"مُخلص" - Translation from Arabic to Turkish

    • sadık
        
    • sadıktın
        
    sadık bir askeri aptal sanma Germanius. Open Subtitles كلّ ما فعلته كان للكنيسة وروما تعرف أنى جندى مُخلص
    Donanmada onun kadar ülkesine sadık bir denizci yoktur. Open Subtitles ليس هناك ملاّح في البحريّة مُخلص اكثر منه لاثق فيه
    Kendisini, asla bitmeyen bir İç Savaştaki sadık bir Güneyli gerilla olarak kabul ederdi. Open Subtitles إعتبر نفسهُ فدائي جنوبي ، مُخلص في حرب أهليّة لم تنتهي أبداً
    Neden bilmiyorum ama Stack'e ona zaman kazandıracak kadar sadık. Open Subtitles لا أعلم لماذا, لكن مُخلص لدرجه ستمنح وقت لـ "ستاك".
    Seni suçlamakta hatalıydık. Çünkü sen aileye sadıktın. Open Subtitles كنا مخطئين في إتهامك أنت مُخلص للعائلة، شكراً لك
    Üç yıllık sadık bir çalışan? İlk bebeği yoldayken? Open Subtitles ماذا , موضف مُخلص منذ ثلاثة سنوات و لديه طفلٌ في الطريق ؟
    Bu sarayın sadık bir hizmetçisiyim, fazlası değil. Open Subtitles انا خادم مُخلص لهذا القصر, لا اكثر من ذلك
    Ancak ben sadık bir müşteriyim ve bizimle buluşmayı kabul etti. Open Subtitles ، لكنني عميل مُخلص وقد وافق على مُقابلتنا
    sadık bir aşığınızın daimi desteğini hissetmenin size yardımcı olacağını düşünürseniz evlilik için elimi size uzatmama izin vermekle beni çok onurlandırırsınız... Open Subtitles لو كنتِ تشعرين بأن المساندة الدائمة ... من مُحب مُخلص ... ستكـون بمثابة عون لكِ ... سأكون في غاية الشرف إذا أذنتِ لي
    Kocamın şirketi, yıllardır sadık müşterilerinizden biri oldu. Open Subtitles شركة زوجي كانت زبون مُخلص لأعوام عديدة
    Özellikle bir kişi var ki kendini demiryollarının isteyebileceğinden daha fazla işine adamış, sadık bir çalışan olan... Open Subtitles وخاصة لرجل بعينه، وكي أكون أكثر تحديداً، عامل مُخلص يمثل كل ما تحتاجه خطوط السكة الحديد!
    Tanrının ve senin önünde sadık olmadığım için. Open Subtitles ..أمام الرب وأمامك ... .. لكوني غير مُخلص
    Ben sadık bir yardımcıyım, Sayın Başkan ve şartlara göre Ervin de işini çok iyi yapıyor. Open Subtitles أنا تابعٌ مُخلص حضرة المحافظ (وإرفن) رجل صالح يعمل تحت ضغط رهيب
    sadık biriyim ben Open Subtitles أنا مُخلص ككلب لعين
    O gayet sadık bir hizmetkar. Open Subtitles فهو شخصً مُخلص بِكُل تأكيد
    "Lorenzo'ya benden daha sadık olan hiç kimse yok. Open Subtitles "لايوجدُ شخص مُخلص لـ (لورينزو)أكثر مني."
    sadık birisidir kendisi. Tıpkı bir köpek gibi. Open Subtitles إنه مُخلص مثل الكلب.
    Yoldaş Gundersen sadık bir azizdir Bay Bohannon. Open Subtitles الأخ (جاندرسن) مسيحي مُخلص يا سيّد (بوهانون).
    Masseria'nın çetesinin sadık bir üyesi olduğunu kanıtladı ama kendini parmaklıkların arkasında buldu. Open Subtitles لقد أثبت نفسه كعضو مُخلص لـ عصابة ( مازاريا ) ولكنه الشيء الوحيد الذي وضعه خلف القبضان
    Masseria'nın çetesinin sadık bir üyesi olduğunu kanıtladı ama kendini parmaklıkların arkasında buldu. Open Subtitles لقد أثبت نفسه كعضو مُخلص لـ عصابة ( مازاريا ) ولكنه الشيء الوحيد الذي وضعه خلف القبضان
    Seni suçlamakta hatalıydık. Çünkü sen aileye sadıktın. Open Subtitles كنا مخطئين في إتهامك أنت مُخلص للعائلة، شكراً لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more