"مُحقّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • haklı
        
    • Haklısın
        
    • Haksız
        
    • haklıydı
        
    • haklıymış
        
    • haklıydın
        
    haklı. Senin işin bitti. Open Subtitles إنّه مُحقّ الأمرُ لم يعُد يعنيك بعد الآن
    haklı. Karıştıracak tehlikesiz, eğlenceli bir oda bulalım. Open Subtitles لا ، إنه مُحقّ ، لنبحث عن مكان آمن غُرفة مرحة لننظر فيها
    haklı olduğumu kabul etseydin, tüm bunlar olmazdı. Open Subtitles وماهي الفِرق الغنائيّة التي تُحبين؟ لو تعترفي بأني مُحقّ, لنسينا الموضوع
    Federaller buraya geldiğinde berbat olduğumu Haklısın. Open Subtitles أنت مُحقّ بأنّي سأنتهي عندما تأتي المباحث إلي هُنا
    Pekala, Haklısın. Open Subtitles حسناً، أنت مُحقّ أنت ضيف في منزلي
    İnsan aklı konusunda haklı olduğumu varsayalım. Open Subtitles دعونا نقول بأنني مُحقّ بشأن العقل البشري
    - Ama görüşmenin sağlığı açısından kahvaltı gevreğini önemsemediğimizi ve haklı olduğunuzu kabul edelim. Open Subtitles ولكن دعنا نفرض جدلاً، للحظة بأنّك مُحقّ وحبوب الأطفال هي نصف اهتماماتنا ..
    Evet, dostum, dur hele. Kesinlikle haklı. Adın nedir genç dostum? Open Subtitles أجل يا صاحبي، إنّه مُحقّ ما هو اسمك، يافتى ؟
    haklı olabilirsin. Burada... Open Subtitles من المحتمل أنك مُحقّ .. ولكن الأمر
    Martin hakkında haklı olduğundan emin olursam, tamamen senin tarafını tutacağım. Open Subtitles حينما أتأكد من أنكَ مُحقّ بشأن (مارتن)، سأعاضدكَ بدرجة مئة بالمئة.
    Normalde haklı olabilirdin, genç adam. Open Subtitles -لا يمكننا . في حال طبيعيّ كنتَ لتغدو مُحقّ القول.
    - haklı. Tam zamanı. Open Subtitles إنّه مُحقّ , لا يوجد وقتٌ أفضل من هذا
    haklı olduğumu biliyorsun. Open Subtitles تعلم أنني مُحقّ.
    Fritz biraz abartıyor ama haklı olduğu noktalar var. Open Subtitles (فريتز) ، يتحدّث بشراسة قليلاً ولكنه مُحقّ فيما قال
    Evet, Haklısın, öldürmedim. Open Subtitles أجل، أنت مُحقّ أنا لم أقتل الكاهن
    Tamam, pekala. Haklısın. Open Subtitles حسناً، حسناً، أنت مُحقّ، أنت مُحقّ
    Sam senin gibi gerçek bir erkek değil. Haklısın. Open Subtitles سام ليس رجلاً مُعافاً مثلك أنت مُحقّ
    Inci müzeler ya da belki daha kötü yerleştirilir. Yabancı, sen Haklısın. Open Subtitles ايها الفتى الإنجليزي أنت مُحقّ
    Haklısın. Seni öldürmek zorunda değildim. Open Subtitles إنّكَ مُحقّ لم يكن حتاماً عليّ قتلكَ
    Haksız mıyım, dostum? Open Subtitles أأنا مُحقّ يا صاح؟
    İşin acı yanı da muhtemelen haklıydı. Open Subtitles الأمر المُحزن أنّه مُحقّ على الأرجح.
    Cyborg'a söyle, binalara giriş yöntemleri konusunda haklıymış. Open Subtitles أخبر "سايبورج" إنّه كان مُحقّ بشأن كيف إقتحموا هذه الأماكن.
    haklıydın yağlı serseri. Open Subtitles لقد كنت مُحقّ يا جوّاب الآفاق، المُشحّم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more