölü bir adamı tutuyorsan, korku senin için bir sorun olmayacaktır.
" صدّقني، إذا حملت رجلا ميّتا يزن 140 كغ " " فالخوف لن يكون مشكلتك "

Olay yerine vardığımda ölmüştü.
وجدته ميّتا عندما أتيت

O çoktan ölmüştü. Pamela Neden her şeyini kaybetsin ki?
.لقد كان ميّتا بالفعل فلمّ تخسر (باميلا) كلّ شيئ؟

Gus'ı kurtarmak için elimden geleni yaptım, ama o zaten ölmüştü.
حاولت كل ما أجيده لأنقذ (غوس) لكن كان بالفعل ميّتا.

O çoktan ölmüştü.
كان ميّتا في ذلك الحين.