"نبيع" - Translation from Arabic to Turkish

• satıyoruz
• satmıyoruz
• satarız
• satacağız
• satmak
• satalım
• satmamız
• satmaya
• satabiliriz
• satıp
• satış
• satmalıyız
• sattığımız
• sattık
• satmayız

Cadılar Bayramı kostümleri ve ucuz şeyler satıyoruz. Bunun gibi değil.
نبيع بدلات عيد الهلوين وبعض الامتعة الرخيصة لكن ليس مثل هذه

Eskiden burada bir şeyler icat ederdik, Şimdi sadece satıyoruz.
اعتدنا ان نصنع اشياء هناك والأن نحن نبيع الاشياء فقط

Kullanılmış araba satmıyoruz. Önceden alınmış veya öncelikli alınmış arabalar.
نحن لا نبيع السيارات المستعملة بل السيارات الممتلكة من قبل

Bay Magorium'un Mucize Dükkânı. Oyuncak satarız. Araba viteslerini tamir etmeyiz.
متجر السيد ماجوريوم العجيب , نبيع الدمى ولا نوصل الدمى للمنازل

Tüm insanlar iç piyasaya çalışırken biz film haklarını tamamen Asya'ya satacağız.
بينما الآخرون ينظر إلى ..السوق الداخلية. نبيع حقوق الفيديو إلى آسيا مقدما.

I wO albümü satmak istiyordum. Gelirini kanser araştırmalarına bağışlamak için.
لقد أردت أن نبيع هذا التسجيل حتى نجمع مالاً لأبحاث السرطان

Birbirine bağlantılı tam yüz hikâyede komple park eğlencesi satıyoruz.
إننا نبيع تجربة استغراق تامّ في 100 قصة مرتبطة ومتشابكة.

Bugün bunları orduya 70 bin dolar civarında bir fiyata satıyoruz ve onlar ne kadar hızlı yaparsak o kadar hızlı satın alıyorlar.
نبيع هذه المعدات للعسكريين حاليا بحوالي 70000 دولار وهم يشترون منها كل ما يمكننا إنتاجه

Bir ayda 15 milyon cep telefonu satıyoruz.
أصبحنا في الهند نبيع معدل 15 مليون هاتف خلوي في الشهر.

Şu işe bak. Haftada sekiz hamburger ve bir kasa gazoz satıyoruz.
انظر لحالنا ، نحن نبيع ثمان شرائح لحم أسبوعيا ، وصندوق مياه غازية

Blaney, bu seni şaşırtmış olabilir ama bu barda içkiyi satıyoruz hediye etmiyoruz.
ربما تأتى مثل مفاجأه لك يا بلانى لكن فى هذه الحانه نحن نبيع الليكير و لا نمنحه

O zaman şirketi satmıyoruz en azından şimdilik ve böyle bir fiyata değil.
الشركة نبيع لن نحن ،إذاً السعر وبذلك الوقت هذا في ليس الأقل على

O zaman şirketi satmıyoruz en azından şimdilik ve böyle bir fiyata değil.
إذاً نحن لن نبيع الشركة، على الأقل ليس في هذا الوقت وبذلك السعر

Bu fiyatla günde bir düzine satarız.
نحن نبيع الكثير منه خلال يوم واحد فى حدود هذا السعر

Birkaç büyük karar vermek zorunda kaldık, birkaç departmanı satacağız.
, علينا أن نتخذ قرارات هامة و نبيع بعض الأقسام

- Cezalandırırken köle satmak törelere aykırıdır!
أنه ضد عاداتنا أن نبيع عبد أثناء معاقبته

Soylu kadın tablosunu satalım ve şu hep konuştuğumuz Kamboçya seyahatine çıkalım.
نبيع لوحة البارونة ونذهب في رحلة إلى كمبوديا التي كنا نتحدث عنها

Jane, evi çocukları olan bir aileye satmamız gerektiğini söylüyor.
تقول جين، علينا أن نبيع البيت لعائلة كبيرة.

Fakat, kardeşimle beraber daha önce babamızın belirlemiş olduğu fiyatta satmaya kararlıyız.
لكن أنا و أخي قررنا أن نبيع القطعة بالسعر الذي وضعه أبي

Benim eski Mega Bloks oyunumu da satabiliriz, nasıl olsa artık kullanmıyorum.
مثل أن نبيع مكعباتى القديمة لأنى لم أعد استخدمهم الآن

Benzin fiyatları tavan yaptığında, satıp acayip bir kâr elde ediyoruz.
عندما تصل الأسعار إالي عنان السماء نبيع ونتحصل علي مكسب ضخم

Daha çok gülümseyerek daha çok satış yapabileceğimizi fark ettim.
أدركت أننا يمكننا أن نبيع أكثر لو ابتسمنا أكثر

Bu demektirki önümüzdeki günlerde yarım milyon fren parçaları satmalıyız yoksa fabrika batacak.
و هذا يعني بأن علينا أن نبيع حوالي نصف مليون دواسة فرامل خلال عشر الأيام القادمة . أو فإن المصنع سينتهي أمره

- Beklentileri ateşliyorum. - İlk 90 günde 1 milyon sattığımız falan yok.
ـ إنّي أهوّي التوقعات ـ إننا لن نبيع مليون في أول 90 يوم

Hayatta kalabilmek için, sahip olduğumuz her şeyi sattık.
سيتوجب علينا ان نبيع كل ما نملكه فقط لنحيا

Kadınlara hisse senedi satmayız. Kim olduğu umurumda değil.
نحن لا نبيع مخازن للنساء لا نتهتم من هى , نحن لا نريد ذلك