"نادرة جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok nadir
        
    • çok nadirdir
        
    • Zor bulunan bir
        
    • Çok nadir bulunan
        
    Antik diyet ve bağırsak hastalıkları hakkında çok şey öğrenebilirsiniz,... ...fakat çok nadir bulunurlar. TED ،يمكنك أن تعرف الكثير عن النظم الغذائية القديمة والأمراض المعوية .لكنها نادرة جداً
    Bugün, gençlerimizde çok nadir olan bir özellik. Open Subtitles هي نوعية نادرة جداً من شبابنا هذه الأيام
    Ancak burayı bu hâle getiren süreçleri düşündüğünüzde, Dünya'ya benzer gezegenlerin çok nadir olabileceğini fark ediyorsunuz. Open Subtitles لكن عندما تضع في الحسبان ما تتطلبه الأمر لصنع هذا المكان، تدرك أن الكواكب كالأرض قد تكون نادرة جداً.
    çok nadirdir, ama tedavi edebilir. Open Subtitles إنّها نادرة جداً ، ولكن من المحتملِ أن تكون عِلاَجاً
    Zor bulunan bir kan grubum var. Open Subtitles عِنْدي فصيلة دَمّ نادرة جداً.
    Bu çok nadir bulunan bir haritadır. Open Subtitles إنها خريطة نادرة جداً
    Yani, bu gerçekten çok nadir bir fenomen olabilir ve işin iyi tarafı kasete çektik. Open Subtitles لذلك يمكن أن تكون ظاهرة نادرة جداً ومن الجميل أننا سجلنا ذلك على شريط
    Bence kaydedelim. çok nadir bir olay olabilir. Open Subtitles و يبدو لي أنها ظاهرة نادرة جداً و نحن نقوم بتصويرها
    Bu, iyi şansı ve yeniden doğuşu simgeleyen çok nadir bir tılsımdır. Open Subtitles إنها تعويذه نادرة جداً للحظ الجيّد ووالتجديد
    Bir taşıyıcıdan diğerine güç aktarma yeteneğine çok nadir rastlanır. Open Subtitles القدرة على نقل القوة من وعاء لأخر هى قدرة نادرة جداً
    çok nadir görülür ve beyinde birçok tümör oluşmasına neden olur. Open Subtitles حالة نادرة جداً وتسبب أورام متعددة في الدماغ.
    çok nadir otlar olduğu için bulması zor. Sonra kayboldum. Open Subtitles اعشاب نادرة جداً وصعبة العثور عليها وتهتُ
    Yanılıyor olabiliriz. çok nadir görülen bir hastalık. Open Subtitles لقد اعتقدنا أننا مخطئتان أعني، هذه حالة نادرة جداً
    Sahibinin sürekli gözetimi altında seyahat ediyor yani onu çalma ihtimali çok çok nadir Open Subtitles إنه ينتقل تحت إشراف أمينه، لذا فرص كسره نادرة جداً جداً
    Su altındaki mavi balina görüntüleri çok nadir bu yüzden basitçe yüzen bir balinayı kayda almak muazzam bir başarı. Open Subtitles صور للحيتان الزرقاء تحت الماء نادرة جداً أن هذه الصور لواحد يسبح بهذا القرب هو نجاح كبير.
    Sizi bu ameliyatı görmeniz için getirdim çünkü anevrizmayı ameliyatla düzeltmek çok nadirdir. Open Subtitles أحضرتكم هنا لمشاهدة هذه العملية, لأنه, مع ظهور الثني, أصبحت جراحة الأوعية الدموية المفتوحة نادرة جداً,
    Bu renkli elmasların çoğu düşük kalite ama bunlar gibi doygun tonlu olanlar çok nadirdir. Open Subtitles معظم الألماس الملون من نوعية رديئة لكن قطعاً كهذه بدرجة لون غنية نادرة جداً
    Zor bulunan bir kan grubum var. Open Subtitles عِنْدي فصيلة دَمّ نادرة جداً.
    Zor bulunan bir kan grubu. Open Subtitles فصيلة دمّ نادرة جداً.
    çok nadir bulunan bir kan grubu var. Open Subtitles زمرة دمه نادرة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more