"نبقى في" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalmamızı
        
    • kalalım
        
    • kalmamız
        
    • bizim radarımız
        
    • kalacağız
        
    İçeri gel, oğlum. Dallas içeride kalmamızı söylemişti. Open Subtitles لنذهب إلى الداخل, دالي اخبرنا ان نبقى في الداخل
    kalmamızı istersen başka tabii. Open Subtitles ما لم إن أردتنا أن نبقى في الجوار
    -Ben hayvanat bahçesinde kalalım dedim ama... Open Subtitles أنا قلت بأنّنا يجب أن نبقى في حديقة الحيوانات
    Size hayvanat bahçesinde kalalım demiştim ama siz çocuklar... Open Subtitles أنا قلت بأنّنا يجب أن نبقى في حديقة الحيوانات
    Ama o zamana kadar, anlaşmamız bizim nehrin kendimize ait tarafında kalmamız, onların da kendi taraflarında kalmaları! Open Subtitles ولكن حتى ذلك الوقت ..فان الاتفاق هو ان نبقى في جانبنا من النهر ويبقون هم في جانبهم
    Alman ordusunun hayatta kalması, bizim üniformalı kalmamız zaferimizdir. Open Subtitles بالنسبة للجيش الألماني هو أن ينجو بالنسبة لنا أن نبقى في مناصبنا هذا هو نصرنا
    Bu bizim radarımız ve bu sayedehiçbir zaman yakalanmıyoruz. Open Subtitles هكذا نبقى في الخفاء ولا يمكن القبض علينا.
    Bu bizim radarımız ve bu sayedehiçbir zaman yakalanmıyoruz. Open Subtitles هكذا نبقى في الخفاء ولا يمكن القبض علينا.
    Mecburen süresiz denizde kalacağız. Open Subtitles يجب ان نبقى في عرض البحر إلى أجل غير مسمى.
    - Mükemmel. Güvenli bir derinlikte kalmamızı tavsiye ediyorum, Yüzbaşı. Open Subtitles أوصى بأن نبقى في عمق آمن, كابتن
    - Storm odalarımızda kalmamızı söylemişti. Open Subtitles -لقد قالوا لنا أن نبقى في غرفنا -لا تقلقي إنهم لن ينتبهوا لهذا
    Neden tapınakta kalmamızı istiyorsunuz? Open Subtitles إذاً لماذا تريدوننا أن نبقى في المعبد؟
    Bayan DiLaurentis, yanında kalmamızı teklif etmiş. Open Subtitles "السيدة ديلارنتس" عرضت علينا أن نبقى في منزلها
    Yapabiliyorken şimdiki zamanda kalalım. Open Subtitles أحبه دعنا نبقى في صيغة الحاضر طالما نستطيع
    Ben teknede kalalım diyorum. Open Subtitles ما أقوله هو أن نبقى في القارب.
    Genetik olarak aynıyız. Bilim, aynı yerde kalmamız gerektiğini söylüyor. Open Subtitles نحن متطابقان جينياً، والعلم يقول أننا لا بد أن نبقى في مكان واحد
    Biliyorum tatlım. Ama kasabada kalmamız daha iyi. Open Subtitles اعرف حبيبي لكن من الافضل ان نبقى في البلدة
    - Karantinada ne kadar kalacağız? Open Subtitles إلى متى سيكون علينا أن نبقى في عزله؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more