"ميّتًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölü
        
    • ölmüş
        
    • öldüğünü
        
    • öldürmek
        
    • ölüsün
        
    • ölmüştü
        
    • ölmesini
        
    • ölmüştüm
        
    • ölmedi
        
    • ölmemi
        
    • ölürmüşüm
        
    Ama bu sefer onu öldürdüğümde ölü kalacağından emin olurum. Open Subtitles وهذه المرّة حين أقتله، سأحرص تمامًا على أن يظلّ ميّتًا.
    Ama ölü olmama rağmen beni yeniden doğmuş olarak düşünün. Open Subtitles لكن اعتبرني ولدت من جديد بالرغم من أنّني أبدو ميّتًا
    Fakat bu hukuk bürosundaki herkes senin için ölü olamaz, çünkü er ya da geç, birilerine ihtiyacın olacak. Open Subtitles لكن كلّ من بهذه الشركة لايُمكنُ بأن يكونَ ميّتًا بالنسبةِ لك، لأنه عاجلاً أم آجل، سوف تحتاجُ شخصًا ما.
    Çünkü eğer denmezsem hayatımın geri kalanını ölmüş olmayı dileyerek yaşayacağım. Open Subtitles لأنّي إن تخاذلت، فسأمضي بقيّة عمري أقول يا ليتني لبثت ميّتًا.
    Onunla etkileşime geçen herkesin öldüğünü görmek istiyorlar. Open Subtitles يُريدون كلّ من كان له علاقة بالأمر ميّتًا.
    Çünkü yeni albümünde, Seni öldürmek istediğini söylüyor. Open Subtitles ، لأنّ بألبومه الجديد، يقول أنّه يودّكَ ميّتًا
    Hayır sen gecenin yarısı boyunca orada ölü olarak yattın durdun. Open Subtitles كلّا، إنّما رقدتَ هناك ميّتًا طيلة نصف الليلة.
    Buraya bir kanun kaçağını aramak için geldim ve onun çocukluk arkadaşını ölü buldum. Open Subtitles جِئنا هُنا باحثين عن هاربٍ، وجدنا صبيّه ميّتًا.
    ölü olsan da olmasan da, hatta ıssız bir adada takılı kaldığın gerçeğiyle bile, sen benim dostumsun. Open Subtitles وسواء كنتَ ميّتًا أو حيًّا على جزيرة نائية، فإنّكَ صديقي
    HR'ın kazıkladığı her suçlu, iş yaptığı her kartel adamı ölü istiyor. Open Subtitles كلّ مجرم الموارد البشريّة عبثتْ معه وكلّ عصابة عملتْ معها، الجميع يريده ميّتًا.
    Senin de tek yapman gereken şey onun ölü olarak kalmasını sağlamak. Open Subtitles وأتبيّن أين تخفي المرساة، وما عليك إلّا إبقاءه ميّتًا.
    Sen de, herkesin zaten ölü sandığı birini öldürmenin ne kadar kolay olacağını aklından çıkarma. Open Subtitles ويتحتّم أن تعلم أنّه من أسهل ما يمكن قتل امرئ يحسبه العالم ميّتًا بالفعل.
    Kadınlarla çalışamasaydım şimdiye ölmüş olurdum. Open Subtitles إن لم يسعني العمل مع سيّدةٍ، لكنتُ ميّتًا الآن.
    Bu doğru olsaydı, benim adam çoktan beni arardı, sen de şimdiye ölmüş olurdun. Open Subtitles إن كان ذلك صحيحًا، كانت ستواتيني مُكالمةً من رجل وكنتَ ستكون ميّتًا.
    Parmağında yüzük yok, içten içe ölmüş gibi de görünmüyor. Open Subtitles لا يرتدي خاتمًا، ولا يبدو ميّتًا من الدّاخل.
    Listeyi biliyorum ve o listeyi yazan kişi senin öldüğünü görmek istiyor. Open Subtitles أعلم بشأن القائمة، ومن وضعها يريدكَ ميّتًا.
    Madara'nın yarısını bulmuş olmamız onun öldüğünü düşünmemize yeter mi acaba? Open Subtitles أيجب أن نعتبره ميّتًا بعد عثورنا على نصفه السفليّ؟
    İtiraf et. Beni öldürmek istediğini itiraf et. Open Subtitles اعترفي بالحقيقة، اعترفي أنّك أردتني ميّتًا.
    Damon, 3 aydır ölüsün sen. Open Subtitles (دايمُن)، إنّك لبثتَ ميّتًا لـ 3 أشهر.
    O gece babamla yüzleşmeye gittiğimde, çoktan ölmüştü. Open Subtitles حينما ذهبت لأواجهه تلك الليلة، كان والدي ميّتًا سلفًا.
    Eğer Ciro Di Marzio'nun ölmesini isteseydim, Onu çoktan öldürürdüm, ama yapmadım, bizimle bir ilgisi yok. Open Subtitles لو أردت (شيرو) ميّتًا لقتلته بحلول الآن، لكنّي لمْ أقتله، قتله ليس في صالحنا.
    Beni bulmasaydım şimdiye çoktan ölmüştüm. Open Subtitles إنّي على يقين تامّ أنّي كنتُ سأصبح ميّتًا إن لم تجدني.
    Buradan da anlıyorum ki o aslında ölmedi. Open Subtitles مما يدفعني للظن بأنّه ليس ميّتًا فعليًّا.
    Bu hediyeyi bana veren kişi de zamanında benim ölmemi istemişti. Open Subtitles الشخص الذي أهداني هذه الهدية أرادني ميّتًا كذلك. ليس قبل مدة طويلة،
    Hastaneye gittiğimde oradaki doktorun bana söylediği 2 saat daha geç gitseymişim ya komada olurmuşum ya da ölürmüşüm. Open Subtitles و الطبيب هُناك أخبرنى بأنّى إنكُنتوصلت.. مُتأخّرًا ساعتين عن وقت وصولى لكٌنت فى غيبوبة أو ميّتًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more