Buna göre 40 yaşlarında, B-Pozitif kan grubuna sahip bir erkeği arıyoruz. | Open Subtitles | الذي يخبرنا نحن ننظر للذكر، من المحتمل في أربعيناته بفصيلة الدمّ حاملة لبي. |
Sydney inan bana, her şekilde arıyoruz. | Open Subtitles | سدني، أعدك، نحن ننظر صعاب مثلنا يمكن أن. |
300 saattir boşa uğraşıyoruz. Zanlıyı yanlış tarafta arıyoruz. | Open Subtitles | كل ما حصلت عليه هو 300 ساعة عمل مهدرة، نحن ننظر فى الاتجاه الخاطىء |
araştırıyoruz. Köprüde yasalara aykırı bir şeyler olmuş olabilir. | Open Subtitles | نحن ننظر في الأمر ربما كانت هناك بعض العرقلة بالجسر |
Teori üretmeye gerek yok. araştırıyoruz. Daha bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لأن نحكم على ما حدث بدون معلومات كافية لذلك نحن ننظر في الأمر ، لا نعلم ذلك |
Biz, şu andan sonra yalnızca ileriye bakacağız. | Open Subtitles | لذا من الآن وصاعدا, نحن ننظر للمستقبل فقط |
Bir insanın aklının nasıl çalıştığını inceliyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى عمل معبر عن العقل، عقل شخص. |
Doğrudan görülen hedefleri arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر الى خط مباشر من الاهداف البصرية. |
Daha muhafazakâr ve daha yaşlı bir seçmen arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى المقترعين وهم أكبرُ سنًا وأكثر محافظة. |
Uzun süreli bakım tesisine transfer olup olmamasına karar vermeden önce testte tutarlılık arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى تطابق الأختبارات قبل إتخاذ أي قرار بشأن نقله لمؤسسة رعاية دائمة |
Zamanlama aracını arıyoruz ve elimizde 20 varil var amonyum nitrat ve sıvı yakıt yüklü. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى مُفجر يعمل بتوقيت مُرتبط بحوالي 20 برميل من نترات الأمونيوم وزيت الوقود سريعي الإشتعال |
Merhaba biz Bay Anson Stokes'u arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر للسّيد أنسون يذكي. هو ليس هنا. |
İki cinayetten dolayı bu adamı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى هذا الرجل لجريمتي قتل. |
Onu tahtından indirecek kişiyi arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر للشخص الذي سيعزله *يقصون أنه سيعزل "أغوستيني" من عرشه* |
Belli sayıda adaylar arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى عدد من المتقدمين, |
Belki öğrencilerden birinin ailesini arıyoruz. | Open Subtitles | ربما نحن ننظر الى والدي أحد طلابها |
Şu an bunu araştırıyoruz, efendim. | Open Subtitles | نحن ننظر فى الأمر الآن يا سيدى |
Bay Gibson, dün maratonda koşan bir meslektaşının ölümünü araştırıyoruz. | Open Subtitles | سيد " جيبسون " نحن ننظر في موت زميل لك في الماراثون يوم أمس |
O yerin terk edilmeden önce ne olarak kullanıldığını araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر في أساسات العمارة قبل أن تُهجر |
Doğal sebeplere mi bakacağız? | Open Subtitles | إذاً نحن ننظر في الأسباب الطبيعية؟ |
Her yeri, herkesi inceliyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر في كل مكان ، وعلى الجميع |