"نحن نعيش في عالم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir dünyada yaşıyoruz
        
    3 boyutlu bir dünyada yaşıyoruz, üçüncü boyutu tabi ki kullanabiliriz. TED نحن نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد، فلما لا نستخدم البعد الثالث.
    Sonuçta, şu anda, tüketimle değil katılımla tanımlanmış bir dünyada yaşıyoruz. TED بالنهاية، نحن نعيش في عالم لا يحكمه الاستهلاك، وإنما التفاعل والمشاركة.
    Nükleer savaşın gerçek bir tehdit olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم حيث الحرب النووية تشكل تهديدا حقيقيا.
    Aslında değişir. Teknolojik bir dünyada yaşıyoruz; TED لكنها بالفعل تتغير. نحن نعيش في عالم تقني:
    Bildiğiniz gibi çocuk güvenliğine yönelik düzenlemelerin çok daha sıkı bir hale geldiği bir dünyada yaşıyoruz. TED إذا كما تعلمون نحن نعيش في عالم يخضع أكثر من أي وقت مضى و بصرامة لقواعد سلامة الطفل
    Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki veri toplama işi günün 24 saati, haftanın yedi günü, yılın 365 günü yapılıyor. TED نحن نعيش في عالم حيث جمع البيانات يحدث على مدار 24 ساعة في اليوم، سبعة أيام في الأسبوع، 365 يومًا في السنة.
    GSYİH'nın küresel ekonomide başarının ölçüsü olduğu bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عالم حيث الناتج الإجمالي هو مؤشر النجاح في الاقتصاد العالمي.
    Farklı alanlar arasındaki sınırların giderek bulanıklaştığı, iş birliği ve etkileşimin ayrılıkları korumaktan çok daha önemli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عالم بدأت تتلاشى فيه الحدود بين التخصصات المختلفة، وأصبح التعاون والتواصل أكثر أهمية بكثير من الإبقاء على الفواصل.
    Gerçek zamanlı evrensel çevirinin mümkün olduğu bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عالم يوجد به مترجمون عالميون فوريون.
    Pek çok insanın başkaları hakkında peşin hükümlü ve uç fikir sahibi olduğu bir dünyada yaşıyoruz, onlar hakkında pek bir şey bilmeden. TED نحن نعيش في عالم حيث يتمسك الكثيرون بآراء مطلقة وأحيانًا متطرفة عن الآخرين بدون معرفة الكثير عنهم.
    Telefon, tablet, televizyon ve bilgisayar ekranlarımız tarafından giderek daha fazla baskıya uğradığımız bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عالم تزداد فيه الشاشات بشكل مخيف باستخدام الهاتف، والجهاز اللوحي، والتلفاز، والحاسوب
    Bu bağımlılığın inkârının ölümcül hale geldiği bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عالم حيث إنكار ذلك الاتكال قد أصبح شرساً.
    Dijital bir dünyada yaşıyoruz, fakat aslında analog yaratıklarız. TED نحن نعيش في عالم رقمي، لكننا مخلوقات تناظّرية بكل وضوح.
    Hepimizin bildiği gibi, birbirine bağımlı fakat üç temel noktada yetersiz kalmış bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عالم يعرف الجميع أنه مترابط، لكنه به عجز في ثلاثة محاور رئيسية.
    Gerçekte, bilimin anlayabileceği bir dünyada yaşıyoruz. TED في الحقيقة، نحن نعيش في عالم يستطيع العلم فهمه.
    Evlat, duvarları olan bir dünyada yaşıyoruz ve bu duvarların silahlı adamlar tarafından korunması gerekiyor. Open Subtitles يا بني، نحن نعيش في عالم به جدران و هذه الجدران يجب أن يحميها رجال معهم أسلحة
    artık ayda insanın yürümüş olduğu bir dünyada yaşıyoruz artık. Open Subtitles من الآن فصاعدا.. نحن نعيش في عالم سار في الإنسان على سطح القمر
    Giydiğimiz yanlış ayakkabıların... bizi hayatın dışına itebildiği berbat bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم مصاصين دماء حيث نلبس ألاحذية الرياضية الخاطئة مما يجعلنا منبوذين
    Buzdağının sadece tepesini gördüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم.. جلّ ما نراه فيه هو رأس الجبل الجليدي
    Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, gizli saklı şeyler kesişiyor. Bazen tam kesişen yoldayız. Open Subtitles نحن نعيش في عالم مليء بالاسرار و عندما نموت تتلاقى هذه الاسرار مع بعضها البعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more