Kaygını anlıyorum, gerçekten ve tutuklandığı için üzgünüm, ama bu benim sorunum değil. | Open Subtitles | أنا أقدر اهتمامك، انا أقوم بما يجب فعله وأنا آسف لإنها تم القبض عليها، ولكنها ليست مُشكلتي |
Benim sorunum hiçbir sikim düşünmeden bizi ölüme götürmekten mutlu olman. | Open Subtitles | مُشكلتي هي بأنك ستتسبب في مقتلنا بدون أن تُفكر ملياً في هذا |
Hanımefendi, eşinizin park ücretlerini ödemiyor oluşu benin sorunum değil. Eşim değil o. | Open Subtitles | سيّدتي، ليست مُشكلتي أنّ زوجكِ لا يُسدّد مُخالفات وقوفه. |
Nehrin aşağısına ya da yukarısına. Bu benim problemim değil. | Open Subtitles | في أول النهر أو بأخره هذه ليست مُشكلتي. |
Benim tek problemim ailemi geri almak! | Open Subtitles | مُشكلتي الوحيدة هي إستعادة عائلتي. |
Kendini denize attığın anda benim sorunum oldu. | Open Subtitles | جعلتيها مُشكلتي في الثانية التي سرتِ فيها عبر المُحيط |
Nehrin aşağısı, yukarısı. Benim sorunum değil. | Open Subtitles | في أول النهر أو بأخره هذه ليست مُشكلتي. |
Her neyse benimki hâlâ duruyor, o yüzden kendininkini kaybetmiş olman benim sorunum değil. | Open Subtitles | الآن... لا تزال لديّ ميداليّتي، لذا فإنّها ليست مُشكلتي لو فقدتكِ خاصّتكِ. |
Buradaki adamlarınız eşyalara sahip çıkamıyorsa benim sorunum değil. | Open Subtitles | ليست مُشكلتي لو أخطأ الناس وضع الأغراض. |
Ben, bu Jane'i kurtarma yarışı falan artık benim sorunum değil. | Open Subtitles | "بن " , أمر الاسراع لانقاذ " جاين " هذا لم يعد مُشكلتي بعد الآن |
Alt tarafta bir sorun çıkacak mı diye düşündürmeye başladım şimdi. Öğrenmek istemiyorum. Öyle bir sorunum yok benim. | Open Subtitles | ماذا عن الأشياء التي خلفنا - لا أدري هذه ليست مُشكلتي - |
Bu benim sorunum. | Open Subtitles | تلكَ هي مُشكلتي |
Tek sorunum bu. | Open Subtitles | إنّها مُشكلتي الوحيدة |
Dediğim gibi, benim sorunum değil. | Open Subtitles | كما قلت، هذه ليست مُشكلتي. |
- Bak, bu benim sorunum değil. | Open Subtitles | اسمع، تلك ليست مُشكلتي. |
Benim sorunum daha basit. | Open Subtitles | مُشكلتي أسهل من ذلك بكثيرٍ. |
O zaman da bu benim problemim olur. | Open Subtitles | ستكون مُشكلتي وسأتعامل معها. |
Geç kaldı ve bu benim problemim değil. | Open Subtitles | لقد تأخر, هذه ليست مُشكلتي. |
Bu benim problemim değil. | Open Subtitles | وتلك ليست مُشكلتي. |
Bu benim problemim değil. | Open Subtitles | وتلك ليست مُشكلتي. |
Bu benim problemim. | Open Subtitles | ستكون مُشكلتي. |