"مُدير" - Translation from Arabic to Turkish

• müdürü
• yöneticisi
• Müdür
• Şerif
• direktörü
• müdürüyle
• yöneticisiyim
• Müdürüyüm
• yöneticisinin
• yöneticilik yapıyor

Otobüs şoförü ve boks antrenörü Henrik'i ve bir çocuk yardım merkezinin müdürü Engelbert'i görüyorsunuz.
هذا هو هنريك، سائق حافلة ومُدرب مُلاكمة، وإنجلبرت، وهو مُدير مركز لمساعدة الأطفال.

Demek istiyor ki, istasyon müdürü olarak çalışanlarınızı tanırsınız.
يقصد بصفتك مُدير المحطة، فإنّك ستعرف مُوظفيك.

Acil servisler var, anlarım. Ama sadece bir tane hastane yöneticisi.
لديك خدمات الطوارئ، بخير، لكن مُدير مُستشفى واحد.

Bina yöneticisi, kirasını çeklerle ve hep başka isimlerle ödediğini söyledi.
مُدير المبنى قال أنّها دفعتْ الإيجار باستخدام شيكات باسمٍ مختلف. إنّه يُرسل إليّ واحدًا الآن.

Müdür Bey, eğer tekrar keserseniz, çıkmanızı istemek zorunda kalacağım.
يا مُدير السجن ، إذا لم تَتوقّف سأَطْلبُ منك المغادرة

Şerif JW Pepper, Louisiana Eyalet Polisi.
مُدير الشرطة جْي دبليو بيبر شرطة ولاية لويزيانا.

Banka müdürü kiralık kasa sahiplerinin bir listesini gönderecekti.
اسمعي، من المُفترض أن يُرسل مُدير المصرف قائمة بمُلاّك صناديق الودائع الآمنة.

Lise müdürü, evli ve iki çocuğu var.
مُدير لمدرسه ثانويه , متزوج اب لطفلين وما هذا الفيديو ؟ ,حسنا , تعلمين

Yeni bir büro müdürü aldık. Her şey karman çorman.
فإنّ لدينا مُدير مكتبٍ جديد، وكلّ شيءٍ مُبعثر.

alt bölge yöneticisi olacak, ara sıra da seni ziyaret edeceğim.
إنهُ مُدير المنطقة الفرعي. و سوف أمر عليكَ بين فترة و أخرى و أطمهن عليك.

Tarih Enstitüsü yöneticisi olarak farkındalığı artırmak için eğlenceli bir yol arıyordum.
وبصفتي مُدير المعهد التاريخي، فلقد كنتُ أبحث عن طريقة مُمتعة لرفع مُستوى الوعي.

Kampanya yöneticisi de aynı mesajı aldı.
مُدير الحملة استلم الرسالة النصيّة أيضًا.

Yeni bir şef bulunana kadar Müdür McManus'un görevleri için geçici olarak benim bakmamı istedi.
حَتى تَسمِيَة مُدير الوَحدَة الجَديد. طَلَبَ مِني الآمِر أن أستَلِمَ مَهام ماكمانوس مُؤَقتاً

Müdür olmak istiyorum diye işinde gözüm yok.
لا أسعى وراء وظيفتك لأنني أريد وظيفة مُدير المُدربين.

Şerif hepsi rüya diyor.
مُدير الشرطة بريسكو يقُولُ أنّها اجمل من الخيال.

Sanırsam FBI yardımcı direktörü iyi para getiriyormuş.
أخمن أن مُساعد مُدير المكتب الفيدرالي يجلب معه مكافآة جيدة للغاية

Okul müdürüyle birlikte okulu asmak gibi olmuş. Tahminimce Jen çok eğlenmiştir.
هذا مثل ان تُجلب مُدير المدرسة معك عندما تلعب الهوكى أعتقد أن جين أستمتعت بوقتها

Kim bilir? Ben CIA'ın gizli servislerden sorumlu yöneticisiyim.
أنا مُدير المخابرات المركزية المسئول عن الخدمات السرية

- Ben iç Güvenlik Müdürüyüm. Ulusal güvenlik konusunda endiselenecek biri varsa o benim.
أنا مُدير إدارة الأمن الوطني، لذا أنا من سيقلق حيال ما سيُخلّ الأمن القومي.

Bölge yöneticisinin alt altının böyle duygusal şeyler için zamanı yok.
مُدير المنطقة ليسَ لديه وقت للِمشاعر.

Emekli yöneticimiz gelecekte ne kadar sayı ile mutlu olacağını bilmediği bir kuşçuya yöneticilik yapıyor.
المُدير المتقاعد يذهب لمشاهدة الطيور مع مُدير المستقبل الذي، لحُسن الحظ، لا يعرف العد