| Sprey boyaya gelince doğuya doğru 5 kilometre kalmış olacak. | Open Subtitles | عندما تصلون نقطة البوصلة انها ستكون ثلاثة اميال نحو الشرق |
| Bu yüzden Batı'nın gerçekten sadece bir birey olarak düşünmek yerine, doğuya doğru bir adım atması ve kolektif hakkında bir bütün olarak düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. | TED | لذا أعتقد أن الغرب يحتاج فعلاً للمضي خطوة نحو الشرق وأن يفكر في المصلحة العامة ككل بدلاً من التفكير فقط في نفسه كفرد. |
| Bir tren saatte 128 kilometre hızla doğuya doğru gidiyor. | Open Subtitles | و قطار يسير بسرعة 80 ميل في الساعة متجه نحو الشرق |
| Dikkatinize Doğu'ya doğru giden iki tane uçak var. Takip ediyorum. | Open Subtitles | نُعلمك أن هناك طائرتان تقلعان نحو الشرق |
| Dağlardan giderek Grand'in doğusunda kalacağız. Yolculuğu bir hafta kısaltırız. | Open Subtitles | إذا استمرينا سيراً نحو الشرق عبر هذه .الجبال، سوف ينقص اسبوعاً من رحلتنا |
| Güneyden gelen nemli hava gündüz doğuya geçecek. | Open Subtitles | الرطوبةالآتيةمن الجنوب... ستندفع نحو الشرق في منتصف النهار. |
| Size hala doğuya doğru gittiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً , على حدّ علمي , فإنه لا يزال متجهاً نحو الشرق لذا.. |
| Her sabah Güneş doğarken denizanası doğuya doğru yüzmeye başlar. | Open Subtitles | كل صباح عندما تشرق الشمس، تبدء قناديل البحر في السباحة نحو الشرق. |
| Adamlarınızı doğuya doğru yönlendirmenizi rica ediyorum. | Open Subtitles | "جين فرانسوا " ؟ أرجو أن تطلب من رجالك التحرك نحو الشرق |
| Adamlarınızı doğuya doğru yönlendirmenizi rica ediyorum. | Open Subtitles | "جين فرانسوا " ؟ أرجو أن تطلب من رجالك التحرك نحو الشرق |
| Tam olarak ortadan kaybolana kadar doğuya doğru gideceğiz. | Open Subtitles | سنتجه نحو الشرق حتى نصبح بإمان. |
| Doğan'dan 50 m uzaklaştı, doğuya doğru hareket ediyor. | Open Subtitles | على بُعد خمسين متراً منك يتجه نحو الشرق |
| Peki, bence çok büyük bir olay değil ama... bence doğuya doğru gideceksek Jackson daha uzakta kalıyor. | Open Subtitles | حسناً، أعني، هذا ليس بالأمر الكبير، ولكن بما أننا مُتوجهين نحو الشرق, أعتقد أن "جاكسون" أبعد قليلاً. |
| Doğuya. doğuya doğru gittiler. | Open Subtitles | إلي الشرق، غادروا نحو الشرق |
| doğuya doğru kaçtılar. | Open Subtitles | فَرّوا نحو الشرق. |
| Sibirya'daki kara köprüsünden doğuya doğru zor bir yolculuktu. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة شاقّة نحو الشرق (عبر الجسر البريّ من (سيبيريا. |
| Campbell hareket halinde, doğuya doğru gidiyor. | Open Subtitles | كامبل" يتجه" نحو الشرق |
| Dikkatinize Doğu'ya doğru giden iki tane uçak var. | Open Subtitles | نُعلمك أن هناك طائرتان تقلعان نحو الشرق |
| Düz. Doğu'ya doğru devam edelim. | Open Subtitles | حسناً, استمروا بالإتجاه نحو الشرق |
| Gözcüler buranın 3 kilometre doğusunda milis birlikleri görmüş. | Open Subtitles | رأت الكشّافة مجموعة من قوّات الميليشيا على بعد ميلين نحو الشرق. |
| Güneyden gelen nemli hava gündüz doğuya geçecek. | Open Subtitles | الرطوبةالآتيةمن الجنوب... ستندفع نحو الشرق في منتصف النهار. |