"نحن ذاهبون إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ya gidiyoruz
        
    • a gideceğiz
        
    • ne gidiyoruz
        
    • gidiyorduk
        
    • e gidiyoruz
        
    • ye gidiyoruz
        
    • ya mı gidiyoruz
        
    Bayan Knoph, sakıncası yoksa biz Bayan Alice Detroit'le görüşmek için Plaza'ya gidiyoruz. Open Subtitles أنسة كنوف,نحن ذاهبون إلى البلازا لرؤية الآنسة أليس ديترويت.
    Üzgünüm ama , anneni uzunca bir süre br] göremeyeceksin çünkü Amerika'ya gidiyoruz. Open Subtitles أنت لن ترى أمّك لوقت طويل كوس نحن ذاهبون إلى أمريكا منزل كامل، أولاد
    New York'a gideceğiz. Büyük para var. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى نيويورك الكثير من المال
    - Çoklu Tehlike Uyarı Merkezi'ne gidiyoruz. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى مركز التنبيه من التهديدات المتعددة. لماذا ؟
    Hey, memur bey, size karşı dokunulmazlığımız var. Serbest bölgeye gidiyorduk. Open Subtitles أيها الضابط ، لدينا حصانة منكم نحن ذاهبون إلى المنطقة الحرّة
    - Pooka, Paris'e gidiyoruz. - Köpek gelmiyor. Open Subtitles ـ بوكـا نحن ذاهبون إلى باريس ـ لا ، الكلب يبقى
    Manny ve Shevitz, kalkın. Beyaz Kale'ye gidiyoruz. Open Subtitles ماني وشيفتز انهضوا نحن ذاهبون إلى القلعة البيضاء
    New Mexico'ya mı gidiyoruz? Open Subtitles نحن ذاهبون إلى نيو مكسيكو؟
    - Kate, bu yüzden Oceana'ya gidiyoruz. Open Subtitles يمكن انها علامة القاتل جيبز : لهذا السـبب نحن ذاهبون إلى أوشيانا
    Küba'ya gitmiyoruz. Amerika'ya gidiyoruz. Open Subtitles نحن لسنا ذاهبين إلى كوبا نحن ذاهبون إلى أمريكا
    Colorado'ya gidiyoruz, balayında kayacağız. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى كولورادو نتزلج في شهر عسلنا
    Kaliforniya'ya gidiyoruz değil mi? Open Subtitles نحن ذاهبون إلى كاليفورنيا ، أليس كذلك؟
    Hafta sonu Cape Town'a gideceğiz. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى (كيب تاون) في نهاية هذا الاسبوع
    El Paso, Teksas'a gideceğiz. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى "إل باسو، تكساس
    - Aslında bize katılmak istersen daha sonra Stud'a gideceğiz. Open Subtitles -مرحباً يا (دوريس ). -في الواقع ، نحن ذاهبون إلى بار (ستاد) لاحقاً إذا أردت القدوم.
    Comic-Con var geri zekâlı. Javits Merkezi'ne gidiyoruz. Open Subtitles إنهُ مهرجان أيها الغبي نحن ذاهبون إلى مركز " جاو"
    Comic-Con var geri zekâlı. Javits Merkezi'ne gidiyoruz. Open Subtitles إنهُ مهرجان أيها الغبي نحن ذاهبون إلى مركز " جاو"
    Bronx Botanik Bahçesi'ne gidiyoruz. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى حدائق "برونكس"
    Merkez bilgisayara gidiyorduk ama koridora ulaşamıyoruz. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى الحاسوب المركزي لكن لا أستطيع الوصول للممر
    Kyle, alışveriş merkezine gidiyorduk, bizimle gelmek ister misin? Open Subtitles مهلاً كايل، نحن ذاهبون إلى المجمع التجاري هل تريد الذهاب معنا؟
    Biz Nels'e gidiyoruz. Bir parti varmış. Hey... Open Subtitles نحن ذاهبون إلى نيلز والد جويندولين سوف يشتريه
    Marane'e gidiyoruz, kasabadan uzağa Open Subtitles نحن ذاهبون إلى ماران، قريبا من هذه البلدة.
    Manny ve Shevitz, kalkın. Beyaz Kale'ye gidiyoruz. Open Subtitles ماني وشيفتز انهضوا نحن ذاهبون إلى القلعة البيضاء
    Bizde doktor çok. Maui'ye gidiyoruz, sana dalga bulacağız. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى موي ويحصل عليك على بعض الموجات الحقيقية.
    Disko'ya mı gidiyoruz? Open Subtitles نحن ذاهبون إلى ملهى ليلي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more