"مِنْه" - Translation from Arabic to Turkish

• ondan

Etkilenmiş olan her adam öldürüldüğünde, sıvı ondan çıkıyordu, ve daha fazlası etkileniyordu.
إذا رجلِ مُصَابِ قُتِلَ، السائل يخَرجَ مِنْه ويصيب أكثر.

Frank'e aptalca bir şey söyledim ama ondan iyi olduğumu düşünmüyorum.
ماري، قُلتُ شيءاً غبي إلى فرانك، لكن الذي لا يَعْني أعتقد أَنا أفضل مِنْه.

Bir şekilde ondan kurtul.
تخلّصْ مِنْه بطريقةٍ ما. على النارِ مَعها.

Babe Ruth ondan daha fazla sayı yaptı.
حَصلتْ الفتاة الجميلةُ روث على أكثر مِنْه.

ondan kurtulalım.
دعنا نَتخلّصُ مِنْه دعنا نَتخلّصُ مِنْه 330 00: 13: 39,446

Kendini bu adamla aynı çizgiye getirdin ve bu da seni ondan daha iyi biri yapmaz.
الآن، تُرتّبُ نفسك إلى هذا الرجلِ، ذلك يَجْعلُك لا أفضل مِنْه.

3. saatin sonunda ondan Jimi Hendrix'in ruhuyla bağlantıya geçmesini istedim ve "All Along the Watctower"ı çalmasını rica ettim.
بعد ثلاث ساعاتِ , l طَلبَ مِنْه إستدعْ فوق روحِ Jimi هيندريكس ومطلوب على طول برج المراقبة "!

ondan da gelecek sene kurtuluruz.
- حسناً. نحن سَنَتخلّصُ مِنْه في بيع السَنَةِ القادم.

Bu yüzden onu severdim. Ama ondan utanıyordum.
أحببته لذلك لَكنِّي كُنْتُ خجلا مِنْه

ondan bunun dışında kalmasını istedim.
أنا طَلبتُ مِنْه الإبتِعاد عنه.

Sonunda ondan kurtulmuşken, babam onu işe geri soktu.
تَخلّصتُ مِنْه أخيراً لa فترة قليلة، وأَبّ صحّحَه ظهراً في العملِ.

ondan kurtulamıyoruz.
نحن لا نَستطيعُ التَخَلُّص مِنْه.

Eğer Eric'in Afrika'ya gitmesine izin vermezsen, benim ondan kurtulma hayallerimi yıkacaksın.
وإذا أنت لا تَتْركُ يَذْهبُ eric إلى أفريقيا، أنت سَتَسْحقُ حلمَي تَخَلُّص مِنْه.

- Bence ondan kurtulmalıyız.
أعتقد اننا يَجِبُ أَنْ نَتخلّصُ مِنْه.

ondan kurtulun. - Hayır, baba. Biz kararımızı verdik.
تخلّصْ مِنْه - عملنا قرارَنا -

ondan kurtulmak istiyorum.
أُريدُ التَخَلُّص مِنْه.

ondan kurtulman için sana vermek istemiştim.
أردتُك أَنْ تَتخلّصَ مِنْه

- ondan muayene olmasını istedim.
طَلبتُ مِنْه الإجتماء ورؤيتك

- Kurtulun ondan. - Efendim?
تخلّصُ مِنْه سيدى ؟