Bu tavrını korumaya devam edersen bir gün Müdür Yardımcısı olabilirsin. | Open Subtitles | ابق على ذلك الحال وستبقى وظيفة نائب المدير لك يوما ما |
Bu tavrını korumaya devam edersen bir gün Müdür Yardımcısı olabilirsin. | Open Subtitles | ابق على ذلك الحال وستبقى وظيفة نائب المدير لك يوما ما |
Birkaç güçlüğüne Müdür Yardımcısı ile görüşmek üzere Başkent'e gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب ان أتوجه الى العاصمة ليومين للتحقق مع مكتب نائب المدير |
Direktör Yardımcısı, askeri siciline bakmamı ve onu da değerlendirmeye katmamı söyledi. | Open Subtitles | إذاً طلب منّي مكتب نائب المدير أن ألقي نظرة على سجلك العسكري... وأضيف ذلك إلى تحليلي. |
Buckland müzayede evinin bu bölgedeki yeni Başkan Yardımcısı olarak yeni milenyum için yeni bir rotayı uygulamaya koyacağım. | Open Subtitles | بصفتي نائب المدير المحلّي الجديد لمزادات، باكلاند سأقوم بتطبيق نظام جديد للمزاد للألفية الجديدة |
- Müdür Yardımcısı. Sakin olun. | Open Subtitles | ـ هونج كونج، شنغهاي، إيطاليا ـ نائب المدير ، أهدأ |
Yerine birini bulana kadar göreve Müdür Yardımcısı geldiğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن نائب المدير تولّي زمام الأمور حتى يجدوا غيره |
Genel Müdür Yardımcısı Kersh Ajan Scully'nin işini sana verdi. | Open Subtitles | نائب المدير كيرش سلّمك هذا الشغل fiilling في للوكيل سكولي. |
Genel Müdür Yardımcısı Kersh, Gizli Dosyaların dostu sayılmaz. | Open Subtitles | نائب المدير كيرش لا صديق إلى الملفات المجهولة. |
Stites denen adam onu arayıp Genel Müdür Yardımcısı Kersh olduğunu söyleyerek asılsız suçlamalarda bulunduğunu söylemiş. | Open Subtitles | هذا رجل ستيتس فقط دعته قول ذلك أنت تقلّد نائب المدير كيرش ويجعل إتّهامات عارية عن الصحة. |
Bayanlar ve Baylar, Müdür Yardımcısı Chalmers size Ajan Wallace'i takdim ederim. | Open Subtitles | نائب المدير تشالمرز , السيدات و السادة المحترمون أقدّم إليك عميل خاص يدعى والاس. |
Sipariş ve Pazarlama Bölümü Müdür Yardımcısı. | Open Subtitles | نائب المدير التتنفيذي للتسويق واستيفاء الطلبات. |
Müdür Yardımcısı dergime el koymuştu ama param vardı dolayısıyla yeni bir tane almak sorun olmaz diye düşündüm. | Open Subtitles | كانت المجلة بحوزة نائب المدير و كان المال بحوزتي لذا فكرت في إجراء مقايضة |
Endişelenmene gerek yok. Müdür Yardımcısı benim bu işin içinde olduğumu biliyor. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعوك للقلق، يعرف نائب المدير أني أهتمّ بتلك القضيّة! |
Hey, Müdür Yardımcısı Grimes kendine yeni bir araba almış. | Open Subtitles | يا صاح، إنَّ نائب المدير "غريمز" حصل على سيارة جديدة |
- Tekrar hoş geldin Ajan Booth. - Direktör Yardımcısı Stark. | Open Subtitles | 220)} .(مرحباً بعودتك أيّها العميل (بوث - .(نائب المدير (ستارك - |
Başkan Yardımcısı Kersh ondan başa geçmesini istedi. | Open Subtitles | نائب المدير كيرش سأله للأخذ مركز الصدارة. |
İç Güvenlik Bakanlığı'nda müdür yardımcılığı teklifi aldım. | Open Subtitles | لقد عرض علي منصب نائب المدير في الأمن الوطني |
Bay Yönetici Vekili, Şef ve defter takası iptal. | Open Subtitles | نائب المدير يتكلم ، تبديل المذكرة بمقابل المدير انتهى |
- Ben müdür yardımcısıyım. - Şu an okulda değiliz, devam edin. | Open Subtitles | انا نائب المدير لسنا تقنياً في المدرسة، لذلك استمروا |
Genel müdür ortağı oldum. Tüm borçlarımı ödedim. | Open Subtitles | لقد تمت ترقيتي لمنصب نائب المدير العام، وقد سددت كافة ديوني |
Sizce nasıl gözükecek, Müdür Muavini... sizi bir gizli planın üyesi gibi yüz yüze mıhlamadan... beni askıya alıyorsunuz. | Open Subtitles | هكذا هو سينظر، نائب المدير... تعلّقني مباشرة قبل أسمّرك... ضدّ الحائط كشريك؟ |
Bir kere müdür yardımcısına süt getirmiştim. | Open Subtitles | فقد جلب الحليب إلى نائب المدير ذات مرّة |
Hyun Woo. Müdür yardımcısını tanıyorsun değil mi? | Open Subtitles | هاي ، هيون وو أنت تعلم ، نائب المدير |
O, lütfen bana o Müdür yardımcısının seni etkilemesine izin vermediğini söyle. | Open Subtitles | رجاءاً لا تخبريني أنكِ جعلتِ نائب المدير يغيّر رأيكِ |
Bir başkan yardımcısının düzeltmesi gereken şeylerden biri de bu. | Open Subtitles | هذا ما يتعيّن على نائب المدير تصحيحه. |