"نجلس هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada oturup
        
    • burada oturuyoruz
        
    • burada oturmuş
        
    • burada oturmak
        
    • buradayız
        
    • buraya oturalım
        
    • burada otururken
        
    • burada duruyoruz
        
    • şuraya otur
        
    • burada oturalım
        
    • burada oturabilir
        
    • burada bekliyoruz
        
    • burada oturuyorduk
        
    • burada pinekliyoruz
        
    burada oturup girişimcilerimizden biri kafasını dışarı çıkarıncaya dek o evi izleyeceğiz. Open Subtitles نجلس هنا ونراقب ذاك المنزل. حتّى أحد رجال الأعمال هناك يظهر نفسه.
    Ne yani, ikimiz burada oturup her seferinde bir kişiyi mi kurtaracağız? Open Subtitles ماذا، أنا وأنت نجلس هنا نُحاول، إنقاذهم فرداً واحداً في كلّ مرّة؟
    Çözmemiz gereken de bu. Bu yüzden burada oturuyoruz. Open Subtitles حسناً،هذا الشئ الذي يجب ان نكتشفه.لهذا نحن نجلس هنا
    Saatlerdir burada oturuyoruz ve kimse dönüp tabloma bakmadı bile. Open Subtitles نحن نجلس هنا منذ ساعات ولم يلمح أحد لوحتي
    Sen ve ben burada oturmuş konuşurken, ...bir deniz hikayesinin içindeyiz. Open Subtitles انا وانت نجلس هنا نتحدث, اننا هنا في قصة بجر حالياُ.
    Yapabilirdim... Öyle kötü bir pilot değilim! burada oturup dinlemek zorunda değiliz... Open Subtitles راهنت انى استطيع, انا لست بطيار سىء ليس من الضروري أن نجلس هنا ونستمع
    burada oturup buna katlanmamız gerekmez. Işıkları yakabiliriz. Open Subtitles ليس لازاما علينا أن نجلس هنا و نرضى بذلك يمكننا إشعال الأضواء.
    Niye burada oturup manyağın tekrar harekete geçmesini bekliyoruz? Open Subtitles لماذا يجب أن نجلس هنا حتى نتعفن, فى إنتظار أن يقوم المجنون بجريمه أخرى ؟
    burada oturup bekleyeceğiz ve gelmeleri için dua edeceğiz. Open Subtitles سوف نجلس هنا وننتظر ، ونصلي لكي يصلوا إلينا ننتظر ؟
    Bakın. Bütün burada oturup suç atma oyununu oynayabiliriz ya da insanları kışkırtmaya başlayabiliriz. Open Subtitles أنظر، نحن يمكن أن نجلس هنا طوال النهار و نلعب لعبة ملائمة.
    Çünkü bir yağmur damlası 10.000 yıl önce okyanusa düştü ve bir kelebek Hindistan'da osurdu, sen ve bense burada oturuyoruz, birer bardak keçi sidiği gibi kokan kahve içip eğleniyoruz. Open Subtitles لأن قطرة المطر سقطت في المحيط قبل 10000 سنة وفراشة خلقت في الهند أنت وأنا نجلس هنا في هذا الوقت نستمتع بكوب من القهوة ، يبدو مذاقه مثل بول العنز
    Bir adamımız orada ve bizler burada oturuyoruz. Open Subtitles رجلنا عالق هناك, ونحن نجلس هنا
    burada oturuyoruz ve geçen 100 erkekten kaç tanesiyle yatmak isterdik diye hesap yapıyoruz. Open Subtitles نجلس هنا ونختار نسبة مئوية للرجال... الذين نريد معاشرتهم...
    Dostum Prew'la burada oturmuş havadan sudan konuşuyorduk. Open Subtitles صديقي برو وانا، اننا نجلس هنا نناقش حالة الجو
    burada oturmuş ne zamandır muhabbet ediyoruz ve sen bunun lafını bilet etmedin. Open Subtitles نحن نجلس هنا كل هذا الوقت وهذا يدعو لمحادثه صغيره و انت لم تذكره ابداً
    Benim planım bir süre burada oturmak, ...ve eski zamanlardan konuşup, ...biraz viski içmekti. Open Subtitles ..خطتي كانت أن نجلس هنا قليلا نتحدث عن الأيام الخوالي ونشرب بعض الويسكي
    Gece yarsına kadar girmeyeceksek 11:30'da niye buradayız? Open Subtitles لماذا نجلس هنا منذ 11: 30 مادمنا لن ندخل إلا منتصف الليل؟
    buraya oturalım, dostum. Open Subtitles أنت , أنت , يارجل دعنا نجلس هنا
    Biz bugün burada otururken, diş telleriniz yerine şeffaf plaklar veya diş restorasyonları kullanabilirsiniz. TED ونحن نجلس هنا اليوم، تستطيع أن تستغني عن الأسلاك لتقويم أسنانك بمرصّفات شفافة، أو ترميماتك الأسنانية.
    Berbat olmuş. Ee? Leydi Macbeth, burada duruyoruz ama yeşil ışık yandı. Open Subtitles الى "ماكبيث"، نحن نجلس هنا والاشاره خضراء، دعك من المقاعد
    hadi şuraya otur. Open Subtitles دعنا نجلس هنا
    Bak, sadece burada oturalım. Open Subtitles انظرى دعينا نجلس هنا
    Biz... burada oturabilir, birbirimize şov şarkıları söyleyebiliriz, veya seks hayatın hakkında konuşabiliriz. Open Subtitles يمكننا ان نجلس هنا يمكن نتكلم او نغني لبعضنا البعض او يمكننا التحدث عن حياتكَ الجنسية
    Bir saatten fazladır burada bekliyoruz ve ben arkada oyun oynayan ve kahve içen insanlar görüyorum. Open Subtitles نحن نجلس هنا لاكثر من ساعة و عندما انظر من حولي كل ما اراه هو ناس تلعب بالكرة و يحتسون القهوة
    Annenize büyücü olduğumu söylediğimde tam burada oturuyorduk. Open Subtitles لقد كنا نجلس هنا بالضبط عندما أخبرت والدتكم بأنني ساحر.
    İki saattir burada pinekliyoruz ahbap. Open Subtitles نحن نجلس هنا لساعتين يا رجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more