| Çoğumuz azotu tutmamız gerektiğini düşünüyor... ve satıp böylece yolculuğu finanse eder ve Strange Wilderness'ı kurtarırız. | Open Subtitles | ,نبيعها و نوفر مال الرحلة لننقذ برنامجنا |
| Tıp fakültelerine ve balistik testleri için orduya satıyoruz. | Open Subtitles | إننا نبيعها لكليات الطب وللجيش الأميركي للقيام بتجاربهم |
| Ne kadar tişört satarsak satalım. | Open Subtitles | المجاعات، مهما كان عدد القمصان الّتي نبيعها |
| Moda endüstrisinin toptan satış kısmında çalışıyorum ve sattığımız bazı ürünlerin bu ikinci el dükkânlarına düştüğünü gördüm. | TED | أنا أعمل في قطاع الجملة بمجال الأزياء، ورأيت بعض المنتجات التي نبيعها ينتهي بها الحال في متاجر الملابس المستعملة. |
| Adına "Çırpılmış Turşu" deriz ve gençlere satarız. | Open Subtitles | "و نطلق عليها السوط المخلل" "و نبيعها للمراهقين"! |
| Güzel. Ama öncelikle maskotlarını satmamız gerekecek. | Open Subtitles | هذا جيد, ولكن يجب أن نبيعها إلى جالب الحظ اولاً |
| Çift satmak zorundayım efendim. | Open Subtitles | لا، لا، إنها تأتي اثنتين ويتوجب علينا أن نبيعها اثنتين، ياسيدي |
| Bu satıp yerine ev alalım. | Open Subtitles | إذن ما علينا القيام به، أن نبيعها ونبتاع لنا منزلاً. |
| Bunu satıp parasını bölüştüğümüzde ne kadar... mutlu olacaklarını bir düşünsene. | Open Subtitles | أفكّر كم سيكونون سعداء حينما نبيعها ونقتسم أموالها معهم |
| Onu duvara asar, insanları... gözlemek için 2 göz deliği açarız... ya da çok paraya satıp... parasını saklarız. | Open Subtitles | يمكننا تعليقنا على جدارنا نصنع ثقوبا عليها للتجسس على الناس أو نبيعها مقابل مالٍ كثير |
| Evet, ama sadece satıyoruz. | Open Subtitles | نعم ولكن نحن نبيعها فقط , ليس من المسموح أن نأكلها |
| Bu daha çok her yıl harç ödediğiniz bir klübe üye olmak gibi. Ve her yıl, "Yeni bir özellik ekledik ve size 99 dolara satıyoruz." | TED | بل إنه اشبه بالانضمام الى نادي حيث تدفع رسوم سنوي. وكل سنة يقولون: "لقد أضفنا خصائص جديدة و سوف نبيعها لك ب99 دولار " |
| Hayır, tabiki kullanmıyorum, onu satıyoruz. | Open Subtitles | لا، لم نستخدم عدتك، نحن نبيعها فقط |
| - Haydi şimdi satalım. | Open Subtitles | دعنا نبيعها الآن |
| Ben şimdi satalım derim. | Open Subtitles | رأيي هو أن نبيعها الآن |
| Sen de gerçekten bunu, sattığımız sistemlerde çalabileceğini düşündün? | Open Subtitles | تشغيله على واحد من هذه الأنظمة التي نبيعها ؟ |
| sattığımız tüm arabaların eninde sonunda geldiği nokta burası. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي ستؤول اليه كل السيارات التي نبيعها |
| Bizde cesetleri en yüksek fiyatı verene satarız. | Open Subtitles | لذلك نحن نبيعها لمن يدفع أعلى سعر |
| Çok iyi. Ama önce maskotu satmamız lazım. | Open Subtitles | هذا جيد, ولكن يجب أن نبيعها إلى جالب الحظ اولاً |
| Tutmak,okumak,satmak icin, Ne guzel bir kitap! Ne guzel birhediye! | Open Subtitles | ياله من كتاب جميل ، يالها من هدية كي نحملها ، نقرأها ، نبيعها |
| Köpeklerin çiğnemesi için domuz kulağı da satsak Orta Doğuluların birbirini zehirlemesi için metan gazı da satsak bu böyle. | Open Subtitles | سواءً كانت أذان الخنازير التي نبيعها كطعام للكلاب أو غاز الميثان الذي نبيعه على دول الشرق الأوسط ليقوموا بتسميم بعضهم البعض |
| Bu şeyin yakalanmasının görüntüleri çekersek ve en fazla ödeyene satarsak, bu Brangelina'nın(**) aldığı miktar eder. | Open Subtitles | سنلتقط الصور لهم و هو يقبضون على ذلك الشيء نبيعها بثمن غال |
| - Doğru, şimdi de satıyoruz. - Hayır satmıyoruz. | Open Subtitles | صحيح, والآن سنبيعها لا, لن نبيعها |
| Tamamdır, bir şey ayarladım ki sese göre hangi tür resim sattığımızı bileceğiz, anladın mı? | Open Subtitles | حسنا انظر يجب علينا ان ننشى هذا الشي لكي نخبر ماهي الصور التي نبيعها بناءاً على الصوت، حسناً؟ |
| Orta gelirlilere satardık filan. | Open Subtitles | نبيعها في منتصف الحصص وما إلى ذلك. |
| Onlar da satmaya kalkınca, bu taşların değersiz olduğunu anlarlardı. | Open Subtitles | وعندما كنا نبيعها كانوا يكتشفون انها ليست سيئه لهذا الحد |