Büro, sorumlu kişi veya kişiler için bir insan avı başlatmıştı. | Open Subtitles | قام المكتب ببدء عملية مُطاردة للفرد أو الأفراد المسئولين عن العملية |
Bunun bir cadı avı, bir karalama kampanyası olmadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتقول لي أن هذا ليس مُطاردة ساحرات، أن هذا ليس عمل تشويهي؟ بالله عليك. |
Bu yüzden Ganbold ve çift hörgüçlü Bactrian develeri, dağların kolay geçit vermediği buzdan kalelerin peşine düşmeliler. | Open Subtitles | لِذا , جانبولد وجمالهِ ذات السنامين التوأمين يجب عليهم مُطاردة الثلج بإتجاه الجبال حيث يتباطأ. |
Bu adamın peşine düşmenizin size sağlayabileceği iyi hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لكن لا شيء طيّب يأتي من مُطاردة هذا الرجل. |
Sorunlarınla yüzleşene kadar, yüksek gerilim peşinde koşmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | سوف تُواصل مُطاردة إثارات أكبر ما لمْ تتعامل مع مشاكلك. |
İki yıl önce onunla ilgili bir sapık davasına bakmıştık. | Open Subtitles | لقد استلمنا قضية مُطاردة له منذ سنتان. |
Dürüst olmak gerekirse, peşimde kötü insanlar var. | Open Subtitles | في الحقيقة , أنا مُطاردة من قِبل ناس أوغاد |
Veritabanının kontrol ettim ve görünüşe göre TAU geçen sene kurbanla ilgili bir sapıklık davasıyla ilgilenmiş. | Open Subtitles | تحقّقتُ من قاعدة البيانات، فذكرتْ أنّ وحدة تقييم التّهديدات تولّتْ قضيّة مُطاردة للضحيّة مُذ عامٍ. |
Tam olarak kadın avındayım, o beni bulmadan benim onu bulmam lazım. | Open Subtitles | ... حسناً ، مُطاردة لإمرأة ، وأحتاج إلى إيجادها قبل |
Bu bir cadı avı. | Open Subtitles | هذه مُطاردة ساحرات ـ يقصد بإنها مُتعمدة ومُخطط لها |
Galaktik Yönetim tarafından onun için bir insan avı başlatılmış olsa da şu an nerede olduğu belirsizliğini koruyor. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}بالرّغم من أنّه محور مُطاردة ضارية من قبل السلطة المجرّيّة، فإنّ مكان تواجده يبقى مجهولًا. |
Evet, çılgınca görünüyor ama sanırım benim için hazırlanmış bu hazine avı burada sonlanıyor. | Open Subtitles | لذا ... أجل ، أعلم أن هذا يبدو أمراً جنونياً لكن أعتقد أن مُطاردة الكنز تلك التي أعدها لي |
Dışarı çıkıp takılabiliriz, tamam mı? Karı kız peşine düşebiliriz, anladın mı? Fakat, açıkçası, benim param hakkında konuşmaya başladığında rahatım kaçtı. | Open Subtitles | مُطاردة بضعة فتيات كما تعلم ولكن لست مرتاح معك بصراحة. |
Cant'i yok eden geminin peşine düşmeme neden engel oldun? | Open Subtitles | قُمتِ بمنعي من مُطاردة السفينة |
Yarım düzine adamı öldürüp, sırra kadem bastı o günden beri FBI onun peşinde. | Open Subtitles | لقد تملّص من مُطاردة واسعة النطاق عن طريق قتل ستة أشخاص، والمباحث الفيدراليّة كانت تبحث عنه منذ ذلك الحين. |
Ve yine, sen, suç mahali, polisin peşinde, | Open Subtitles | ،و مع ذلك، أنت، مسرح جريمة مُطاردة شُرطة |
peşinde olduğu şeyin takım elbiseli adam olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كلّ شيءٍ عن مُطاردة "الرجل ذو البدلة". |
Görünüşe göre Nora reddedilmiş, öfkeli ve agresif bir sapık. | Open Subtitles | يبدو أن (نورا) مُطاردة مرفوضة.. غاضبة، عدائية. |
sapık falan mısın? | Open Subtitles | مُطاردة نوعًا ما؟ |
Dürüst olmak gerekirse, peşimde kötü insanlar var. | Open Subtitles | في الحقيقة , أنا مُطاردة من قِبل ناس أوغاد |
- Dur Damon, peşimde birisi var. | Open Subtitles | -انتظر يا (دايمُن)، إنّي مُطاردة . |
Lütfen adını sapıklık koymayalım. | Open Subtitles | دعونا لا ندعو هذا مُطاردة. |
Bir insan avındayım... | Open Subtitles | أنا في مُطاردة من نوع ما |