"نجد شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey bulamadık
        
    • şey yok
        
    • hiçbir şey bulamadık
        
    • şey bulana
        
    • bir iz
        
    • şey bulamazsak
        
    • bir şey bulmalıyız
        
    • bir şey bulamamıştık
        
    • bir şeyler bulabiliriz
        
    Tüm bebeklerin MR'ını çektik ama ne yazık ki bir şey bulamadık. Open Subtitles أجرينا الفحص بالرنين على الأطفال كلهم و لم نجد شيئاً للأسف
    İpucu bulmaya çalışıyoruz ama şimdiye kadar bir şey bulamadık. Open Subtitles نحن نبحث عن أدلة به لكن حتى الآن لم نجد شيئاً
    Bilgisayarda bir şey yok gibi ama gene de Bilgi İşlem'dekilere göstereceğim. Open Subtitles لم نجد شيئاً خلال البحث لكنني سأطلب من الخبراء الفنيين تفتيش المكان
    Bay Fuller'ı kapsamlı biçimde araştırdık ama hiçbir şey bulamadık. Open Subtitles نحقق بشكل واسع حول السيد فولير ولم نجد شيئاً
    Hayır, ona bir şey anlatma. Bir şey bulana kadar bekle. Open Subtitles لا، لا تخبره بهذا سيودّ النزول، انتظر حتى نجد شيئاً
    Ama arabada böyle bir iz bırakacak bir şey bulamamıştık. Open Subtitles لم نجد شيئاً في السيارة قد يُحدث هذا الأثر
    Bir şey bulamazsak böyle bir şey yaptığımızı neden söyleyelim? Open Subtitles لكن إن لم نجد شيئاً لماذا نعلمه أننا أتينا أصلاً؟
    Şimdi bunu koyacak hava geçirmeyen bir şey bulmalıyız. Open Subtitles حسناً ، يجب أن نجد شيئاً مُحكم السدّ لنضعها به
    Araba incelenince bir şeyler bulabiliriz. Ama bu oydu. Open Subtitles عندما يتم فحص السيارة قد نجد شيئاً لكن هذا هو
    Bütün Gelecek Endüstrileri'ni araştırdık ama bir şey bulamadık. Open Subtitles لقد بحثنا فى كل الصناعات المستقبلية ولم نجد شيئاً
    Hayır, eski dosyalarda bir şey bulamadık, ve Ulusal Suç Arşiv Merkezi'nde geçtiğimiz 20 yıl içinde benzer vaka yok. Open Subtitles كلا لم نجد شيئاً في القضايا المؤجلة وليس هناك جريمة بنفس الطراز في الأرشيف للـ 20 عاماً الماضية
    Kylie, bütün evi aradık. bir şey bulamadık. Open Subtitles كايلي, لقد فتشنا المنزل بأكمله ولم نجد شيئاً
    Skyline Çember Parkı, First Hill'deki çember tiyatro ama bir şey bulamadık. Open Subtitles والحدائق والمسارح ولم نجد شيئاً
    Olay sırasında köprü havadaymış. Kurbanların, mekanların ve tanıkların arasında ilişki kurmaya çalıştık ama elimizde bir şey yok. Open Subtitles الجسر كان خارج نطاق العدسة، حاولنا إيجاد رابط بين الضحايا و الأماكن و الشهود ، لكننا لم نجد شيئاً
    Yani üç ay geçti ve elimizde hiçbir şey yok. Open Subtitles بالضبط، فلمْ نجد شيئاً حتى الآن بعد عملنا لثلاثة أشهر.
    Ve odada gördüğünüzü iddia ettiğiniz kana gelecek olursak odayı kontrol ettik ve hiçbir şey bulamadık. Open Subtitles و بالنسبة للدماء التي تقول أنّك رأيتها في الغرفة لقد تفقدنا الغرفة و لم نجد شيئاً
    Biliyorum, dışında hiçbir şey bulamadık peki ya iç tarafı? Open Subtitles أعلم أننا لم نجد شيئاً من الخارج ولكن ماذا عن الداخل؟ هل يمكنكِ الحصول على بصمة؟
    Bir şey bulana kadar aramaya devam ederiz. Open Subtitles وسنتابع استهدافه إلى أن نجد شيئاً ما
    Ona yardımı dokunabilecek bir şey bulana kadar aramaya devam edeceğim. Bunun ne kadar uzun zamandır sürdüğünü bilmiyorsun. Open Subtitles لن أفعل شيئاً يا (ستيفان)، سأواصل البحث حتّى نجد شيئاً يساعده.
    - Nerede olduğuna dair bir iz yok. Open Subtitles -لكننا لم نجد شيئاً يرشدنا إلى هذا المكان
    Eğer hiçbir şey bulamazsak uzun zaman önce orada bulunan ağaçların odunlarını ya da tohumlarını görmek için müzelere gidiyoruz. TED وإذا لم نجد شيئاً على الإطلاق، نذهب إلى المتاحف لنرى بذور أو خشب الأشجار الموجودة هناك منذ زمن طويل.
    Bu açık kama lazım, hadi. Biz açık almak için bir şey bulmalıyız. Open Subtitles هيّا ، يجب ان نفعل شيئاً ما يجب ان نجد شيئاً لنفصلهُ
    İç salgı ve kan dolaşımı sistemine bakarken işe yarar bir şey bulamamıştık. Open Subtitles لم نجد شيئاً مفيداً بالتحديد لكن.. نبحث عن نقاط ضعف في الغدد الصماء والجهاز الدوري وفكرت لِم لا نبدء نشطين.
    Orada bir şeyler bulabiliriz. Open Subtitles لربّما قد نجد شيئاً هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more