| Nina, eğer kek yapıyorsanız belki de biraz kek dağıtırsınız, böylece açlıktan ölmeyiz. | Open Subtitles | نينا اذا كنتم خبازين , ربما يجب عليكم توزيع بعض الكب كيك علينا لكي نجوع جميعا |
| Fındık ve meyve topluyor, et depoluyor, kök biriktiriyoruz ama gerçek şu ki açlıktan ölmeden önce donacağız. | Open Subtitles | نحن نجمع الجوز و التوت, و نجفف اللحم و ننبش بحثاً عن الجذور و لكن الحقيقة هي إننا سنتجمد قبل أن نجوع |
| Biz açlıktan ölürken onlar nasıl para basıyor? | Open Subtitles | لماذا نجوع و هم يجنون الأموال |
| Endişelenme anne. açlık çekmemize izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلقي يا أمي، لن أجعلنا نجوع |
| Aman ne iyi. Jacky'e ve kendime ne kadar iyi sayılırım ki? Onunla evlenerek, onun da benimle birlikte açlık çekmesini sağladım sadece. | Open Subtitles | رائع، هل هو جيد لنفسيّ أو لـ (جاكي) أن أتزوجها وتعيش معي حيث نجوع معاً؟ |
| Bazen... gerçekten acıkırız. | Open Subtitles | ... أحياناً نجوع للغايه |
| Bazen gerçekten acıkırız. | Open Subtitles | ... أحياناً نجوع للغايه |
| açlıktan öleceğiz. | Open Subtitles | ما فائدة أن نجوع نحن أيضاً |
| Kızın biri yüzünden açlıktan kırılmamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدنا أن نجوع من أجل امرأة؟ |
| Bir gün yemek yiyoruz. Ertesi gün açlıktan kıvranıyoruz | Open Subtitles | يوم نأكل والذي يليه , نجوع |
| açlıktan öleceğiz. Bunu yapabileceğimizi-- | Open Subtitles | إننا سوف نجوع أنا لا أعرف ماذا... |
| açlıktan ölecek hâlimiz yok. | Open Subtitles | لن نجوع حتى الموت |
| Alexei, Rusya'da açlıktan öldüğümüzü düşünmenizi istiyor. | Open Subtitles | اليكسي يريدكم ان تعرفوا بأننا نجوع في روسيا (حتى زوجته تكلج) |
| - açlıktan öleceğiz. | Open Subtitles | -سوف نجوع |
| Ondan sonra hiç açlık çekmeyeceğiz. | Open Subtitles | و أننا لن نجوع مرة أخرى |
| Bir daha asla açlık çekmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نجوع للأبد. |