"نحاسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakır
        
    • pirinç
        
    • Bakırdan
        
    Burada çok değerli insan eserlerinden oluşan bir yığın buldu: mücevherler metal işlemeler ve iki taç ile bakır bir kalkan. TED وهناك اكتشف مخزونًا من التحف الثمينة والمجوهرات والأشغال المعدنية بما فيها إكليلين ودرع نحاسي.
    İkinci namlu: 9 milimetre bakır kovanlı. Open Subtitles الطلقة الثانية: عيار 9 ملم ذات غلاف نحاسي
    Üçüncü katta almak istediğim bakır kablolar vardı. Open Subtitles كان هناك سلك نحاسي أردته في الطابق الثالث.
    Bir mıknatısı alıp bakır kablonun içinden geçirirseniz elektrik üretirsiniz. Open Subtitles خذ مغناطسياً و حركه خلال سلك نحاسي و سينتج تيار كهربي
    O pirinç yüzükle bir şansı olduğunu düşünen, ilk genç sen değilsin. Open Subtitles لست اول شاب فلاح لديه فرصه للبس خاتم نحاسي
    18 metre uzunluğunda bakır bir boru ve ham demir karşılığında kendisine yemek masası yapmıştım. Open Subtitles جعلت ذلك الرجل يبادل طاولة عشاء مقابل انبوب نحاسي طولة 60 قدم و نص خنزير
    Boğazının arkasından damlayan kan seni boğacak ve bakır tadı mideni bulandıracak. Open Subtitles والدم يتقاطر في أسفل حلقك تغص به ويمنعك عن الكلام مع طعم ، نحاسي المذاق من البنسات المحروقة
    Dünyanın ikinci en büyük bakır yatağına erişimi ertelenecek kadar güzel değil belli ki. Open Subtitles الواضح أنها ليست جميلة بما يكفي لتأجيل وصول إلى ثاني أكبر مخزون نحاسي في العالم
    Dünyanın ikinci en büyük bakır yatağına erişimi ertelenecek kadar güzel değil belli ki. Open Subtitles الواضح أنها ليست جميلة بما يكفي لتأجيل وصول إلى ثاني أكبر مخزون نحاسي في العالم
    Öğreticiden, öğrencinin bakır levhadaki eline... fiziki olarak dokunmasını ve şoku almaya zorlamasını istedik. Open Subtitles لقد طلبنا من الأستاذ أن يضغط على يد الراغب بالتعلم على طبق نحاسي مجبراً إياه على التعرض للصدمة
    Elektik kulaklarına, bataryalara, bakır tele ihtiyacımız var. Open Subtitles ‫نحتاج إلى دبابيس كبيرة ‫ومدخرات وسلك نحاسي
    ["Kağıt hoparlörler"] Burada yalnızca üzerinde bakır kablolar bulunan ve mp3 player'a bağlanmış bir kağıt ve bir mıknatıs görüyorsunuz. TED ["مكبرات صوت ورقية"] ما نراه هنا هو فقط قطعة ورق مع شريط نحاسي موصل مع مشغل ام-بي-ثري ومغناطيس.
    Sol üstteki resimdeki bir bakır levha TED والصورة في أعلى اليسار للوح نحاسي.
    Ayaklarının altını kaz. Orada bakır bir ok, kurşun bir yay bulacaksın. Open Subtitles تحت أقدامك ستجد قوس نحاسي وسهم رصاصي
    Çelik çekirdek, bakır kaplama gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو ان حشوتها من المعدن بغلاف نحاسي
    Keskin, kenarsız, Ortaçağa ait bakır bir hançer, son ölümcül darbeleri vurmak için kullanılırmış. Open Subtitles حاد، بدون شفرة خنجر نحاسي من العصور الوسطى... أُستخدم لإرسال ضربة نهائيّة قاضية
    Analiz sonuçlarına göre bu maddeler asbest, alçı sıva ve eskiden kullanılan bakır yalıtım malzemesi. Open Subtitles عاد التحليل مع آثار "أسبستوس"، لصقة جبس، وعزل نحاسي قديم
    Bu ne? Hmm. bakır perçine benziyor. Open Subtitles ما هذا ؟ يبدو مكبس أزرار نحاسي
    Zaten orada pirinç parlatacaktım. Open Subtitles أريد أن أعمل مسح نحاسي هناك على أية حال
    Çelik değil, pirinç gibi değil, bir çeşit... Open Subtitles أتعرفين لا الفولاذية. لا نحاسي.
    Bakırdan parlak bir zil miydi? Open Subtitles .. و الشيء الوحيد المفقود كان كان جرس نحاسي لامع ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more