Bunu bilseydim Bunların hiçbirini yapmazdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعرف ذلك لما فعلتُ أيّاً مِنْ هذا |
Tek başına koca orduya kafa tutmaya kalkışmasaydın Bunların hiçbiri olmazdı! | Open Subtitles | وما كان لشيء مِنْ هذا أنْ يحدث لو لمْ تحاول منفرداً مواجهة جيش لعين |
Bunların hiçbiri gerçek değil. Bunlar uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | لا شيء مِنْ هذا حقيقيّ كلّ هذا حدث قبل زمن طويل |
Bundan daha iyisini yapabiliriz. | Open Subtitles | حَسناً، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَفْعلَ أحسن مِنْ هذا. |
Üzgünüm, Bundan daha iyisini ayarlayamadım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُرتّبَ ل أيّ شئ أفضل مِنْ هذا |
Üzgünüm, Bundan daha iyisini ayarlayamadım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُرتّبَ ل أيّ شئ أفضل مِنْ هذا |
Annemin istediğini yapsaydın Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | ما كان ليحدث شيء مِنْ هذا لو نفّذت ما طلبته منك أمّي |
Bunların hiçbirinin dijital ortama aktarılmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّه لمْ يُحفظ شيء مِنْ هذا رقميّاً |
Boston'dan New York'a giden bir uçağa hiç binmedik. - Bunların hiçbirini yapmadık. | Open Subtitles | لمْ نركب طائرة مِنْ "بوسطن" إلى "نيويورك" ولمْ نفعل أيّاً مِنْ هذا |
Endişelenme. Bunların hiçbirini hatırlamayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلق لن تتذكّر شيئاً مِنْ هذا |
Bunların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | لا شيء مِنْ هذا حقيقيّ أنا صديقتك |
Bunların hiçbirini hak etmiyorsun. | Open Subtitles | لا تستحقّين أيّاً مِنْ هذا |
Eğer senin kapını hiç çalmasaydım en baştan seni Storybrooke'e hiç sürüklemeseydim Bunların hiçbiri olmayacaktı | Open Subtitles | -لو لمْ أطرق بابك ... لو لمْ أجبرك على القدوم إلى "ستوري بروك" في الأساس... لما كان شيء مِنْ هذا يحدث |
Emma'ya Storybrooke'a geri gelmesi için yardım etmesen Bunların hiçbiri yaşanmazdı. | Open Subtitles | لولا إحضارك لـ (إيمّا) ''إلى' 'ستوريبروك... ما كان لشيءٍ مِنْ هذا أنْ يحدث |
Emma'yı getirmek için gitmeseydim, seninle lanetin altında yaşasaydım Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | -لو لمْ أذهب لإحضار (إيمّا )... لو عشتُ تحت اللعنة معكِ لما حدث شيءٌ مِنْ هذا |
Bundan daha büyük ceza olur mu. | Open Subtitles | لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ هناك عقاباً أعظم مِنْ هذا |
- Bundan daha fazla kan olmalı. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هناك يَجِبُ أَنْ يَكُونَ الدمّ أكثر بكثير مِنْ هذا. |
Göreceğiz! Bundan daha güçlü bir şeyle gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن سَنَرى بأنّنا سَنَحتاجُ إلى الحضور اكثر وأقوى مِنْ هذا |
Bundan daha ucuz sadece mango suyu var. | Open Subtitles | عصير المانجةِ الوحيدِ سَيكون أرخصُ مِنْ هذا. |
Bak Brianna, Bundan daha iyi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | النظرة، بريانا، أَعْرفُ أنت أفضل مِنْ هذا. |