| Seninkinin arkadaşı bundan daha seksi ve daha salaktır umarım. | Open Subtitles | هذه الصديقة تلك يجب أن تكون مُثيرة وأغبى من هذه |
| Ama seksi bir kız olduğunu kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | وعلى أية حال يجب أن تعترف بأنها فتاة مُثيرة |
| Hafif sarhoş, güzel ve seksi bir kadın-- | Open Subtitles | كنت مُثقل قليلاً. هناك امرأة مُثيرة و جميلة, حسناً, ماذا هناك لنخسره؟ |
| Şimdi ise birdenbire ateşli hatun oldun, büyük memeli minik meme uçlu. | Open Subtitles | لكن فجأة الآن تُصبح فتاة مُثيرة بأثداء كبيرة وحلمات صغيرة |
| Çok seksiydi. Ben de zayıfım. Zayıf bir erkeğim. | Open Subtitles | إنّها مُثيرة للغاية وأنا رجل يسهل إغوائه. |
| - Etrafta hovardalık eden biri değilimdir. Seni çok çekici buluyorum. | Open Subtitles | الذين يحبون اللف والدوران حول المُوضوع فأنا أجدكِ إمرأة مُثيرة و رائعة للغاية |
| Sen de bu boşluğu, iç çamaşırlarıyla etrafında dans eden yabancı ve seksi kadınlarla günü birlik ilişkiler yaşayarak doldurmaya uğraşırsın. | Open Subtitles | وتُحاول التّخلص من ذلك عبر ممارسة الجنس العفويّ مع الغُرباء، فتاة مُثيرة لا تُمانع إن ترقص بلباسها الدّاخلي. |
| Kravat çok seksi, hem de 30 yaşında sadece. | Open Subtitles | ربطات العنق مُثيرة. وهو في الـ30 من عمره. |
| Sen ve ben burada oturmuş televizyon seyrediyoruz bu arada evin sahibi olan yakışıklı adam ise balkonda seksi bir hatunla tükürük değiş tokuşu yapıyor. | Open Subtitles | أنا وأنت جالسان هُنا نُشاهد التلفاز بينما مالك المنزل واقف على الشرفة يقبّل فتاة مُثيرة |
| O İtalyan'ın senin seksi olduğunu düşünmesi gibi değil ama. | Open Subtitles | حسنـــاً، ليس بالطريقة التي يعتقد الإيطالي بأنكي مُثيرة |
| Bu da onu seksi yapan şeylerden biri. | Open Subtitles | هذا واحد من الأشياء التي تجعلها مُثيرة جداً. |
| Ona ne kadar güzel olduğunu söyle sana ne kadar seksi göründüğünü değil. | Open Subtitles | أخبرها كم هي جميلة, إنها, و ليس كيف تبدو مُثيرة لك. |
| Sen garipsin, ama çok seksi bir şekilde. | Open Subtitles | أنتي غريبة، تعلمين، ولكن بطريقة مُثيرة للغاية |
| Çalışkan Pensilvanyalılar'ın yaşam koşullarını iyileştirdiğinde seksi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين مُثيرة حينما تطورين العمل الدؤوب في بنسلفانيا |
| Çalışkan Pensilvanyalılar'ın yaşam koşullarını iyileştirdiğinde seksi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين مُثيرة حينما تطورين حياة العُمال في بنسلفانيا |
| Hayatta çok ateşli, parmak kıvırtan, seni senden alan, sonra yeniden geri koyan, meleklerin kıskandığı kutsal seksten fazlası vardır. | Open Subtitles | لتكوني مُثيرة خرقاء و تشعرين بالحرج , و التغير الخارجي و الداخلي و غناء الملائكة و الحمدلله هناك الجنس. |
| Böyle boktan bir barda karşımda böyle ateşli bir kadınla ölesiye sarhoş olduğum için o kadar şanslıyım ki anlatamam. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية لأنني ثملة وبجواري فتاة مُثيرة مثلك في حانة رديئة كهذه |
| Kadın 30'larındaydı ama çok seksiydi. | Open Subtitles | كانت في الثلاثينات من عمرها، لكنّها لا تزال مُثيرة للغاية. |
| Yeni saç kesiminin çekici olduğunu bilmeni istiyor. | Open Subtitles | يريد منكِ أن تعلمي أنه يعتقد أن تسريحة شعركِ الجديدة مُثيرة |
| İki ayağını bir pabuca koyduğum için üzgünüm. Sen çok seksisin ve ben buna dayanamıyorum. | Open Subtitles | آسف لكوني سريعاً بالممارسة، فأنتِ مُثيرة للغاية، ولم أتمكن من السيطرة على نفسي. |
| Ne ilginç bir yaşantınız var. | Open Subtitles | يا لها من حياة مُثيرة للأعجاب تحظون بها. |
| - Oldukça ateşliydi. - Evet, harika. | Open Subtitles | ـ إنها كانت مُثيرة بطريقة ما ـ أجل ، هذا عظيم |
| Hayatımın heyecanlı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون حياتي مُثيرة أتعلمين، أريد مغامرة |
| Bu çaylakları, sadece onlar yeni, heyecan verici yollarla sınayacaksak, sınamak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد فقط أن اُرهق بسبب سخريتى من هؤلاء المُتعهدات إذا كُنا سنقوم بالسخرية منهم فسنفعلها بطريقة مُثيرة ومُنعشة |
| Kadın taş gibiydi. Ben de çok ama çok iradesiz biriyim, tamam mı? | Open Subtitles | إنّها مُثيرة للغاية وأنا رجل يسهل إغوائه. |
| Acınacak haldesin. | Open Subtitles | أنتِ مُثيرة للشفقة |