| Araştırma güvenceye alınır alınmaz Sizi bulunamayacağınız bir yere götüreceğiz. | Open Subtitles | حسنا بمجرد أن تكون الأبحاث بأمان سوف نأخذك تحت الأرض |
| Beni duyuyorsan lütfen gel, seni eve götüreceğiz. | Open Subtitles | لذا، إذا كنت تسمعني لتظهر أرجوك، حتى نأخذك إلي الوطن |
| Seni ve çocukları kulüp binasına götürelim önce, güvenliğini sağlayalım. | Open Subtitles | دعينا.. دعينا نأخذك انت والأطفال الى المسكن والتأكد من سلامتكم |
| İzin verin Sizi güvenli bir yere götürelim. Hiçbir yere gitmiyorum Jim. | Open Subtitles | أيتها العمدة، من فضلك، من أجل سلامتك، دعينا نأخذك لموقع أكثر أمناً. |
| Bu hafta sonu seni Atlantic City'ye götürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نأخذك معنا الى مدينة أتلانتا في العطلة الأسبوعية |
| Biz seni eğlenceli bir yere götürmek istiyoruz, Mesela Singing Sirlion. | Open Subtitles | نريد أن نأخذك إلى مكانٍ مرح، "الطعام المغني" |
| Seni hastaneye götürüyoruz, ama nasıl olduğunu bana anlatman gerek. | Open Subtitles | سوف نأخذك إلى المستشفى ولكن اريدك أن تقولي لي ماذا حصل |
| Seni hastaneye götürmemizi istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | أمتأكد أنك لا تريد منا أن نأخذك للمستشفى ؟ |
| Seni, sorgulanmak üzere götüreceğiz. | Open Subtitles | سوف نأخذك إلى مكان حيث سيسألونك بعضا من الأسئلة |
| Sizi Memorial Hastanesi'ne götüreceğiz. Oradan Sizi transfer edebilirler. | Open Subtitles | سوف نأخذك لمشفى قريب، ثم بإمكانهم تحويلك من هناك |
| Hafızanı nasıl geri getireceğimizi bulur bulmaz seni onlara götüreceğiz. | Open Subtitles | ولسوف نأخذك إليهم، حينما نجد طريقة لإستعادة ذاكرتك. |
| Hafızanı nasıl geri getireceğimizi bulur bulmaz seni onlara götüreceğiz. | Open Subtitles | ولسوف نأخذك إليهم، حينما نجد طريقة لإستعادة ذاكرتك. |
| Sizi güvenli bir yere götürelim. | Open Subtitles | اذن دعينا نأخذك الى مكان آمن , هيا بسرعة |
| hatırlat tüm bunlar bittiğinde seni sinemaya götürelim. | Open Subtitles | ذكِّرنا أن نأخذك للأفلام عندما ينتهي كل هذا |
| Benim hayal ettiğim şekle tam olarak uymasa da hadi seni yatağa götürelim. | Open Subtitles | هذا مالم اكن اتخيله دائماً لكن دعنا نأخذك لسرير |
| O riski göze alamayız. Seni hemen acil servise götürmeliyiz. | Open Subtitles | . نحن يجب أن نأخذك مباشرة إلى غرفة الطوارئ |
| Tanrım! Tamam, seni hastaneye götürmeliyiz. | Open Subtitles | أوه يالهي حسناً يجب أن نأخذك إلى المستشفى |
| Sizi Sabra ve Şatila'daki hastaneye götürmek istiyoruz." dedi. | Open Subtitles | نريد ان نأخذك لمستشفى صبرا وشاتيلا |
| Seni hastaneye götürüyoruz. | Open Subtitles | سوف نأخذك إلى المستشفى. لا، لا أرغب بالذهاب. |
| Her şey bittikten sonra seni evine götürmemizi ister misin? | Open Subtitles | عندما ينتهي كل هذا، هَل تُريدنا أَن نأخذك للبيت؟ |
| Seni bir an önce eve götürüp, bütün bunları unutacağız. | Open Subtitles | سوف نأخذك الى المنزل بأسرع وقت وسوف نرمي كل هذا خلفنا |
| Lordum, seninleyiz. Sizi buradan çıkarıp koruma altına alacağız. | Open Subtitles | مولاي، نحن معك، سوف نأخذك بعيداً من هُنا و نعطيك المأوى. |
| Bize yardım edebilirsen biz de seni memleketine götürebiliriz. | Open Subtitles | إن قدرت أن تساعدنا، يمكننا أن نأخذك إلى موطنك |
| Her şeyi, özellikle de Mark Darcy'yi unutman için... seni Paris'e götürmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نأخذك إلى باريس حتى تنسى كل شيئ تحديدا مارك دارسى |