"ناطحات السحاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • gökdelen
        
    • gökdelenler
        
    • gökdelenlerin
        
    • gökdelenleri
        
    • gökdelenlere
        
    • gökdelenlerden
        
    • delenler
        
    Burada gördüğümüz bu gökdelen benzeri yapılar televiyon programlarının içerikleri ile bağlantısı olan yorumlar. TED و ناطحات السحاب هذه، التي نراها الآن، هي تعليقات مربوطة بمحتوى التلفاز.
    Ne zaman bir fabrika ya da gökdelen yapacak olsalar arazinin sahibi olan tanrının gönlünü almak için, bir ayinle başlıyorlar. Open Subtitles بناء المصانع و ناطحات السحاب تبدأ بمراسم لأجل الإله الذي يمتلك الأرض
    Günümüzün Hong Kong'unda, uzun gökdelenler ve yeraltı altyapıları, ağaçların büyümesini güçleştiriyor. TED في هونغ كونغ الحديثة، ناطحات السحاب والبنية التحتية تحت الأرض جعلت من نمو الأشجار أمراً صعباً.
    Ama gökdelenler yaptıktan sonra, benim için önemsiz bir benzin istasyonu yapmayacağınızı sanıyordum. Open Subtitles لكنى كنت أخشى أنك قد لا تبنى محطة بنزين عديمة الأهمية من أجلى، بعد أن شيدت ناطحات السحاب
    Sızdıran borular da beton binalarda aynı etkiyi yapardı, 200 kış içerisinde gökdelenlerin çoğu yerle bir olurdu. TED تسبب الأنابيب المسربة نفس التأثير في الأبنية الأسمنتية، وبمرور 200 شتاء، معظم ناطحات السحاب ستلتوي وتتساقط.
    Uluslararası ticaretin merkezi olan bu şehir gökdelenleri ve parıltılı ticaret merkezleriyle meşhurdur. Open Subtitles مركز التجارة الدولية إنّ المدينة مشهورة لخليطه من ناطحات السحاب ومركزه التجاري النشط
    Kiliseler, okullar yangın musluklarından gökdelenlere kadar her şey plânlandı. Open Subtitles كل شيء مخطط من خراطيم الحريق إلى ناطحات السحاب
    Kendi yiyeceğinizi yetiştirdiğiniz gökdelenlerden, elektrikle çalışan arabalara temiz ve sakin parklara kadar her şey var. Open Subtitles من ناطحات السحاب والسيارات الكهربائية إلى المتنزهات النظيفة والهادئة
    Şimdi gökyüzü daha az görünüyor ama daha çok gökdelen var. Open Subtitles إننى أتذكر هذا الجو لكن هناك العديد من ناطحات السحاب
    Tüm o gökdelen ve palmiye ağaçlarının az ilerisinde benim mahallem vardır. Open Subtitles خلف ناطحات السحاب وأشجار النخيل يوجد الحي الذي أقطن فيه
    İnsanoğlu gökdelen diktiğinde, sanat ürettiğinde savaşa girdiğinde... Open Subtitles عندما كان الناس يبنون ناطحات السحاب ويصنعون الفن ويذهبون للحرب
    Şu da bir gerçek ki gökdelen değil tuvalet tasarımları yaptın. Open Subtitles حسنًا، للعِلّم فقط كنت تصمم المراحيض، وليس ناطحات السحاب
    Köprüler gökdelenler bras, hooked bras yapısal planların hepsinde aynı temel ilke kullanıIır. Open Subtitles الجسور .. ناطحات السحاب .. الأعمدة الأعمدة المثبتة
    Asfalt eriyecekmiş gibi duruyor, gökdelenler uzakta da olsalar parıldıyorlar, Open Subtitles "الأسفلت الشديد السخونة" "ناطحات السحاب البعيدة التي تتلألأ في الحرّ"
    Evet, gökdelenler arasından geçen rüzgar gibi yapıyoruz. Open Subtitles أجل، تعني الطريقة التي تزيد سرعة الريح بين ناطحات السحاب.
    Bebeklerini gökdelenlerin pencerelerinden fırlatan anneler. Open Subtitles الأمهات تلقي بأطفالها من نوافذ ناطحات السحاب
    Şimdi ise gökdelenlerin arasındayken yabanda yaşayan kuzenlerinden çok daha başarılılar. Open Subtitles والآن عيشهم بين ناطحات السحاب جعلهم أكثر نجاحًا من أقربائهم الذي يعيشون في البرية
    Tokyo'nun her bir bölgesi yeniden gökdelenlerin arasında yuvalanmış saf ve temiz kasabalara dönüşür. Open Subtitles كل حي في طوكيو يصبح أنيقا مرة أخرى سذاجة مدينة صغيرة تقع بين ناطحات السحاب"
    Tabii tüm bu taksileri gökdelenleri ve beyaz olmayan insanları saymazsak. Open Subtitles إذا لم يكن لجميع سيارات الاجره و ناطحات السحاب و أشخاص غير البِيض
    Tek sıçramayla gökdelenleri aşabiliyor. Open Subtitles قادر على بلوغ ناطحات السحاب بقفزة واحدة
    Ben gökdelenlere tırmanırım. Bir dağın üzerinde yürürsün ancak. Open Subtitles أتسلّق ناطحات السحاب يمكنكَ المشي إلى أعلى الجبل
    Gördüğüm en çirkin gökdelenlerden bazılarının sorumlusu bu adam. Open Subtitles إنّه مسؤول عن بعض أبشع ناطحات السحاب التي سبق ورأيتُها.
    Hava alanları, 100 katlı gök delenler yapacağım. Open Subtitles سأبني المطارات سأبني ناطحات السحاب بأرتفاع مائة طابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more