Ne zaman gözümün önünden ayrılsalar... birilerinin onlara bir şeyler yapmasından korkuyorum. | Open Subtitles | من ان يفعل احد ما شئ لهم كل ثانية يغيبون عن ناظري |
Bu bibloyu gözümün önünden ancak özel bir insan olunca ayıracağım. | Open Subtitles | .. سأبعد هذا التمثال من ناظري .. عندما يصل شخص خاص |
Oraya buraya sürdüm durdum... seni gözümün önünden ayırmadan. | Open Subtitles | أسرعت عائدا وماضيا بدون أن أدعك تغرب عن ناظري |
Seni gözümden hiç ayırmayayım Lütfen bu gece sevgilin olayım | Open Subtitles | لن ادعك تبتعدي من ناظري لتبقي معي ليل نهار |
Neredeyse bir trene yapışıyordum. Hayatım gözlerimin önünden geçti. | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي لقد كنت على وشك أن يصدمني قطار اليوم ، و قد مر . شريط حياتي أمام ناظري حينها |
Gelecekte gözüm üstünde olacak, Frank Carter. | Open Subtitles | أظن أني سأبقيك تحت ناظري يا "فرانك كارتر" |
Seni pezevenk. Pekala. Tasarımını yerine sok ve gözümün önünden kaybol. | Open Subtitles | حسناً، ارتدِ ملابسك النسائية وأغرب عن ناظري. |
Anne olduğum zaman, çocuklarımı gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | عندما أصبح أماً لن أدع أطفالي يغيبون عن ناظري |
Annem seni gözümün önünden ayırdığımı duyarsa öldürür beni. | Open Subtitles | ان عرفت امي انك اختفيتِ عن ناظري فسوف تقتلني |
Gözümün önünden kaybol! | Open Subtitles | إغرب عن ناظري و اذهب و اجلس في مكان ما إذهب |
Gözümün önünden kaybol ve gidip bir yerlerde otur! | Open Subtitles | إغرب عن ناظري و اذهب و اجلس في مكان ما إذهب |
Çekil gözümün önünden. Sert adam mı olmak istiyorsun? | Open Subtitles | ابتعد عن ناظري , اتريد ان تكون رجلا قويا |
Bunları bilseydim, kristali gözümün önünden ayırmazdım. | Open Subtitles | حسناً ,لو كنت اعرف ذالك ماكنت لأجعل الكرستال بعيد عن ناظري |
Alt kata indir. Bu pisliği gözümün önünden kaldır. | Open Subtitles | خذوه للطابق السفلي خذوا هذا الوغد بعيداً عن ناظري |
Seni gözümden hiç ayırmayayım Lütfen bu gece sevgilin olayım | Open Subtitles | لن ادعك تبتعدي من ناظري لتبقي معي ليل نهار |
En aydınlık gün, en karanlık gecede hiçbir kötülük kaçmayacak gözümden. | Open Subtitles | في الأيام المشرقة والليالي المظلمة لن أدع أي شر يهرب من أمام ناظري |
Ve aynen böyle hükümetin hoşlandığım tek, küçücük yönü gözlerimin önünde ölümüne dövüldü. | Open Subtitles | وبلمح البصر .. المهمة الحكومية الوحيدة الصغيرة التي استمتع بهـا تم سحقهـا أمام ناظري |
Her şekilde gözüm üstünde. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين ، هو أمام ناظري |
yanımdan ayrılamazsın, gözümün önünden ayrılamazsın ve ben "Gitme zamanı" dediğimde, gideriz. | Open Subtitles | لا يمكنك الإبتعاد عن جانبي لا يمكنك الإبتعاد عن ناظري وعندما أقول حان وقت الذهاب، نرحل |
Ben de aynı meslektenim, benim gözetimimde olsa haberim olsun isterdim. | Open Subtitles | ولكني فقط بمجال الأعمال ايضا وان حدث الأمر تحت ناظري سأرغب بأن اعرف |
Bu kadar başınıza buyruk davranamayacağınızı da göz önünde bulundurun. | Open Subtitles | أبعدوها عن ناظري و اعتبروا أنفسكم على مقود قصير جدا |
Onun bütün gün burnumun ucunda, bu masada yattığını ve okyanusun dibine doğru... sürüklenmediğini söyle. | Open Subtitles | , أسفل ناظري . . على الطاولة يخضع لجراحة و ليس متروك وحده في قاع المحيط |