| Bir terapist olarak, hastalarımın ayık kalmasına yardım edebildiğimi düşünmek isterim. | Open Subtitles | كمُعالجة، أودّ أن أعتقد أنّ بإمكاني مُساعدة مرضاي ليتخلّصوا من الإدمان. |
| Çıplak halde kucağınızda otururken de yardım etmek sizin alanınıza giriyor mu? | Open Subtitles | هل ذلك يشمل مُساعدة الناس في نزع ملابسهم بينما يجلسون في حضنك؟ |
| O parayla 100 farklı şey yapabilirdim ama insanlara yardım etmek istedim. | Open Subtitles | كان يُمكنني فعل 1000 شيء آخر بذلك المال لكنني أردت مُساعدة الناس |
| yardıma ihtiyacın olursa kâhyayla konuş. | Open Subtitles | و إذا كُنت بحاجة لأي مُساعدة قُم بالتحدّث إلى رئيس العمّال. |
| Sadece yardıma ihtiyacın olduğunda değil. | Open Subtitles | ليس عندما تعتقدين أنّكِ بحاجة إلى مُساعدة. |
| Araştırdım. Kendi Facebook sayfasını bile zar zor kullanabilen bir avukat Yardımcısı. | Open Subtitles | لقد بحثتُ عنها، مُساعدة مُحامِ بالكاد تعرف كيف تستخدم صفحة "الفيسبوك" خاصتها |
| Arkadaşımıza yeni bir iş bulmasında yardım edecek misiniz? | Open Subtitles | هل أنت قادر على مُساعدة صديقنا أن يحظى بعمل جديد؟ |
| yardım etmek istediğini biliyorum, ama böyle bir çocuğa erişemezsin. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ تُريدينَ مُساعدة الناس و لكن لا يُمكنكِ التواصُل معَ فتىً كهذا |
| Hiçbir şeyi itiraf etmeyen bir hayalete nasıl yardım edebiliriz ki? | Open Subtitles | كيف يُفترض بنا مُساعدة طيف لايُوضِح لنا ماذا يريد؟ |
| Bununla başa çıkmak için bazen ufak bir yardım isteriz. | Open Subtitles | لِنتعايُش مع هذا ، جميعُنا بحاجة إلي مُساعدة بسيطة. |
| Birinden yardım almadan böyle bir kayboluşu gerçekleştiremez. | Open Subtitles | لا يُمكنه تنفيذ مثلك ذلك الإختفاء من دون مُساعدة شخص ما. |
| Sizin, kimsenin edemeyeceği zaman insanlara yardım ettiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ ما تفعلونه هو مُساعدة الناس عندما لا يكون هناك أحدٌ يُساعدهم. |
| Ortağına yardım etmek istiyorsan işimi yapmama izin ver. | Open Subtitles | أتُريدين مُساعدة شريككِ؟ فدعيني أقوم بعملي. |
| Seni temin ederim ki o küçük kıza kayıp bebeğini bularak yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | وأؤكّد لك أنّي أريد مُساعدة تلك الفتاة الصغيرة في إيجاد دميتها المفقودة. |
| Durdurmak için, onlara veya kendinize yardım edebilmek için. | Open Subtitles | أرجوكم إعلموا بأنكم لاتستطيعون مساعدتهم أو مُساعدة أنفسكم. |
| Kendi ülkemde CIA'ye yardım etmek... benim için ne demek olduğu hakkında en ufak bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا يعني مُساعدة عميل إستخبارات أمريكي في بلادي؟ |
| Senin elinden gelenden daha fazla yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها تحتاج مُساعدة أكثر مما يُمكنكِ توفيره لها. |
| yardıma ihtiyacın olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتي مُتأكدة أنكي لا تحتاجين إلى مُساعدة أُخري؟ |
| Ben FBI tarafından davet edildi onlar yardıma ihtiyacınız dedi. | Open Subtitles | تمّت دعوتي من قبل المباحث الفيدراليّة. قالوا أنّكِ بحاجة إلى مُساعدة. |
| Yarasa Adam'ın Yardımcısı olduğu düşünülen kedi kostümlü bir kadın polis gelmeden olay yerinden kaçtı. | Open Subtitles | إمرأة في زيّ قطة زعم أنّها مُساعدة الرجل الوطواط... مُساعدته؟ |
| Adam'ın bir asistanı olması harika bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنة من الرائع حصول ادم على مُساعدة |
| Eminim ki harika bir asistan olacaktır. | Open Subtitles | انا واثق من أنها ستكون مُساعدة رائعة |
| Dinle Eyalet polisi, şerif yardımcısının yardımı olsa da olmasa da burada oturup bekleyecek değiliz. | Open Subtitles | اسمع أيّها المارشال، ليس بمقدورنا البقاء هنا مع أو بدون مُساعدة النوّاب. |
| Elbette, yardımına karşılık eline para geçmesini isterim. | Open Subtitles | بالطبع ساكون سعيد عندما أري عُملات في يديك في التبادل للحُصول علي مُساعدة. |
| Ben Bay Duval'ın asistanıyım. | Open Subtitles | أنا مُساعدة السيّد (دوفال). هل بإمكاني مُساعدتكما؟ |