"نحنُ نتحدث" - Translation from Arabic to Turkish

• bahsediyoruz
• konuşuyoruz
• Alman bilim
• söz ediyoruz

Senden değil benden bahsediyoruz. Ben bu yollardan çok geçtim.
نحنُ نتحدث عنَي، أنا مريت بهذه المراحل أكثر من مرة

Burada bir milyon dolardan fazla paradan bahsediyoruz, üç yıl daha araştırma için.
نحنُ نتحدث عن أكثر من مليون دولار هُنا و 3 سنوات من البحث

Burada, gerçekliğin temelinde ortaya çıkmış bir gizemden bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن غموض إختفيّ في طَيات الواقع.

Kimliğini korumak için bunu özel olarak konuşuyoruz.
نحنُ نتحدث فى إطار جلسة خاصة من أجل حفظ ماء وجهك

Yani dün yaptığımız sohbet hakkında mı konuşuyoruz?
هل نحنُ نتحدث بشأن محادثة البارحة ذاتها؟

Avustralyalı öğrencilerden, Alman bilim insanlarından
نحنُ نتحدث عن الطلاب الاستراليين

Profesyonel ordudan söz ediyoruz, 30-40 yaşında adamlar sırf eziyet olsun diye ona sataşıyorlardı.
نحنُ نتحدث عن عن جيش مُحترف، أعمار أُنَاس ما بين الـ30 والـ40، هذا سوف يؤدي إلى إستأسادُهُم عليه لمُجرد تعذيبُه.

Amerikalı insanların hayatını kurtaran birinden bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن رجل قام بإنقاذ حياة أمريكي

Ne çeşit bir özel teknolojiden bahsediyoruz?
مانوع التكنولوجيا السرية التي نحنُ نتحدث عنها؟

Sovyet Bloğu standart dışı silah ve mühimmat stoğuna özel erişimden bahsediyoruz burada.
نحنُ نتحدث عن وصولِ إلى مخزون كامل مِن كتلة أسلحة وذخيرةِ سوفييتية لا تخضعُ للمواصفات القياسية

Burada çalan, tüküren, bir şeyleri kıran, tekmeleyen, tahrif eden, çalan, yakan, aylaklık yapan ve duvarlara yazı yazan bir çocuktan bahsediyoruz.
حسنًا،نحنُ.. نحنُ نتحدث عن صبي ذو قدّرة على السرقة، البصق، كسر أغراض ركل أغراض، تشويه أغراض

- Evet, bahsediyoruz! Ben neyden bahsetmek istiyorsam ondan bahsediyoruz, tamam mı?
نحنُ نتحدث عن أي شيء أريد الحديث عنه حسنًا

Hiçbir şey yok yani antiseptikten bahsediyoruz.
لا حمض نووي ، لا شيء أعني ، نحنُ نتحدث عن مُطهر

Yüzlerce ve yüzlerce yasal kutudan bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن مئات ومئات من الصناديق القانونية

Tom. Sadece konuşuyoruz. Her şey yolunda.
توم، توم نحنُ نتحدث فقط هنا كل شيء على ما يرام

Toplu olarak tek bir kişi gibi konuşuyoruz.
نحنُ نتحدث بأسم شخصٍ واحد مجتمع.

konuşuyoruz işte. Ne hakkında konuştuğumuzu söyle.
نحنُ نتحدث, أخبريني عن ماذا نتحدث

Bize biraz müsaade etsene. İş konuşuyoruz.
أمهليني وقتً مع (دون) قليلاً نحنُ نتحدث بشأن العمل

- Şu an sizinle konuşuyoruz.
حاليًا، نحنُ نتحدث إليكَ أنت

- ...konuşuyoruz. - Eminim.
-مثلُ العائلات الأخرى ؛ نحنُ نتحدث

Yarım milyon satırlık veriden söz ediyoruz.
نحنُ نتحدث عنّ نصف مليون سطّر من البيانات.