İyi bir savaşçı olmak istememin diğer sebebi güçsüzlere, mağdurlara yardımcı olmak. | Open Subtitles | أنا أيضًا أريد أن أصبح مُقاتل جيد لكي يُمكنني مساعدة الضحايا الضُعفاء. |
Dün gördüğüm neydi, Doktor, tam bir savaşçı gibiydin. | Open Subtitles | لقد شهدتك بالأمس، يا دكتور، تتحول لرجل مُقاتل. |
savaşçı olmak istediğini biliyorum ama önce öğrenmen gerekenler var. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك تُريد أن تَكون مُقاتل ولكن هُنالك الكثير لتتعلمه |
Madam Butterfly'ın toplantı sırasında yanında savaşçıdan daha fazlasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | كلا، السيّدة هُنا بحاجة أكثر من مُجرد مُقاتل لجانبها في الإجتماع |
Benim gibi Mezopotamya'daki zamanı hatırlarsan bir savaşçıdan çok aşık olduğumu bilirsin. | Open Subtitles | لو تذكري وقتنا في "موسوبوتاميا" كما اذكره ستعرفي انني مُحب ولست مُقاتل |
Zamanda yolculuk eden savaşçı bir pilotu arıyoruz, harika. | Open Subtitles | إذن، نبحث عن مُقاتل طيار سافر عبر الزمن. هذا جميل. |
Itiraf etmeliyim tam bir savaşçı. | Open Subtitles | سأقول لك هذا، أنت مُقاتل ممتاز. |
savaşçı olduğunu duyuyorum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّه مُقاتل. |
Grid'de yasak savaşçı. | Open Subtitles | " مُقاتل غير شرعي على الشبكة " |
Jimmy bir savaşçı. Her zaman öyle oldu. | Open Subtitles | جيمى) مُقاتل) لطالما كان كذلك |
Düşman bir savaşçıdan bilgi almak için görevlendirilmiştim. | Open Subtitles | لقد طُلب مني إستخراج معلومات سرية من عدو مُقاتل |