| ve lanet bir oyunu kaçırdığım için de pişman değilim. | Open Subtitles | و أنا متأكد إنى لست نادماً على تفويت مباراه ملعونه |
| ...ne kadar pişman olursan ol, hiçbir şeyi geri getiremezsin. | Open Subtitles | لا يهم مهما تكون نادماً لا يمكنك إعادة أي شيء |
| Ama yaptığımdan pişman değilim, bu hayatıma mal olsa bile. | Open Subtitles | لكني لستُ نادماً على فعلتي حتى لو كلّفني ذلك حياتي |
| Bu, işlediğin günahlar yüzünden üzgün değilsin demek ve asla affedilmeyeceksin! | Open Subtitles | من أجل السبب إنك لست نادماً على خطاياك ولن تنال المغفرة |
| Günah çıkarmanın bir anlam kazanması için gerçekten pişmanlık duymalısın. | Open Subtitles | لا، حتى يكون للاعتراف فائدة يجب أن يكون قلبك نادماً كل إنسان و ذنبه با ييمي |
| Ama bu şansı değerlendirmezsen... hayatın boyunca buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | لكن إن لم تستغل الفرصة قد ينتهي بك الأمر نادماً لبقية حياتك |
| Hayatın boyunca pişman olup muhtemelen delireceksin. | Open Subtitles | ستحيا بقية أيامك نادماً ولربما تصبح مجنوناً |
| Geçmişe bakıp baloya gitmediğine pişman olmanı istemiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد أن تتذكر الثانوية نادماً على عدم حضورك الحفل |
| Çarpıcı olsun istemiştik. Denediğim için pişman değilim. | Open Subtitles | كنّا نحاول الحصول على شيء مثير وأنا لست نادماً على المحاولة |
| Senden pişman olmanı değil, pişman olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن تكون نادماً أريد فقط أن تقول إنّك آسف |
| Bunu anlayamıyorum bile. Sanki beni işe aldığına pişman olmuş gibisin. | Open Subtitles | إنني حتى لا أستوعب ذلك ذلك يشعرني فحسب بأنك نادماً كلياً على مساعدتي |
| Bu kravat beni pişman mı gösteriyor, yoksa şişman mı? | Open Subtitles | هل ربطة العنق هذه تجعلني أبدو نادماً على فعلتي أم بديناً فحسب؟ |
| Ama aklımın ufak bir kısmından ki önemli kısmı takımımı yarı yolda bıraktığım için pişman olacak. | Open Subtitles | لكن هناك جزء صغير مني، لا بأس به، سيظل نادماً على ترك هذا الفريق |
| Sen hangisini seçtiğini biliyorsun, pişman olacağına ölürsün. | Open Subtitles | نعلم ما الذي اخترته انت ومُت نادماً عليه من قال هذا؟ |
| Hangisini seçtiğini biliyorsun ve pişman olarak öldün. | Open Subtitles | نعلم ما الذي اخترته انت ومُت نادماً عليه |
| Bir anı için bile pişman olmayacağım. | Open Subtitles | وعندها ستكون إكتسبت وزناً مُفرطاً لن أكون نادماً للحظة على علاقتنا |
| Eğer yaptıkların için tamamen üzgün değilsen affedilmeyi isteyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع طلب المغفرة عنهم كلهم إذا لم تكن فعلاً نادماً |
| Tanrı'nın seni affetmesi için, günahlarından pişmanlık duymalısın. | Open Subtitles | لتلقى مغفرة الله يجب أن تكون نادماً على آثامك |
| Üniversitede harcadığı onca para için vicdan azabı çekmiyor herhalde. | Open Subtitles | إنه ليس نادماً على النقود التى أنفقها بالجامعة |
| Ama geriye bakıp düşününce... bırakıp dışarı çıkmadığımız için pişmanım. | Open Subtitles | ولكن عندما أعود بذاكرتي لذلك الأمر فأنا غالباً كنت نادماً لأننا لم نخرجها جميعا. |
| itiraf etmek icin 24 saatin var, yoksa uzuleceksin. | Open Subtitles | لديك 24 ساعة للأعتراف أو سوف تكون نادماً |
| Arkadaşlarıma yaptıklarını düşününce ölmelerine hiç üzülmedim. Üzüldüğüm tek konu onları öldürenin ben olmayışım. | Open Subtitles | بعد ما فعلوه لأصدقائي ، لستُ نادماً على موتهم ولكنّي نادماً لأنّي لستُ من قام بذلك. |