| Artık kim olduğumuzu ve nereye doğru gittiğimizi biliyorduk. | Open Subtitles | عرفنا بالضبط من نكون وبالضبط إلى أين نحن ذاهبين |
| Nereye gittiğimizi bilmeden öylesine yürümek istemiyorum. | Open Subtitles | لن أمشي على أقدامي إذا كنا لا نعرف أين نحن ذاهبين وحتى أنه ليس لدي حذاء مناسب لذلك |
| Metropolis'e gitmemiz gerekiyor ve Metropolis'e gideceğiz. Tamam. | Open Subtitles | من المفترض أن نذهب إلى ميتروبولس و ها نحن ذاهبين إلى ميتروبولس |
| Hastaneye gideceğiz ve yaralarını iyileştirecekler. | Open Subtitles | نحن ذاهبين للمستشفى وسنعالج جراحك حسناً؟ |
| CLELL: Gideceğimiz yer ne kadar uzaklıkta? | Open Subtitles | كم يبعد هذا المكان الذي نحن ذاهبين إليه؟ |
| Gideceğimiz yeri söyleyebilirim. | Open Subtitles | أينما كنا يا رجل يمكنني أن أخبرك إلى أين نحن ذاهبين |
| Tatlım, biz çıkıyoruz. Bunları hesabıma ekler misin? | Open Subtitles | عزيزي، نحن ذاهبين الآن، هلا أضفته إلى حسابي؟ |
| Boşverin nerede olduğumuzu ama nereye gittiğimizi söyleyebilirim. | Open Subtitles | أينما كنا يا رجل يمكنني أن أخبرك إلى أين نحن ذاهبين |
| Nereye gittiğimizi bilmiyorum da, eski elim bu konuda çok heyecanlı. | Open Subtitles | لا أعلم إلى أين نحن ذاهبين لكن يدي القديمة متحمسة جدا لذلك |
| En azından nereye gittiğimizi biliyor musun? Yoksa sadece burada daireler mi çiziyoruz? Evin nerede olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لا نعرف حتى أين نحن ذاهبين ربما نحن ندور في حلقة هل تعرفين حتى أين ذلك المنزل |
| Daha kenara çektirmediler sonuçta, etrafımızda bir ekip varsa nereye gittiğimizi görmek için bekliyorlardır. | Open Subtitles | .حسنُ، فهم لم يوقفونا إلى حد الآن لذلك، فإن كان هنالك فريق يقوم باتباعنا .فهم على انتظار بأن يروا إلى أين نحن ذاهبين |
| Çünkü yüzünde kaybolmuşuz gibi bir ifade var sanki cehenneme gittiğimizi bilmiyormuşsun gibi. | Open Subtitles | لأن لديك نظرة على وجهك وكأننا ضائعين وكأنك لا تعلم بحق الجحيم إلى أين نحن ذاهبين |
| Nereye gittiğimizi anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم إلى أين نحن ذاهبين. |
| Ama az önce radyoda anonsu duyduk, biz gideceğiz, dört tane çocuğumuz var... | Open Subtitles | ولكن سمعنا الإعلان على الراديو, لذا نحن ذاهبين, لدينا اربعة اطفال |
| Yine de bara gideceğiz ve ne olduğunu öğreneceğiz. | Open Subtitles | .نحن ذاهبين الي الحانة بأية حال .وسنكتشف ذلك |
| Sana saldıran adamı görmeye gideceğiz ve sen atış talimi mi yapıyorsun? | Open Subtitles | نحن ذاهبين لرحلة برية لمقابلة الشخص الذي إعتدى عليكِ وأنتِ تمارسين على الرماية؟ |
| - Gideceğimiz yere varana kadar. | Open Subtitles | فقط حتى نصل إلى المكان الذي نحن ذاهبين إليه |
| Gideceğimiz yer de çok popüler bir yer. | Open Subtitles | وهذا المكان الذي نحن ذاهبين إليه من المفترض أن يكون راقياً للغاية |
| Gideceğimiz yönü sen belirle. | Open Subtitles | يمكنك معرفة أين نحن ذاهبين قم بقيادة الطريق |
| Pekala, polise gidiyoruz, sonra otoyola çıkıyoruz, ve eve gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنا,نحن ذاهبين إلى الشرطة سنذهب إلى الطريق السريع... |
| - Dışarı mı çıkıyoruz? | Open Subtitles | هل نحن ذاهبين للخارج؟ |