| Kaderlerimiz yazılıdır, bunu kabullenmeliyiz. | Open Subtitles | حيواتنا مصيرها محتوم علينا جميعاً أن نتقبل ذلك |
| Kaderlerimiz yazılıdır, bunu kabullenmeliyiz. | Open Subtitles | حيواتنا مصيرها محتوم علينا جميعاً أن نتقبل ذلك |
| Belki de artık gerçeklerle yüzleşip kaderimizde olmadığını kabullenmemiz gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتقبل حقيقة أن هذا ليس من أجلنا |
| Korkuyu kabullenip eyleme geçmeliyiz. | TED | علينا أن نتقبل الخوف ومن ثم نحتاج إلى التحرك. |
| Anlayışlı olmak, karşındakini olduğu gibi kabul etmek ve kafasında kaybettiği kılların burnundan ve kulaklarından taştığını ona söylememek. | Open Subtitles | فقط أن نكون مراعين، نتقبل بعضنا الأخر كما هو لا نشير إلى حقيقة أن الشعر الذي يفقده من رأسه |
| Ayrıca bunun anlamsızlığını kucaklamakla kalmayıp anlamsız olduğu için hayatımızı kutlamalıymışız. | Open Subtitles | وليس فقط علينا أن نتقبل هراءها، الأحتفال بالحياة لأنه ليس لها معنى. |
| ve karşımıza çıkan hediyeleri kabul etmemiz için. | Open Subtitles | وعلى ان نتقبل الهدية عندما تأتى لطريقنا |
| Kendimizi kabullenmeden başkalarının, bizi kabullenmesini bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نظن أننا يمكن أن ... يتقبلنا الآخرون إلا إذا أثبتنا أولا ً أننا نتقبل بعضنا البعض |
| Dinle ama, biz insanları olduğu gibi kabulleniyoruz. | Open Subtitles | لا ، اسمعي ، نحن نتقبل الاشخاص كما هم عليه |
| Batts bir patrondu, Tommy'yse bir hiç. Bu durumu kabullenmeliydik. | Open Subtitles | باتس كان رجلاً مرقى بينما تومي لم يكن كان علينا أن نجلس هادئين وأن نتقبل الأمر |
| - Diyorum ki, yenilgiyi kabullenmeliyiz. - Hayatlarımızdan ne kaldıysa ona dönmeliyiz. | Open Subtitles | أقول يجب أن نتقبل الهزيمة ونعود لما تبقى من حياتنا |
| Bence artık burada yaşayacağımızı kabullenmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد حان الوقت لكي نتقبل أننا نعيش هنا |
| BU inkar edilemez. Bunu kabullenmeliyiz. | Open Subtitles | يرفض اننا نتقبل ذلك |
| Pişmanlıklarımızı kabullenmemiz için ikinci yol kendi kendimize gülebilmemiz. | TED | والأمر الثاني الذي يجعلنا نتقبل ونتأقلم مع الندم هو أن نسخر من أنفسنا. |
| Burada olayları olduğu gibi kabullenmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | هنا علينا أن نتقبل الأشياء على حقيقتها فعلا. |
| Yani, öylece kaderimizi kabullenip doktorların bize iyi niyetleriyle söyledikleri şeyleri yapıp kötü olanı mı beklemeliyiz, yoksa mücadele mi etmeliyiz, dedim. | Open Subtitles | اعنى هل علينا فقط ان نتقبل قدرنا ونحن نفعل كل ماقيل لنا من جميع الاطباء وننتظر للحدث الاسوء ام نحاربة ؟ |
| O anda burada olmak, birbirini kabul etmek ve yaratıcılığın yükselmesine izin vermek ile alakalı. | TED | لكنه يتعلق بكونك في اللحظة، نتقبل بعضنا والسماح للإبداع بالتدفق. |
| Hayır. El değmemiş olanı kucaklamakla ilgili olan o bölüm... | Open Subtitles | الجزء الذي يقول أننا يجب أن نتقبل الحماس المبكر... |
| İsminin, kızımızı cinsel varlık haline getirdiğini kabul etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ...علينا أن نتقبل أن ابنتنا تتحول إلى مخلوق جنسي |
| Kendimizi kabullenmeden başkalarının, bizi kabullenmesini bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نظن أننا يمكن أن ... يتقبلنا الآخرون إلا إذا أثبتنا أولا ً أننا نتقبل بعضنا البعض |
| Bunu kabulleniyoruz ve hayatımıza devam ediyoruz. | Open Subtitles | لكنّنا نتقبل الامر و نُمضي بحياتنا. |
| Batts bir patrondu, Tommy'yse bir hiç. Bu durumu kabullenmeliydik. | Open Subtitles | باتس كان رجلاً مرقى بينما تومي لم يكن كان علينا أن نجلس هادئين وأن نتقبل الأمر |