Bir daha böylesine olayların tekrarlanmamasını garanti altına almak için uyulması gereken belirli davranışlar olduğuna kanaat getirdik. | Open Subtitles | نحنُ نشعرُ أن هُناكَ تدابير مُعينة يُمكنُ اتخاذُها للتأكُد من عدمِ حدوثِ شيءٍ كهذا ثانيةً |
Bunu talep edebilmek için sıfır noktasında belirli bir süre çalışmış olmanız gerek. | Open Subtitles | كان عليك ان تقضي فترة مُعينة من الوقت في نقطة الصفر يجب أن تكون قادر على تأسيس ذلك |
belirli kurallar altında birlikte olmaları yasaklanmış kız arkadaşları için. | Open Subtitles | خليلات لا يُمكن أن يحظوا بهنّ وفقاً لقواعد مُعينة. |
Belli bir yürüyüşü öğrendin ve mükemmel bir aksanın oldu. | Open Subtitles | أنتي تعلمتي طريقة مُعينة للسير وأجدّتي نوعاً مُحدداً من اللهجات. |
Estetik bana keyif verir, Belli bir anı değil. | Open Subtitles | الجمال هو ما يمنحُنى السعادة وليست ذكريات مُعينة |
Yasak hava sahasına girdik bu yüzden belirli bir uçuş rotasını izlemek zorundayız kural böyle. | Open Subtitles | لقد دخلنا منطقة جوية محظورة لذا فعلينا أن نتبع طُرق جوية مُعينة مرسومة مُسبقاً |
Her şeye rağmen, ikinci çalışmam ile alakalı belirli tehlikelerden kaçınmak istediğimi herkes biliyor | Open Subtitles | مع ذلك، الجميع يعرف بأن هنالك عقبات مُعينة مُرتبطة بالجُهد والتي اُريد ان اتجنبها بكل بساطة |
Bilinmeyen sebeplerden ötürü, sinir sistemim elektromanyetik radyasyondaki belirli frekanslara karşı aşırı duyarlı hâle geldi. | Open Subtitles | لأسباب غير معروفة أصبح جهازي العصبي حساس تجاه ترددات كهرومغناطيسية مُعينة |
Ancak belirli bir noktada yapabileceğimiz şeyler var. | Open Subtitles | ولكن في مرحلة مُعينة نكون عاجزين عن فعل أيّ شيء |
Ama ben cok büyük baskı altındayım, Belli sekilde görünmek zorundayım, belirli arabayı sürmek zorundayım. | Open Subtitles | لكني كُنت أتعرض للكثير من الضغط للنظر إلى الإتجاه الآخر قيادة سيارة مُعينة |
Uydu, bir kez belirli gökyüzü koordinatlarına kilitlendiğinde ateşlemeye programlandıysa, o koordinatlara varışını geciktirmek yeterlidir. | Open Subtitles | إذا تمت برمجة القمر الإصطناعي لإطلاق النار بمُجرد أن تُطلق النار على إحداثيات مُعينة فمن ثم نحتاج إلى تأجيل وصوله فحسب |
belirli sebeplerden dişlerimi gıcırdatıyordum. | Open Subtitles | بسبب ظروف مُعينة أنا كن أجرش |
belirli bir caddenin köşesinde durur. | Open Subtitles | تقِف في زاوية شارِع مُعينة |
belirli ayarlamalar yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | (إلى أيادي (آركاني كُنت مُجبراً على القيام بترتيبات مُعينة |
- Belli bir yer var mı? | Open Subtitles | أعتقد أننا جاهزين للإنطلاق هل هناك وِجهة مُعينة ؟ |
Asaya dokunmak, Belli anılarını canlandırdı mı diyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول أن لمسك للعصا قام بفتح ذكريات مُعينة. |
Belli harflere karşılık gelen Belli sembollere bir dayanak. | Open Subtitles | إشارة إلى رموز مُعينة تُعادل حروفاً مُعينة. |
Belli bir dava, problem bir müşteri, herhangi bir şey? | Open Subtitles | ،قضية مُعينة زبون مزعج، أية شيء؟ |