Sana söylemedik, Pete, gecikmiş özrümüzü kabul et, çünkü bilmesen daha iyiydi. | Open Subtitles | لم نخبرك يا "بيت"، مع الاعتذار لأنك لم تكن بحاجة لأن تعرف. |
Daha önce sana söylendi, zenci. Bir kez daha söylemek zorunda kalmak istemiyoruz. | Open Subtitles | لقد أخبرت ذات مرة ولا نريد أن نخبرك ثانيةَ |
Eğer resepsiyonda beklemek isterseniz, bitince ben size haber veririm. | Open Subtitles | اذا كنت تريدين الانتظار بالغرفة الاستقبال وسوف نخبرك عندما ننتهي |
Kelsey, Kelsey, Kelsey. Sana daha ne kadar söylememiz gerek? | Open Subtitles | كلسي , كلسي , كلسي , كم مره يجب ان نخبرك ؟ |
Biz bunu söylüyoruz ki karar vermeden önce daha dikkatli düşün. | Open Subtitles | نحن نخبرك بهذا .. ..حتى تفكري بالامر بحذر قبل ان تقرري |
Gözün her türlü gücü vardır. Başka şey söyleyemeyiz. Gözü geri ver. | Open Subtitles | العين هي كل القوة.لا نستطيع أن نخبرك بأكثر من هذا.أعطنا العين |
Bunu size söylemedik çünkü içeriden birilerinin parmağı olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | نحن لم نخبرك لأننا إعتقدنا أنها عملية داخلية |
Sana söylemedik çünkü sürprizi bozmandan korktuk. Ne! | Open Subtitles | لم نخبرك لأننا قلقنا أنكِ قد تفسدين المفاجأة |
Bu kulağa delice gelebilir ama chérie, sana söylemedik çünkü seni seviyoruz. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا يبدو مجنونا ً ولكن يا عزيزتي نحن لم نخبرك لأننا نحبك |
Onun orospu olduğunu sana söylemek istemiyoruz... çünkü iki hafta sonra tekrar barışıyorsunuz ve sen de bu yüzden bize kızıyorsun. | Open Subtitles | لا نريد أن نخبرك أنها سافلة وبعد أسبوعان، تتواعدان ثانية وتغضب منا |
Çok fazla belirsizlik vardı. Emin olana kadar sana bir şey söylemek istemedik. | Open Subtitles | لقد كان هناك كثير من الأمور المعقدة لم نكن نريد أن نخبرك |
Çok fazla belirsizlik vardı. Emin olana kadar sana bir şey söylemek istemedik. | Open Subtitles | لقد كان هناك كثير من الأمور المعقدة لم نكن نريد أن نخبرك |
İşi tamamlamamız gerekecek olursa size haber veririm. | Open Subtitles | لو اننا بحاجة لإكمال المهمة سوف نخبرك بذلك |
"Sayın Bay Humphrey, size kısa hikâyenizi yaz kurgusu baskımızda 20 yaş altı 20 bölümünde yayımlayacağımızı haber vermekten mutluluk duyarız." | Open Subtitles | العزيز السيد همفري بكل سرور نود ان نخبرك أننا سننشر قصتك القصيرة في هذا الصيف في ملحق تحت العشرين |
Nişanlınla ilgili sana söylememiz gereken bir şey var. | Open Subtitles | كل ما تمرين به في الوقت الحالي علينا أن نخبرك شيئا عن خطيبك |
Baban kendi hakkında bir şey söylememiz için bize söz verdirdi. | Open Subtitles | لقد اجبرنا والدك ان نقطع وعدا بان لا نخبرك عنه |
bir adım daha ileri gidiyoruz: Onlara ne yapabileceklerini söylüyoruz. | TED | ومن ثم وبخطوة عامة .. نخبرك مالذي يمكنك القيام به حيال ذلك |
size nasıl iyi vakit geçireceğinizi söyleyemeyiz. | Open Subtitles | ولكن تذكّر أننا لا نستطيع أن نخبرك كيف تحظى بوقت مرح. |
Ay'ı da gördük. Nasıl göründüğünü söyleyebiliriz! | Open Subtitles | رأينا القمر أيضاً ويمكننا أن نخبرك كيف يبدو |
Sana söylemediğimiz daha birçok şey var. Herşeyi paylaşmıyoruz. | Open Subtitles | هناك الكثر لم نخبرك به إننا لا نشركك في كل شئ |
Ne kadar beğendiğimizi söylemeye geldik. | Open Subtitles | عدنا فقط لكي نخبرك بمدى شعورنا بالاستمتاع بالعرض |
Bak Reid, bize kızgın olduğunu biliyorum, çünkü sana olanları anlatmadık ve bunu anlıyorum. | Open Subtitles | اسمع ريد اعرف انك غاضب مننا لأننا لم نخبرك بما حصل فعلا و افهم ذلك |
Tatlım, çok üzgünüm. söylemeliydik. | Open Subtitles | عزيزتي،نحن اسفون كان ينبغي أن نخبرك شيئا |
Sana söyleyecektik ama o sırada annem hastalandı. | Open Subtitles | كنا سوف نخبرك ولكن أمى مرضت حينها |
- söylemeyeceğiz. İyileşeceksin. - Bebeğin de iyi olacak. | Open Subtitles | نحن لن نخبرك أنتي ستصبحي بخير وطفلك سيكون بخير أيضا |
- Tüm sırlarımızı anlatmamızı istiyorsun? | Open Subtitles | -انت تريدنا ان نخبرك عن اسرارنا ؟ |
Baban doğum günü hediyeni erkenden aldığını söylememizi istedi. | Open Subtitles | والدك يريدنا ان نخبرك انه لدية هدية عيد ميلادك المبكرة جاهزة لك |