Şimdi gerçek fikrini asla öğrenemeyeceğim, bu çok Sıkıcı. | Open Subtitles | والآن لن أعرف رأيك الحقيقى وهذا شىء مُملّ |
Bu kulağa gerçekten, ilginç geliyor. Kesinlikle çok Sıkıcı. | Open Subtitles | كل هذا يبدو مُثير للأهتمام حقاً لكن فى الحقيقة إنه مُملّ بشكل خيالى |
Tünelde baş başa kalınca, aşk bile Sıkıcı geliyor. | Open Subtitles | حتى الحُبْ مُملّ عندما تكون عالقاً بنفقه. |
Kendine, insanlara yardım ettiğini söylemiş olabilirsin ama makineyi yaratmış olmanın gerçek sebebi dünyayı Sıkıcı bulman. | Open Subtitles | لربّما أخبرتَ نفسكَ أنّكَ تساعد النّاس، لكنّ السّبب الحقيقيّ لبنائك الآلة هو أنّ العالَم مُملّ. |
Ancak sürekli makyaj yapıp boş boş beklemek de Sıkıcı bir şey. | Open Subtitles | ولكن، مُملّ جداً التبرج والجلوس هكذا |
Sıkıcı tek düze günleri nasıl geçirebilirsiniz? | Open Subtitles | كيف تملأ يومك بعد يوم مُملّ ؟ |
- Ama burası çok Sıkıcı. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.لكنّ الوضع مُملّ هنا |
- "Sıkıcı" kelimesi bunu karşılamıyor. | Open Subtitles | لا أعتقد أن " مُملّ " تكفي |
Hayır. "Sıkıcı" yetersiz kalır. | Open Subtitles | لا ، "مُملّ" تبدو قصيرة |
Zero ile yalnız kalmak çok Sıkıcı. | Open Subtitles | ~ زيرو , أنه شخصٌ مُملّ |
Sıkıcı işti. | Open Subtitles | مُملّ للغاية |